Kentsel dönüşümün önündeki engeller kaldırılmalı! İşte dönüşümdeki 10 büyük engel ve çözümleri!
Türkiye genelinde riskli yapıların yenilenmesi kapsamında kentsel dönüşüm seferberliği başladı. Kentsel dönüşümün önündeki engeller kaldırılmalı! İşte dönüşümdeki 10 büyük engel ve çözümleri! Kamu öncülüğünde 3
Türkiye genelinde riskli yapıların yenilenmesi kapsamında kentsel dönüşüm seferberliği başladı. Kamu öncülüğünde 3.2 milyon konutun dönüşümü yapılırken; sahada 250 bin konut için çalışmalar devam ediyor.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin yarattığı yıkımın ardından, kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlanmasının ve önündeki engellerin kaldırılmasının gerekli olduğu gündeme geldi.
Hürriyet'ten Gülistan Alagöz'ün haberine göre; kentsel dönüşümün önünde 10 büyük engel bulunuyor. Peki bu engellerin çözümü ne? Tek tek açıklandı!
Kentsel dönüşümün önündeki engeller kaldırılmalı! İşte dönüşümdeki 10 büyük engel ve çözümleri!
DÖNÜŞÜMÜN ÖNÜNDEKİ ENGELLER NELER?
1-) TESPİT KORKUSU: Yüzbinlerce kişi konutunun ya da şüpheleniyor ama tespitten kaçıyor. Çünkü Bina riskli çıkarsa konutunu boşaltması gerekecek. Bu sebeple tespit işi kimsenin inisiyatifinde olmamalı ve deprem riski altında olan bölgelerde yapı envanteri çıkarılmalı.
2-) MALİ SORUNLAR: Konutu dönüşüme girecek kişilere faiz destekli kredi sağlanıyor. Kamu bu alanda önemli adımlar attı, limitleri geçtiğimiz sene iki defa arttırdı. Ancak imkânı buna da yetmeyen haneler bulunuyor. Bu kişiler için yeni modeller üretilmesi gerekiyor. (Yapımda 600 bin TL, güçlendirmede 240 bin TL kredi sunuluyor. Devlet tarafından buna faiz desteği veriliyor.)
3-) KİRA KRİZİ: Ülke genelinde ciddi bir kira krizi yaşanıyor. Konut bulmak zor, olana da bütçe yetersiz kalıyor. Riskli yapısını tahliye eden kişilere kira yardımı verilse de rakam bugünün piyasasında yeterli olmuyor. Bu sebeple özellikle dar gelirli vatandaşlar için, kira yardımı yerine, bu amaç kapsamında kullanılacak rezerv konutlarda barınma imkânı sunulmalı. (Kira yardımı şehirlere göre 1.000 lira ile 1.500 TL arasında değişiklik gösteriyor.)
4-) YEREL YÖNETİM: Ülke genelinde büyük dönüşüm projeleri ağırlıklı şekilde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve iştirakleri eliyle yapılıyor. Fakat milyonlarca konut için daha fazla kuruma ihtiyaç bulunuyor. Bugüne kadar farklı kaygılarla dönüşüme mesafeli duran kimi şehir ve ilçe belediyelerinin de adım atması gerekiyor.
5-) FIRSATÇILAR: Bu kapsamda bir de süreci fırsata çevirmek isteyenler yer alıyor. 2-3 metrekare yüzünden imza vermeyenler, komşusundan fazlasını almak amacıyla diretenler dönüşümün önünde engel teşkil ediyor. Elbette herkes hakkını almalı, fakat küçük hesaplar sebebiyle sürece engel olunmamalı.
