Kırşehir'de 4000 yıllık tarihi şehir gün ışığına çıkıyor!
Kırıkkale'nin Karakeçili ilçesi Büklükale mevkisinde yapılan kazılarlarda, geçmişi M.Ö 2000 yılına kadar dayanan bir şehir gün ışığına çıkarılıyor...
Kırşehir Ahi Evran üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Kimiyoshi Matsumura, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Büklükale ören yerindeki kazı çalışmalarına Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2009 yılında başlandığını söyledi.
Ören yerinin aşağı şehir ve yukarı şehir olmak üzere iki arkeolojik alandan oluştuğunu ifade eden Matsumura, kale denilen kayalığın tepesinde kazı çalışmaları yapılarak bu bölgenin tarihinin ortaya çıkarılmasının hedeflendiğini kaydetti.
Bugüne kadar yapılan kazılarda 1. katta Osmanlı dönemi, 2. katta Demir Çağı, 3. katta Geç Tunç Çağı, 4. katta Eski Tunç Çağı olmak üzere dört kültür katı tespit edildiğini vurgulayan Matsumura, şöyle devam etti:
"Özellikle 3. katta bulunan Anadolu'da ilk cam eser olabilecek cam şişe ve Hitit İmparatorluk dönemine tarihlenen çivi yazılı tablet önemli buluntular arasında. Aşağı şehirde yapılan jeomanyetik araştırmalarda, Hitit dönemine ait şehir suru ve kapısı da tespit edildi. Böylece, Büklükale’nin M.Ö. 2. bin yılın ikinci yarısında, yani Hitit İmparatorluk Çağı’nda önemli bir şehir merkezi olduğu açığa çıkarıldı."
- "Kazıların bitmesi 50-100 yıl sürebilir"
Hititlerden kalan bu şehirle ilgili buluntuları gün ışığına çıkarmak istediklerini anlatan Matsumura, "Şehir sadece tepeden ibaret değil. Tepenin alt taraflarında da bir şehir olduğunu düşünüyoruz. Kuzey-güney yönünde 600 metre, doğu-batı yönünde ise 500 metre olan büyük bir şehir. Bunun için bu araştırmaların, kazıların bitmesi 50-100 yıl sürebilir. Biz de mümkün olduğu kadar buradaki çalışmaları devam ettirmek istiyoruz" diye konuştu.
Matsumura, şu ana kadar yapılan kazılarda bölgede büyük bir bina tespit ettiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu binanın başta Hitit dönemine ait olduğunu düşünüyorduk. Kızılırmak’a bakan kısımda 7 metre yüksekliğinde büyük taşlarla yapılmış olan bir duvar bulduk. Bu kalıntıların hepsinin Hititlere ait olduğunu düşünüyorduk. Ancak bu binanın yaklaşık M.Ö 2000 yılında inşa edilerek, M.Ö 1600 yılına kadar kullanılmış olduğunu yani bu mimarının Hititler'den önceye ait olduğunu tespit ettik. Yine burada M.Ö 600'lü yıllara ait kültürlerin olduğunu belirledik."
Kayaların üzerinde Kızılırmak'ta köprü kurmak için açılan delikler tespit ettiklerini belirten Matsumura, bu noktanın Kızılırmak Nehri'nin en dar yeri olduğunu, bunun için bölgede her dönemde ticaret yapıldığını tahmin ettiklerini kaydetti.
Matsumura, bu şehrin buradan geçen ticareti kontrol ederek, tüccarlardan aldığı vergilerle bu yerleşim alanını kurduğunu dile getirerek, "Burada ticaret mallarının üzeri seramikle kapatılmış ve mühürlenmiş olan parçaları çıkıyor. Bu da ticaretin burada yoğun olduğunu gösteriyor" diye konuştu.
Matsumura, kazılarda çıkan eserlerin Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi'nde sergilendiğini de sözlerine ekledi.