Arsa ve Arazi

Kentsel dönüşümün bilinmeyen kodları

Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi'nde Büyükşehir Belediyesi adına müşavirlik görevini üstlenen TOBAŞ'ın Genel Müdürü Ferhat Ertürk, "İnsanları dönüştürmenin, kenti dönüştürmekten daha zor olduğunu", örnekleri ile Ankara Hürriyet'e anlattı.

TOBAŞ Genel Müdürü Ferhat Ertürk, Esenboğa Havaalanı'ndan Ankara'ya giden koridoru da içine alan Kuzey girişinde 'Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi' ile başlayan seferberliğin 'bilinmeyen yönleri'ni Ankara Hürriyet'e anlattı.

Büyükşehir Belediyesi adına Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi'nde müşavirlik görevi üstlenen Ertürk, yıllar içinde neler yaşandığını, kuzusuyla, tavuğuyla iç içe yaşamış, çamaşırını bahçesine asmış gecekondu sakininin, 'yeni evine göçünün' öyküsünden satırbaşlarını şöyle aktardı:

33 günün kerameti
"Proje için ilk kazma vurulmadan, TOBAŞ'ın yönetim binasının neresi olacağı konusunda karar vermek zorundaydık. Yıllarca kendilerine özgü yaşam alışkanlıkları edinmiş insanları geçiçi bir süre evlerinden çıkarıp, yeni bir yaşama hazırlamak işin en zor kısmıydı. Bu nedenle, TOBAŞ'ın yönetim binasının projenin tam ortasında kurulmasını istedim. Gecekondu sakinleri, mahallelerine gelen bu beklenmedik misafiri önceleri şüpheli gözlerle izlediler. İlk sınavı, TOBAŞ yönetim binasının yapımında veriyorduk. Çok hızlı yapılmasını istedim, 33 günde tamamlandı. Kazandığımız ilk kale oldu.

Teyzenin kuzuları
İnsanları dönüştürmek, kenti dönüştürmekten çok daha zor oldu. Örneğin yaşlı bir teyzemiz vardı. Evinden çıkmaya, apartman dairesinde daha sıcak, daha rahat bir yaşam sürmeye bir türlü ikna edemiyorduk. Kuzuları vardı ve onları bırakmak istemiyordu. Uzun zaman aldı ama, o teyzeye gösterdiğimiz hürmet ve iyi niyetle ikna etmeyi başardık. Büyükşehir Belediyesi, evleri tahliye edilecek kimseler için Mamak Araplar'da yeni yapılmış bin 400 lojmanı, Güneşevler'de ise 300 lojmanı tahsis etti. Turist kafilesi gezdirir gibi, gecekondu sakinlerini otobüs ile bu lojmanlara götürüp gösterdik.

Hem maddi, hem manevi yönden zor bir yaşam süren insanları yeni bir yaşama ikna etmek için çaba gösteriyorsunuz. Bu süreçte karşımıza sayısız güçlükler de çıktı. 4-5 mirasçısı olan evler vardı. Mirasçılardan birisi Almanya'da birisi başka bir yerde. Bunları bir araya getirmek zorunda kaldık. Aralarında kan davasına varan kavgalar bulunan ailelerle bile karşılaştık. Onları barıştırdık.

Köylerine destek
Gecekonduların yıkımı aşamasında, hak sahiplerinin yeni evlerinin peşinatını kolay ödemeleri için enkaz bedellerini yüksek tuttuk. Yıkım yaparken, evlerinde bulunan ahşap doğramalara, tuğlalara, çatıdaki kiremitlere zarar vermedik. İsteyenler kendileri söküp yıktılar evlerini. Burada yaşayan insanların hala geldikleri köylerle bağlantıları kuvvetli biçimde sürüyordu. Bu malzemeleri köylerine götürüp, orada evlerinin ya da yakınlarına ait evlerin eksiklerini giderdiler. Bugüne kadar 6 bin gecekondu yıkıldı.

Gökçekler faktörü
Proje başladığında Başkan Melih Gökçek hemen hemen her hafta bölgeye geldi. İnsanlarda birebir konuştu. Eşi Nevin Hanım da aynı şekilde yoğun ilgi gösterdi. Dolayısıyla Melih Bey ve eşinin de, insanların projeye ve bizlere güvenmesinde büyük katkıları oldu. Burada sihirli formül, insanların güvenini kazanmak. Sonuçta siz bu insanların yeni evlerinin inşaatı bittikten sonra nasıl bir ortamda yaşayacakları, hangi kazanımlarını olacağını biliyorsunuz.

Toplu yaşam provası
Proje kapsamında ilk evler bitip, gecekondu sakinleri yeni evlerine taşındığında, ilk dönem aslında bir 'toplu yaşam provası' oldu. Ne yapacaklarını, bir arada nasıl yaşayacaklarını bilmiyorlardı. Bu dönemde, bina ve site yönetimlerini biz oluşturduk. Onlara aidat toplamayı, ortak giderleri nasıl karşılayacaklarını, asansör bakımını nasıl yaptıracaklarını öğretmeye çalıştık. Örneğin kapıcı kavramı, onlar için çok yabancıydı. İçlerinde en fakir olan aileleri bulup, apartman görevlisi yapmalarını önerdik.

Askerlerin ilgisi
Yaşadığımız bir başka ilginç durum da, projede karşımıza Türk Silahlı Kuvvetler mensuplarının ilgisinin çıkması oldu. Projenin hemen öncesinde, gecekondu sahiplerinden arsalarını devir alan ve bu devir işleminin ardından kentsel dönüşüm çerçevesinde sözleşme imzalayan askerlerimiz oldu. Hak sahiplerinin içinde yaklaşık yüzde 15'lik bir bölümü askerlerimiz oluşturuyor. Bu durum bizi çok mutlu etti."

Rakamlar ile Kuzey Ankara
Bugüne kadar 7 bin 950 konutun sözleşmesinin yapıldığı projede, yaklaşık 6 bin gecekondunun yıkımı gerçekleşti. Toplam proje alanının 3 milyon 600 bin metrekare olduğu bölgede, 650 bin metrekare büyüklüğünde dev bir rekreasyon alanı yer alıyor. İçinde 180 bin metrekare büyüklüğünde gölet, 2 tane beş yıldızlı otel, 1 tane 5 bin kişilik kongre merkezi, konuk evi, gençlik, kadınlar ve yaşlılar merkezi, nikáh ve düğün salonu, kafe, pastane ve restoranların bulunduğu rekreasyon alanına yaklaşık 30 bin ağaç ve bitki dikilecek.

Koordinasyon kolay olmadı
Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesinde çarpıcı bir tablo da, kurumlar arasında yürütülen koordinasyon ile ilgili olarak ortaya çıkıyor. Konu, büyük bir yıkımın ardından, yeni bir kent kurmak olunca, devletin koordinasyon içinde çalışması gereken kurumlarının listesi de ister istemez kalabalık oluyor. Ertürk'ün aklına ilk anda gelen kurumlar şöyle:

"Büyükşehir Belediyesi, TOKİ, Maliye Hazinesi, ilçe belediyeleri, TEDAŞ, BEDAŞ, EİAŞ, ASKİ, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı.

Hürriyet