Kızılay, Yunus Emre Evleri projesini hayata geçiriyor!
Türk Kızılayı, afet sonrası evsiz kalanların barınması için hazırladığı 'Mevlana Evleri'nin ardından şimdi de ''Yunus Emre Evleri'' projesini hayata geçiriyor
Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali, Kızılay Bursa Şubesi tarafından Almira Otel'de düzenlenen ''Geçmiş Dönem Faaliyetleri ve Gelecek Faaliyetler'' konulu toplantı öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, depremin Türkiye'nin kaçınılmaz bir gerçeği olduğunu, ancak afetin tarifinin sadece deprem olmadığını söyledi.
Türkiye'de ilk kez şubeler arası organizasyonun yapılabilmesi için bir çalışma yürüttüklerini belirten Küçükali, bunun kitapçık haline getirilerek tüm şubelere dağıtılacağını bildirdi.
Küçükali, Kızılay'ın afetlerde sürekli çadır dağıttığını, ''Bunun bir üstü olmaz mı'' diye kendilerini sorguladıklarında ''Mevlana Evleri''ni türettiklerini anlattı.
Küçükali, ''İlk kez Bursa'da açıklıyoruz; bundan sonra bunun bir üstünü yapmaya çalışıyoruz. Henüz proje halinde ama Yunus Emre Evleri'ni yapıyoruz. Bunların içinde tuvaleti, banyosu, oturma birimi ve elektriği olacak. Bunlar tamamen portatif, paketlenmiş, ayrıca bu evler tam yüz yıl dayanabilecek kapasitede. Aynı zamanda çevre dostu. Bizim Mevlana Evleri'miz de devre dostu, pet şişelerin atıklarından yapılıyor. Yunus Emre Evleri'ni de sıkıştırılarak başka bir üründen yapıyoruz. Projelerimiz bu şekilde ilerleyecek inşallah'' diye konuştu.
Türkiye'nin en önemli meselelerinden birinin de ''kan bağışı'' olduğunu vurgulayan Küçükali, ''kan bağışı'' konusunda 2010 hedeflerini tutturduklarını, 2011 yılı içinde de yapılanma içine girerek 2012 yılına az bir iş bırakma niyetinde olduklarını söyledi.
-''MOBİL KAN BAĞIŞI'' ARAÇLARI-
Küçükali, vatandaşları bir elinde kan torbası bir elinde de doktor reçetesiyle gezdirmemeyi hedeflediklerini, bu çerçevede ''Mobil Kan Bağışı'' araçlarını devreye sokacaklarını bildirdi.
Yaptırdıkları anketlerde, vatandaşların ''Neden kan vermiyorsunuz'' sorusuna, ''İstediniz mi de vermedik'' yanıtını verdiğini ifade eden Küçükali, ''Vatandaşlarımız doğru söylüyor. Bu tamamen bizim eksikliğimiz. Şimdi mobil olduk. Araçlar alıyoruz, içlerini donatıyoruz. İnsanlarımız güzel bir ortamdan kan verme olanağı buluyor. Ayrıca daha kan bağışı için çadır kurmak, sonra onu kaldırmak zor oluyor. Biz artık dünya ile yarışan bir kurumuz'' diye konuştu.
-''DİN, DİL, IRK AYRIMI YAPMIYORUZ''
Küçükali, 2010 yılında hayata geçirdikleri Mevlana Evleri projesinin ilk olarak Elazığ Depremi'nde kullanıldığını, bu evlerin hem aile mahremiyetini koruduğunu hem de vatandaşların rahat bir şekilde yaşamasını sağladığını anlattı.
2010 yılında Pakistan'da yaşanan depremin ardından buraya 4 bin Mevlana Evi kurduklarını belirten Küçükali, ''Pakistan'da 4 bin Mevlana Evi'nin ardından 5 bin adet de çadır kurduk. Dünya'daki diğer yardım örgütleri Pakistan'da açıkçası sınıfta kaldı. Orada bizden başka faaliyet gösteren kurum yok. Biz Haiti ve Gazze'de insanlara ne kadar itibar ediyorsak Pakistan'da da onu yapıyoruz. Yani dil, din, ırk ayrımı yapmıyoruz'' dedi.
Zaman