Emlak Terimleri

Kira alacağı icra takibi davası!

Mal sahipleri, kira alacağı talebinde bulunarak davacının tahliye isteği de bulunması nedeniyle Sulh Hukuk Mahkemesine dava açılabiliyor. İşte kira alacağı icra takibi davası ve yargıtay karar örneği..

Kira alacağı icra takibi davası!

Takip adi kiralara veya hasılat kiralarına mütedair olur ve alacaklı da talep ederse ödeme emri, Borçlar Kanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtarı ve kanuni müddet geçtikten sonra icra mahkemesinden borçlunun kiralanan şeyden çıkarılması istenebileceği tebliğini ihtiva ediyor. 

 

Bu tebliğ üzerine borçlu, yedi gün içinde, itiraz sebeplerini 62 nci madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur.Borçlu itirazında, kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse, akdi kabul etmiş sayılıyor. İtiraz takibi durdurur. 


İtirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını istemiyen alacaklı, bir daha aynı alacaktan dolayı ilamsız icra yoliyle takip yapamaz. 

 

Borçlar Kanununun 260 ıncı maddesinin kiralayana altı günlük mühletin hitamında akdi feshe müsaade ettiği hallerde itiraz müddeti üç gündür. 


Kira alacağı yargıtay kararı..

T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/12437

K. 2007/1184

T. 13.2.2007


• GÖREVLİ MAHKEME ( Temerrüt Koşulları Oluşmadığından Bahisle Tahliye Davasının Reddinin Gerekmesi Birlikte Açılan Kira Alacağı Davası Yönünden Görevsizlik Kararı Verilmesini Gerektirmediği )


• KİRA ALACAĞI DAVASI ( Davacının Tahliye İsteği de Bulunduğundan Davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde Görülmesi Gereği )


• SULH HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVİ ( Kira Alacağı Talebi - Davacının Tahliye İsteği de Bulunması Nedeniyle )


• TEMERRÜT NEDENİYLE TAHLİYE ( Tahliye Davasının Reddinin Gerekmesi Birlikte Açılan Kira Alacağı Davası Yönünden Görevsizlik Kararı Verilmesini Gerektirmediği )


• İTİRAZIN İPTALİ ( Temerrüt Nedeniyle Kiralananın Tahliyesi İstemi - Davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde Görülmesi Gereği )


1086/m.8/2

2004/m.269

ÖZET : 1086 sayılı HUMK'nın 8/2. fıkrasının 1. bendi gereğince kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları ve bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları, dava konusu şeyin değerine bakılmasızın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. 

Dava, kira parasının tahsiline yönelik icra takibine davalının itirazı nedeniyle itirazın iptali ve temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Davacının tahliye isteği de bulunduğundan davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekir. 


Yargılama sonunda temerrüt koşulları oluşmadığından bahisle tahliye davasının reddinin gerekmesi, birlikte açılan kira alacağı davası yönünden görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez. 


DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan itirazın iptali davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 


KARAR : Uyuşmazlık, kira parasının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ile temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 

Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının kiralananda 01.09.2003 tarihli sözleşme ile kiracı olup, Temmuz 2004-Kasım 2005 arası aylar kirasını ödemediğinden hakkında icra takibi yapıldığını, davalının bu takibe kira paralarını düzenli şekilde ödediğini, kira borcunun bulunmadığını, temerrüde düşürülmeden faiz istenemeyeceğini ileri sürerek itiraz ettiğini, ancak kira sözleşmesine ve kira miktarına karşı çıkmadığını, bu durumda kira borcunun olmadığını kanıtlaması gerektiğini, sözleşmede kira paralarının ne zaman ödeneceği kararlaştırılmış olduğundan faiz istemlerinde de haklı olduklarını belirterek itirazın iptalini, takibin devamını, ödeme emri ile verilen otuz günlük süre içinde ödemede bulunmayan davalının temerrüt nedeniyle tahliyesini ve % 40'dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, sadece yemin deliline dayandıklarını, başkaca delillerinin olmadığını beyan etmiştir. 


Mahkemece, ödeme emri ile ödeme konusunda otuz günlük süre verilmediğinden temerrüt şartlarının oluşmadığı, bu durumda tahliye isteminin reddinin gerektiği, itirazın iptali yönünden de asıl alacak miktarının Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırını aştığı belirtilerek mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Zeytinburnu Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. 


İcra takibinde ve davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.09.2003 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı sözleşme gereği ödenmeyen Temmuz 2004-Kasım 2005 arası aylar kirasının tahsili için Zeytinburnu Birinci İcra Müdürlüğü'nün 2006/203 sayılı dosyası ile tahliye istemli icra takibi yapmış, davalı kiracıya Örnek 13. otuz gün ödeme süreli ihtarlı ödeme emri 27.02.2006 tarihinde tebliğ edildikten sonra davalının takibe itiraz etmesi üzerine itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi için işbu dava açılmıştır. Davacı tarafından gerek icra takibinin yapılmasında, gerek Borçlar Kanunu'nun 260. maddesine uygun temerrüt ihtarnamesi koşullarını taşıyan ödeme emrinin düzenlenmesinde ve davalıya tebliğinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. 

HMUK'nın değişik 8. maddesinin 2. fıkrasının 1 no'lu bendi gereğince kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları ve bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı davaları değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. 


Davalının icra takibine itiraz etmesi üzerine davacı İcra İflas Kanunu'nun 67. maddesi gereğince genel hükümler dairesinde itirazın iptalini ve temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesini dava etmiştir. Davacının tahliye isteği de bulunduğundan davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekir. Yargılama sonunda temerrüt koşulları oluşmadığından tahliye isteminin reddi gerektiği sonucuna varılmış olması, birlikte açılan kira alacağı yönünden görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez. Anılan maddenin açık hükmü karşısında mahkemenin görevsizlik kararı vermesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. 


SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK'nın 428. maddesi uyarınca hükmün ( BOZULMASINA ), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13.02.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 


İhtiyati haciz kararına itiraz!