Kiraya yetişemeyene ev satmaya çalışmak, barınma krizini kronikleştirir!
Konut fiyatları gündemden düşmüyorken, "Kiraya yetişemeyene konut satmak mümkün mü?" sorusunu gündeme geldi. İşte detaylar...
Para Analiz köşe yazarı Çetin Ünsalan, "Kiraya yetişemeyene konut satmak mümkün mü?" sorusunun yanıtını verdi. Türkiye’de insanların en önemli sorunu haline gelen barınma meselesinin, eskiden konut sahipliği üzerinden konuşulduğuna dikkat çeken Ünsalan, konunun şimdi kiralık konut bulamama zemininde tartışıldığını dile getirdi.
Barınma sorununun konuşulduğundan çok daha kritik olduğunu belirten Ünsalan, çünkü asgari ücreti ya da emekli maaşını geride bırakmış ev kiralarıyla insanların kıt kanaat geçinme kavramının bile oldukça uzağında kaldığının görüldüğünü belirtti.
BARINMA İHTİYACI RİSK ALTINDA
Çetin Ünsalan, "Nüfusun önemli bir bölümünün yaşadığı İstanbul’da ev kiraları ile ilgili yapılan araştırmalar, 20 bin TL altında bir yer bulabilmenin çok da mümkün olmadığını belirtiyor. En ucuz kiraların olduğu Esenyurt’ta bile fiyatın 13 bin 500 liradan başlaması ve bunun neredeyse bir asgari ücret, ayrıca emekli maaşının da bin TL üzerinde olması, Türkiye’nin oturup meseleyi tartışmasının gerekliliğini gösteriyor" diye konuştu.
Bu kiraların artık normalleştirildiğini de aktaran Ünsalan, "Yani konut aramaya giden biri, bütçesi bunlara yetişemediği için örneğin 12 bin lira civarında bir ev aradığını söylese ‘unut onu’ söylemleriyle muhatap oluyor" diye konuştu.
Ünsalan, Bir ülkede rayiç değerinden bir konut kirasının tartışılmasının başka, o fiyatının insanların ulaşabileceği noktanın çok ötesinde kalmasının başka bir konu olduğunu vurguladı ve "İnsanların barınma ihtiyaçları tamamen risk altına girmiş durumda" dedi.
Şu an fotoğraf bu şekildeyken, ne rayici düşürmeyi başaran ne de insanların gelirini arttırmayı istemeyen bir ekonomi yaklaşımıyla meselenin içinden çıkılmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Ünsalan, bunu dar gelirliye konut projesi söylemlerinin gölgesinde yapmanın da olası olmadığını dile getirdi.
KONUT KRİZİ BU ŞEKİLDE ÇÖZÜLEMEZ
"Dar gelirliye 2 milyon liraya konut satmayı normalleştirerek, insanların gelir / gider dengesini görmezden gelip, ‘kira öder gibi ev al’ sloganı ile işleri makyajlamanın mümkün olmadığı bir süreçteyiz" ifadelerini kullanan Ünsalan, insanların ev kiralarına bile yetişemediği yerde, ‘ev sahibi ol’ duygusunu speküle ederek, sorunların üzerinin örtülmesinin veya sorunun çözümünün buradan geçtiğinin anlatılmasının iyi niyetli ve gerçek olmadığını vurguladı.
Ünsalan, Türkiye’de kira meselesi başta olmak üzere, giderlerini karşılayamayan insanların gelir problemini ve satın alma gücü başlığını çözmeden hiçbir sorunun üzerinden gelebilmenin mümkün olmadığının altını çizdi.
"Ne var ki bu konunun yakınından bile geçmeyen, aksine daha da geliri kısıtlayıcı bir eğilimle ekonomi politikası uygulayacağını söyleyen bir yönetim tarzında, Türk insanının yaşadığı sorun daha da kronik bir hal almaya başladı" diyen Ünsalan, meselenin bu boyutunun ödemeler zincirinin kırılmasıyla birlikte ilk kez kendini kredi kartlarının yapılandırmasında gösterdiğini belirtti.
Kredi kartlarının yapılandırması kapsamında taksitlerin bile ödenebilmesinin ancak gelirin artmasıyla mümkün olabilecek bir alternatif olduğunu aktaran Ünsalan, "Siz kiraya yetişemeyene konut satacağınızı söyleyerek, bunun da kiraların ya da ev fiyatlarının aşağı çekeceği hayaliyle anlatıyorsanız, tek çıktı şu olur: Sorun daha da kronik bir hale gelir" ifadelerini kullandı.
Kiralarda 'kayıt dışı' depremi! Ev sahipleri ve kiracılar yine karşı karşıya!
