Kentsel Dönüşüm

Kirazlıtepe'nin 103 dönümü kentsel dönüşüme hazır!

Yıllardır tartışmalara konu olan Kirazlıtepe kentsel dönüşüm projesinde uzlaşma hala sağlanamadı. Kirazlıtepe Kentsel Dönüşüm İmar ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Bayram Ali Kot, konu ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Üsküdar’ın uzun zaman önce ‘çakal tepesi’ olarak bilinen Kirazlıtepe'nin ranta kurban edildiği iddia edildi. Büyük Çamlıca Camii’nin inşaatından sonra bölgede hayata geçirilmesi planlanan tartışmalı kentsel dönüşüm projesi sorunun yıllardır çözülmesi planlanıyor. Milli Gazete'den Baki Sancak'ın haberine göre; Kirazlıtepe sakinleri üç yıldır moloz yığınları ve inşaat gürültüsünün arasında yaşamaya devam ederken, kentsel dönüşüm projesine imza atmadı.  Birbiri ardına yaşanan depremlerin ardından evlerinin yenilenmesini isteyen mahalle sakinleri kentsel dönüşüme karşı olmadıklarını, sadece devletten bir garanti istediklerini söylüyor. Kirazlıtepe Kentsel Dönüşüm İmar ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Bayram Ali Kot ve dernek üyeleri, Üsküdar Kirazlıtepe’de 3 yıldır süren tartışmalı kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında değerlendirmelerde bulundu. 

KENDİ EMEKLERİMİZLE YAPTIĞIMIZ MAHALLE CAMİMİZİ BİLE YIKTILAR

1- Üç yıldır devam eden kentsel dönüşüm projesi süresince neler yaşadınız?

Yaklaşık üç senedir kentsel dönüşüm süreci devam ediyor. Mahallenin yarısını yıktılar, yarısı inşaat halinde, kalanı da tozun pisliğin içinde yaşamak zorunda kalıyor. Yaşadıklarımızı bütün Türkiye biliyor. Bizim teröristliğimiz de kalmadı, muhalefetliğimiz de… Polis çocuğu olarak bu mahallede polisten plastik mermi yedim. 15 Temmuz’da köprüye giden ilk bizlerdik. Bu mahalleliydi. Evimizi savunmamıza rağmen bizlere şimdi de terörist muamelesi yapılıyor. Kendi emeklerimizle yaptığımız mahalle camimizi bile yıktılar. İnşaatlar gördüğünüz gibi devam ediyor. Proje yok, ruhsat yok, vatandaşla anlaşma yok. Birinci etap inşaatta 501 daire yapacaklarını ikinci etapta da bin 300 daire yapacaklarını söylüyorlar. Ama bunların tamamı söylemden ibaret... Ne bir onaylı proje var ne de ruhsat. Şurada yapılan binanın tabelasına bakın, ruhsat tarihi kısmı boş. Adeta kafalarına göre bir şeyler yapıyorlar. Şu anda birinci etapta imza atanların evlerini yıktılar. Caddeden Çamlıca Camii’ne kadar olan kısım yani projenin ikinci etabında oturanlar için yeni tebligat göndermeye başladılar. İkinci etapta oturanlar hukuksal mücadelesini başlatıyor. Yürütmeyi durdurmak için onlar da dava açacak.

NEDEN SADECE KİRAZLITEPE?

2- Sizce neden Kirazlıtepe?

Kirazlıtepe’de bütün ailelerin tapusu vardır, ancak yapılar kaçak olduğu için iskânı yoktur. Söylediklerine göre burayı da bu nedenle riskli alan ilan etmişler. Eğer sadece binaların kaçak olmasıysa sebep, sadece bu mahallenin değil diğer mahallelerin de riskli alan ilan edilmesi gerekir. Açıkçası biz de merak ediyoruz. Neden sadece biz?

“ÖNCE TEBLİGAT, SONRA ZABITA BASKINI!”

3- Kentsel dönüşüm projesi için şu ana kadar kaç imza toplandı? İmza atmayan vatandaşlar ne ile karşı karşıya kalıyor?

Kendi resmi rakamlarına göre riskli ilan edilen yerin toplamı 186 dönümdür. Riskli alan ilan edilen 186 dönümün sadece 103 dönümünden imza alabildiler. Geri kalan 150 aileyi kanunsuz hukuksuz bir şekilde kandırıp imza attırmaya zorluyorlar. Sürekli kapı kapı tebligat göndererek ‘çoğunluğu sağladık çıkın’ diyorlar. Aslında çoğunluğu sağladıkları falan da yok. Tebligat gönderdikten bir hafta sonra tebellüğ belgeleri gönderiyorlar. Ardından da zabıtalar gelerek ‘bu evi boşaltın’ diyorlar. Yine imza atmayan bir komşumuzun evine zabıta memurları geldi. Avukatımız Onur Cıngıl ile engel olmasaydık kapısına mühür vuracaklardı.

4- Emine Hanım, bugün kapınıza zabıta memurları gelmiş, ne söylemek istersiniz?

Bugün zabıtalar ben işteyken evimize gelmiş. Yürütmeyi durdurma davasını kazanmamıza rağmen nasıl evimize mühür vurmak için gelebiliyorlar? Biz İsrail’de mi oturuyoruz, Gazze’de mi yaşıyoruz? Bu zulüm neden yapılıyor? Yıllardır bu mahallede oturuyoruz. Elimizde bir tek evimiz var. Gelir seviyesi belli insanlarız. Zaten zor şartlarda yaşıyoruz. Dava süreçleri belimizi büküyor. Bizim tek isteğimiz devlet güvencesidir.

“KENTSEL DÖNÜŞÜME KARŞI DEĞİLİZ GELİN ANLAŞALIM DİYORUZ”

5- Ali Bey, İstanbul’un deprem riski devam ediyor. Bütün riskli binaların yenilenmesi gerekiyor. Siz kentsel dönüşüme karşı mısınız? Neden imza atmıyorsunuz?

Biz kentsel dönüşüme karşı değiliz. Evlerimiz eski, deprem öncesinde bir an evvel yenilenmesi lazım. Biz imza atmaya hazırız. Üsküdar Belediyesi’nden ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan tek isteğimiz noter huzurunda hazırlanmış bir ‘kat karşılığı’ sözleşmesidir. Gelin ortak bir zeminde anlaşalım diyoruz. Anayasa’nın 21. maddesinde yer alan konut dokunulmazlığı hükmüne dayanarak vatandaşlık hukukundan kaynaklanan asgari haklarımızı yazılı olarak istiyoruz. Ama ısrarla bizle kat karşılığı sözleşme yapmak istemiyorlar. Tek bir savunmaları var, o da; “Biz devletiz, bize güvenmiyor musunuz? Muvafakatnamelere imza atın, evlerinizi terk edip gidin. Biz evlerinizi yapıp dağıtacağız” diyorlar. İmzalatmaya çalıştıkları belge oturduğumuz evleri koşulsuz devredildiğini niteleyen bir belgedir. Bizden evimizi adeta bırakıp gitmemizi istiyorlar. Böyle bir şey sizce mümkün mü? Evlerini bırakıp giden komşularımızın tamamının imzası suya atılmış imza gibidir. Ne alacakları belli değil. Biz böyle bir belirsizlik istemiyoruz. Bu hukuksuzluğa imza atmayız.