Kiranın nasıl ödeneceğine dair bir yasa olması gerekiyor!
Büyüknohutçu, öğrenci kentlerinde kiraların o evde kaç öğrencinin oturacağına göre belirlendiğini dile getirerek, "Bu hem haksızlık hem de sömürüdür" dedi
Bir yandan inşaatta stok ve satış tartışmaları sürerken, diğer yandan kiracının mağduriyeti devam ediyor. Özellikle İstanbul'da vatandaş yüksek fiyatlarla kira öderken, yatırımcı kira bedelleriyle, konutunun değerini 10-15 yılda geri alabiliyor
İnşaat sektöründeki hareketlenmenin ardından her geçen gün konut stoğu ve satışına yönelik tartışmalar büyürken, bugünlerde konutların kira gelirleri de bir başka tartışma konusu oldu. Emlak sektörünün önemli haber portallarından GdeEtotDom.ru'ya göre, kira gelirleriyle emlak değerini en çok yakalayan ülke Türkiye oldu.
YÜZDE 68'İ KİRALAMAK İÇİN ALIYOR
Özellikle İstanbul'da kiraların yüksek olması şehrin bazı lokasyonlar nedeniyle öncü rol üstlenmesinin bir sonucu olduğu belirtilirken, konuyla ilgili açıklama yapan Dumankaya Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Dumankaya, yatırımcıların yüzde 68'lik bölümünün kiraya vermek amacıyla konut satın aldığını söylüyor. Kriz ertesinde olunmasından dolayı şu anda kiraların düşük olduğu yönünde açıklama yapan Dumankaya, "Krizden henüz çıkıldığı için kiralar düşük denebilir. Yine eski haline dönecek diye tahmin ediyorum" dedi.
DEĞERİ 10-15 YILDA GERİ GELİYOR
Özellikle il bazında bakıldığında öncü şehirlerin konut gelirleri anlamında öne çıkabileceğini vurgulayan Dumankaya, bunun piyasanın getirdiği bir sonuç olduğunun altını çizdi. Piyasada, konut kira gelirlerinin konut değerini yaklaşık 120 ay ile 180 ay arasında geri getirdiğini belirten Dumankaya "Bunun 200-250 aya kadar da çıktığı oluyor" dedi
Stok da fazla satışlar da
İstanbul'daki konut stoğu geçen yıl 3 milyon 820 bin adede ulaşırken, kentte aynı dönemde 131 binin üzerinde daire satıldı. Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) verilerine göre, konut üretimi ve gelişimini gösteren konut yapı ruhsatları 2008 yılında 501 bin 5 adede geriledi. Türkiye'de 2008 yıl sonunda 16 milyon 800 bin adet daire bulunurken, İstanbul'daki daire sayısı ise 3 milyon 820 bin, Ankara'da 1 milyon 550 bin, İzmir'de 1 milyon 170 bin olarak tespit edildi. Türkiye genelinde 2008 yılında 1 milyon 326 bin 748 adet olan gayrimenkul satışı geçen yıl 1 milyon 522 bin 443 adet olarak gerçekleşti.
Denetim yaygınlaşıyor
Yapı denetimi, 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren tüm Türkiye'ye yaygınlaştırılıyor. Bakanlar Kurulu'nun dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan Kararı ile yapı denetimi 62 ilde daha uygulamaya konuluyor. Yapı denetimi, 2001 yılında Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Düzce, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Kocaeli'de pilot olarak uygulamaya konulmuştu.
Bu hem haksızlık hem de sömürü
GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Tanes ise, konut yatırımlarının geri dönüşünün projelerin lokasyonu, yatırım zamanı, yatırımcı firma gibi birçok nedene bağlı olduğunu belirterek, "Göreceli olarak daha uzun süre dönüş sağlayan projeler de olabilir; ancak Türkiye'de bazı projelerde ve garyimenkullerde gelişmiş pazarlara göre bir miktar daha yüksek getiri imkanı sağlanmaktadır" dedi. Konut kiralarının iller bazında farklılık göstermesinin nedenini, ekonomik durumdan, kişi başı gelir miktarına kadar birçok etkene bağlayan Tanes, bu anlamda satışa konu olan her şeyde farklı rakamalrın oluşmasının doğal olduğunu söyledi ve ekledi: "Yatırımcıların iller bazında bakıldığında eşit kira geliri elde etmelerinin yasallaştırılması söz konusu olmayabilir. Çünkü böyle bir düzenleme ya da hak hiçbir ülkede mevcut değildir." Kiracılar Derneği Genel Başkanı Ali Ulvi Büyüknohutçu, konut gelirlerinin her daim yapılan yatırımdan daha yüksek olduğunu söyleyerek, bunun en önemli nedeninin kiraların denetim altına alınamaması olduğunu belirtti. Türkiye'de bağımsız bir kiracılık yasası olduğunu ifade eden Büyüknohutçu, "Kiracılık yasası olmasına rağmen, Borçlar Yasası'nın içine monte edilmiş bir yasa kesinlikle bu denetimi gerçekleştiremez. Bunun için mutlaka yeni, bağımsız, tamamen kira sorununu ele alan bir yasanın var olması gerekiyor" dedi.
YASA OLMALI
Kiranın nasıl artacağından nasıl ödeneceğine dair bir yasa olması gerektiğini belirten Büyüknohutçu, bunun ilgili bir raporu 3 yıl önce Adalet Komisyonu'na sunduklarını da açıkladı. Büyüknohutçu, "3 yıl önce Adalet Komisyonu'na bu tür bir yasanın çıkması için rapor verdik. Hatta Komisyon'a bizi de çağırın, orada görüşlerimizi aktaralım dedik ancak, bize herhangi bir dönüş yapılmadığı gibi, yasa ile ilgili olarak da bir gelişme sağlanmadı" diye konuştu. Bir ilde kira bedellerinin o ilin öğrenci, turizm, sanayi kenti olmasıyla doğrudan alakalı olduğunu savunana Büyüknohutçu, öğrenci kentlerinde kiraların o evde kaç öğrencinin oturacağına göre belirlendiğini dile getirerek, "Bu hem haksızlık hem de sömürüdür" dedi.
Yeni Şafak/Derya Çoşkun