6-) ÖZEL SEKTÖR: Kentsel dönüşüm ülkemizde amacına uygun şekilde başlatılmadı. Firmalar riski değil, rantı yüksek yerlere yoğunlaştı. İşi bilen, bilmeyen dönüşüme başladı ve dönüşümzedeler meydana geldi. Sonrasında düzenlemeler yapıldı, teknik ve mali gücü yeterli firmaların iş yapmasına imkan sunuldu. Fakat geçtiğimiz bu sürede kurumsal firmalar da pes etti, dönüşümden uzaklaşmaya başladı. Dönüşmesi gereken 6-6.5 milyon konut bulunuyorsa bu işe özel sektörün dahil edilmesi önem arz ediyor. Kamunun öncü olduğu modellerle özel sektörün tecrübesi ile gücünün de kullanılması gerekiyor.
7-) BİLGİ EKSİKLİĞİ: Kentsel Dönüşüm konusunda vatandaşların yeterli bilgisi yok. Çok sayıda vatandaş sürecin nasıl başladığını, haklarının neler olduğunu bilmiyor. Bu sebeple ilçelerde ofisler kurulması ve gerekli bilgilendirme yapılması gerekiyor. Farkındalığın yükselmesi için de etkili projeler sürdürülmeli.
8-) AÇILAN DAVALAR: Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, işin hukuki boyutu ile ilgili bilgi verdi ve yasa ile yönetmelikte bulunan bazı temel konuların süreci uzattığına vurgu yaptı. Tarafların, tespit, yıkım kararı ve pay satışları konusunda itiraz davaları açtığına dikkat çeken Ali Güvenç Kiraz, “Kimi zaman dava açanlar haklı nedenlerle açsalar da, bazı durumlarda süreci uzatmak için açıldığı görülüyor. Mahkemelerin verdiği yürütmeyi durdurma veya ihtiyati tedbir kararları da süreci uzatıyor” açıklamasında bulundu.
Kiraz, konu ile ilgili çözümleri şu şekilde aktardı:
- Riskli yapıda 60-30 gün tahliye sürelerinin maliklere tebliğ edilmemesi, bunun yerine binaya yapıştırılması gerekiyor.
- Bir kişinin adresini değiştirmesi ya da yurtdışına taşınması halinde tebligat e-tebligat şeklinde e-Devlet üzerinden gerçekleştirilmeli.
- Dönüşümde süreç 2/3’ün onayı ile yürütülüyor. Karara katılmayanın 1/3’ün payı yapılan tespit sonrasında açık arttırma ile satılıyor. İşte bu süreçte 2/3 ile karar alanların imzaladıkları sözleşme kapsamının 1/3’e zarar verip vermediği değerlendirilmeli. Eğer hak ihlali yok ise, artık açık arttırma ile zaman kaybetmeden doğrudan 2/3 kararı ile inşaat ruhsatı alma imkanı sunulmalı.
- Özel hukuk kaynaklı davalar ve alınan önlem kararları hiçbir şekilde açık arttırma sürecine engel olmamalı.
9-) GÜÇLENDİRME SEÇENEĞİ: Tüm riskli binaların yıkılması gerekmiyor. Uzmanlara göre 5 milyon konutu güçlendirilmeyle kurtarılması mümkün. Fakat güçlendirmede de zaman kaybı yaşandığına vurgu yapan Kiraz, “Belediyelerin güçlendirmenin ne olduğunu dahi tam olarak bilmemesi ve kat mülkiyeti kanununa göre 4/5 malik çoğunluğu ile alınan karar çerçevesinde güçlendirme ruhsatı vermek konusunda imtina göstermesi süreci baltalıyor” açıklamasında bulundu.
10-) YENİ MAHKEME: “Türkiye’de artık Gayrimenkul İhtisas Mahkemeleri kurması gerekli” ifadelerini kullanan Kiraz, “Bu mahkemeler hem idari yargı için, hem adli yargı için oluşturulmalı ve bu mahkemelerdeki hakimlerin Deprem, afet, gayrimenkul konularında dünya ölçeğinde de eğitim alarak görev yapmaları sağlanmalı” şeklinde konuştu.
Binanız sağlam mı değil mi? Bunu nasıl ve kaç paraya öğreneceksiniz? Hemen bakın!
Uluslararası Mühendis Erhan Mataracı kara tabloyu çıkardı: Türkiye’nin inşaat sorunu nasıl çözülür?