Kızılcahamam ve Çamlıdere'ye jeopark kurulacak!
Kızılcahamam ve Çamlıdere'de jeopark kurulmasına ve jeoturizmin geliştirilmesine yönelik çalışma başlatıldı
Ankara Üniversitesinin öncülüğünde, kamu kurumları ve sivil toplum örgütlerinin desteğiyle Kızılcahamam ve Çamlıdere'de jeopark kurulmasına ve jeoturizmin geliştirilmesine yönelik çalışma başlatıldı.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, TÜBİTAK desteğiyle Ankara Üniversitesi Jeolojik Mirası Koruma Derneği (JEMİRKO), MTA, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün işbirliğinde yürütülen "Milli Parklardaki Jeolojik Miras" projesinin çalışmaları sırasında Kızılcahamam civarında çok sayıda jeosit (belirli bir jeolojik özelliğin kolayca anlaşılmasını sağlayan yer) olduğu görüldü.
Jeolojik miras, jeoturizm potansiyelinin araştırılması için pilot bölge olarak Ankara'nın Kızılcahamam ve Çamlıdere ilçeleri seçildi.
Bunun üzerine, Ankara Üniversitesi, Ankara Valiliği, Kızılcahamam Belediyesi ve Kaymakamlığı, Çamlıdere Kaymakamlığı ve JEMİRKO tarafından jeositlerin hem korunması hem de yöreye ekonomik getiri sağlaması için Kızılcahamam-Çamlıdere Jeopark ve Jeoturizm Projesi (KÇJJP) geliştirildi.
Çoğunluğu yer bilimci ve uzmanlardan oluşan uzman araştırma ekibi, bilimsel incelemeleri büyük oranda tamamlarken, Kültür ve Turizm Bakanlığında, Ankara Üniversitesinin öncülüğünde projeye ilişkin bir toplantı yapıldı.
Toplantıda, belirtilen bölgelere jeopark kurulması ve jeoturizmin geliştirilesine yönelik konular görüşülürken, bir çalışma grubu da oluşturuldu.
-PROJE-
Projenin 23 duraklık ilk bölümünün 16 aylık sürede tamamlanması, açılışın Atatürk'ün Kızılcahamam'a ilk gelişi olan 16 Temmuzda gerçekleştirilmesi planlanıyor.
Biri Kızılcahamam (Güvem Jeoparkı), diğeri Çamlıdere sınırları içinde (Pelitçik-Yahşiyan Jeoparkı) alt yapısı oluşturulmaya çalışılıyor. Projenin tamamlanması halinde her iki bölge Türkiye'deki jeopark uygulamalarının öncüleri olacak.
Kızılcahamam'daki "Güvem, Beşkonak" ile Çamlıdere'deki "Pelitçik-Yahşiyan"daki silisleşmiş ağaç ormanı, gerek bilimsel önemi gerekse fosil zenginlikleri bakımından ideal jeopark alanları. Her iki saha da Kültür ve Turizm Bakanlığınca doğal sit alanı olarak tescil edilmiş.
-JEOPAK VE JEOTURİZM-
Jeopark, yüksek bilimsel öneme sahip jeolojik objelerin topluca bulunduğu alanlar olarak tanımlanıyor. Temel niteliği ise yok olma tehlikesi altındaki jeositlerin korunması ve araştırılması.
Türkiye'deki yasal koruma sistemi milli parklar, doğal anıt, tabiat parkı ve tabiat koruma alanlarını tanımlıyor. Bu tanımlar içinde jeopark bulunmuyor.
Öte yandan jeopark, bütün dünyada hızla yaygınlaşan doğa koruma ve jeoturizm aracı. Doğal zenginliğin bulunduğu ülkelerin reklam aracı, kültürel kalkınmışlığın ve doğaya duyarlılığın sembolü olan jeopark, doğayı koruyarak ondan gelir elde etmenin aracı olarak da görülüyor.
Jeoturizm ise doğada ender bulunan jeolojik oluşumları görmek ve onlar hakkında bilgi edinmek amacıyla yapılan bütün faaliyetleri kapsıyor. Dinlenmeyi sağladığı gibi doğayı öğrenmeyi ve onu korumanın da gerektiğini hatırlatan jeoturizm, doğa ile insanları bütünleştirmeyi amaçlıyor.
AA