Emlak Terimleri

Kiracı bildirimi nasıl yapılır?

Kiracı ile ev sahibinin arasında imzalan kira sözleşmesi nasıl geçerliliğini kaybeder? Taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesi nasıl sona erdirilir? Kiracı bildirimi nasıl yapılır? Kiracı bildirimi süresi ne kadardır?

Kiracı bildirimi nasıl yapılır?

Konut ve çatılı işyeri kiraları sözleşmesinin sona erdirilmesi hususu, bildirim yolu ile fesih ve dava yolu ile fesih başlıkları altında toplanıyor. Belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az on beş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır.  Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sonlandırmaya biliyor.


Bildirimin geçerli olabilmesi içinde yazılı bir beyanda bulunulması gerekiyor. Bu hususlarla ilgili açıklamalara Borçlar Kanunu'nun da yer veriliyor. İlgili Kanun Maddeleri aşağıda yer alıyor. 


Kiracı bildirimi 

1. Genel olarak

MADDE 347- Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az on beş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. 


Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir.

Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde, kiracı her zaman, kiraya veren ise kiranın başlangıcından on yıl geçtikten sonra, genel hükümlere göre fesih bildirimiyle sözleşmeyi sona erdirebilirler.Genel hükümlere göre fesih hakkının kullanılabileceği durumlarda, kiraya veren veya kiracı sözleşmeyi sona erdirebilir.


2. Bildirimin geçerliliği

a. Şekil

MADDE 348- Konut ve çatılı işyeri kiralarında fesih bildiriminin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.


b. Aile konutu

MADDE 349- Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemez.

Bu rızanın alınması mümkün olmazsa veya eş haklı sebep olmaksızın rızasını vermekten kaçınırsa kiracı, hâkimden bu konuda bir karar vermesini isteyebilir.


Kiracı olmayan eşin, kiraya verene bildirimde bulunarak kira sözleşmesinin tarafı sıfatını kazanması hâlinde kiraya veren, fesih bildirimi ile fesih ihtarına bağlı bir ödeme süresini kiracıya ve eşine ayrı ayrı bildirmek zorundadır.


Kiracının tahliye edilmesi ve bildirimi hakkında örnek bir dava aşağıda yer alıyor. Yargıtay kararı;


T.C. YARGITAY

6.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/5098

Karar: 2008/7499

Karar Tarihi: 10.06.2008

(6570 S. K. m. 11) (2004 S. K. m. 68)


Dava: İcra Mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.


Karar: Davacı alacaklılar tarafından davalı borçlular hakkında kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı borçluların süresinde itiraz etmesi üzerine davacı alacaklılar İcra Mahkemesine başvurarak, itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur. Mahkemece itirazın kaldırılmasına, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.


Taraflar arasında düzenlenen 01.12.2001 başlangıç tarihli, 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 10. maddesinde; bir aylık kira bedelinin zamanında ödenmediği takdirde bir yıllık kira bedelinin muaccel olacağı kararlaştırılmıştır. Davacılar vekili 10.01.2008 tarihinde davalı borçlular hakkında başlattığı haciz istekli icra takibinde 01.12.2007 tarihinde yenilenen dönemde Ocak 2008 ay kirasının ödenmemesi sebebiyle sözleşmenin 10. maddesindeki muacceliyet koşulu gereğince muaccel olan 11 aylık kira bedeli toplamı 15.400.00. TL’nin tahsilini istemiştir. Borçlu davalılara gönderilen Örnek: 7 ödeme emri 18.01.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlular vekili 24.01.2008 tarihindeki itirazında; müvekkillerinin ödenmesi gereken herhangi bir borcu bulunmadığını, Ocak 2008 tarihinden önce kiralananın tahliye edilerek, alacaklılar tarafından teslim alındığını, Ocak 2008 ayma ait kira borcu bulunmadığı gibi buna bağlı olarak muacceliyet koşulunun da gerçekleşmediğini ileri sürmüştür. Davalı borçlular Kadıköy 17. Noterliği’nce keşide edilen 26.12.2007 tarih ve 23988 yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmeyi yenilemeyeceklerini, kiralananı 31.12.2007 tarihinde tahliye edeceklerini bildirmişler ise de; bu bildirim 6570 Sayılı Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca kira müddetinin bitiminden en az onbeş gün önce yapılmadığından sözleşmenin aynı şartlarla bir yıl uzadığının kabulü gerekir. Ne var ki kiralanan tahliye edilip davalılar vekili tarafından Beyoğlu 19. Noterliği’nce düzenlenen 21.02.2008 günlü 2566 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde emanet tutanağı ile kiralananın anahtarları noterliğe teslim edilmiş, bu tutanak davacılara 22.02.2008 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda kiralananın bu tarihte davacılara teslim edildiği kabul edilerek davalı borçluların 22.02.2008 tarihine kadar kira parasından sorumlu olduklarının kabulü ve anahtarın teslim tarihinden sonraki aylar için kira borcundan sorumlu olmadıklarından bu tarihten sonraki kira parası isteminin reddi gerekir. Davacılar ayrıca kiralananın boş kalması nedeni ile boş kalan aylar için makul süreden alacak davası açabilir. Mahkemece kiralananın teslim edildiği tarihe kadar olan kira parası saptanarak bu miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına, takibin devamına ve inkar tazminatının tahsiline, anahtar teslim tarihinden sonraki kira alacağının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde muacceliyet koşulu gereği dönem sonuna kadar tüm kira alacağının tahsiline karar verilmesi doğru değildir.


Karar bu nedenle bozulmalıdır.


Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Kiracı ile kontrat yapılmazsa ne olur?


Öznur Yaslı/Emlakkulisi.com