Perakende

Koleksiyon Mobilya Almanya'da yatırıma başlayacak!

Koleksiyon Mobilya Yönetim Kurulu Üyesi Doruk Malhan, son iki yılda yüzde 20 civarında büyüdüklerini, Tekirdağ’daki fabrikalarının kapasitesinin yetmediğini anlattı.

Türk sanayicisi için yeni yatırımın önündeki en önemli engellerden biri artan arsa maliyetleri. Koleksiyon Mobilya Yönetim Kurulu Üyesi Doruk Malhan bunu çok net biçimde ortaya koyuyor. “50 milyon dolarlık yeni yatırım yapacağız. Tekirdağ’da arsa çok pahalı. Üretim yatırımı için yurtdışına bakıyoruz.” 


Koleksiyon Mobilya son dönemde istikrarlı bir büyüme sürecinde. 2014’te yüzde 18 büyüyen şirket bu yıl yüzde 20’lik bir büyümeye gidiyor. Bunun sonucunda ciro 2015 yıl sonunda 160 milyon TL seviyesine gelecek. Koleksiyon’un Tekirdağ’da kapalı alanı 50 bin metrekare olan bir fabrikası var. 540 kişi çalışıyor fabrikada. Peki bu hızlı büyüme Koleksiyon’da yeni yatırım ihtiyacı yaratmadı mı? “Fabrikamız bu yıl itibarıyla yeni yatırım gerektiğini bize söylüyor” diyor Malhan ve devam ediyor: “Arsa fiyatları spekülatif. Araziyi aldınız, sanayi imarlı olması, ÇED raporu süreci dediğinizde bunlar da ciddi yatırımlar. İnşaat maliyetleri yükseliyor. Arazinin üzerinde binayı da yaptınız, nerden baksanız metrekare maliyeti 1000 dolarları geçiyor. 50 bin metrekare bir fabrika yapayım deseniz 50 milyon dolarlara geliyor rakam. Daha içine makine koymadınız. Bu şartlarda rekabetçi ülkelerle nasıl rekabet edelim.” Teşvikli iller bu sorunu çözemiyor Koleksiyon için. “Biz kazanalım vergisini de verelim. Dert vergi değil, birinci sorun insan kaynağı bulmak, usta bulmak. Bunu bulamadıktan sonra değil teşvik, prim bile verseler bir anlamı yok.” 


Yurtdışından gelen ciro yüzde 50’ye doğru gidiyor 


Koleksiyon Mobilya 2010 yılında yurtdışında bir genişleme politikası başlatmıştı. Hem yeni coğrafyalara gitmek hem de var olunan coğrafyalarda derinleşmek... İki farklı kası aynı anda çalıştırmanın çok kolay olmadığını anlatıyor Malhan. “Globalleşme yolunda hedefler belirleyip Londra mağazamızı açarken, ihracat bölümümüzün adını da uluslararası satış olarak değiştirdik. Bu bir bakış açısı, mentalite değişimidir. Uluslararası satıştaki arkadaşlarımızın özelliklerini, karakterlerini ayırd ederek bu iki kası çalıştırıyoruz.” Bu değişim sonrası 2010’da 7 ülkede faaliyet gösteren şirket 23 ülkede faaliyet gösterir hale gelmiş. Koleksiyon cirosunda yurtdışının payı ise yüzde 10’dan yüzde 30’a ulaşmış. Hedef ise yüzde 50 seviyesi... 


Bu paralelde Koleksiyon yeni yatırımı için yüzünü yurtdışına çevirmiş. Bulunduğu coğrafyalarda imalat yapabilmek için Avrupa’nın sanayi merkezi Almanya ve ABD’de yatırım için fizibilite çalışmalarına başlamış. Almanya’ya yatırımı düşünmelerinin nedeni, en büyük ithalatı oradan yapıyor olmaları. “Almanya’ya giderkenki düşüncemiz maliyet avantajı değil, pazarın potansiyel olması ve cevap verebilmesi” diyen Malhan, bu anlamda ciddi bir çalışma yaptıklarını belirtti. 


En güçlü pazar bu yıl Suudi Arabistan 


Koleksiyon’un bir dönem Mısır’da mağazası vardı. Ancak yaşananlar sonrası mağaza Mısırlı ortağa devredilmiş. Anlaşılan satışlar memnun edecek seviyede değil. “Orada rüzgar tamamen tersine döndü” diyen Malhan, Mısır’da yatırımı hiç düşünmediklerini anlatıyor: “Mısır bu son gelişmelerden önce de üretim için hiç uygun değildi. Çünkü orada üretim yaparken ithalat yapmak durumundasınız. İthalatçı bir firma olmanız için yüzde 50 Mısırlı ortak almanız gerek. İthalat rejimi belirli değil, kur 4 yıldır dalgalanıyor. Sanayici önünü görmek ister, istikrar arar. Şu an Ukrayna’da asgari ücret 100 dolar. İnsan kaynağı güçlü. Ama istikrar yok.” 


Bu yıl en güçlü oldukları pazar hangisi? Malhan yanıtlıyor: “Bir numaralı ülkemiz her yıl değişiyor. Bu yıl en güçlü olduğumuz pazar Suudi Arabistan. Suudi Arabistan’ın farkı işler biraz yavaş ilerliyor. Bir önceki yıl güçlü olduğumuz pazar Mısır’dı, önceki yıl Irak’tı, geçen yıl Azerbaycan’dı... Biz yurtdışında yüzde 95 ofis ve projelere ürün gönderiyoruz. Ticaretimizde ülkenin ekonomisinin gücü kadar Türkiye’nin o ülkelerle ekonomik ilişkisi de bir o kadar önemli. Türkiye’nin ticari olarak değişim rüzgarlarını yakalayamadığı, Mısır’la ilişkilerde de yakalayamadığı aşikar.” Yaşanan tecrübeler Koleksiyon’a gelişmiş pazarlara odaklanma kararı aldırmış. “Mısır’a yatırım yaptık, tamam birkaç yıl şampiyon iş yaptık ama şimdi sıfıra yakın. Bunun bir dalga boyu olmalı” diyor Malhan. Bundan sonra gelişmiş ülkelerle yatırım, gelişmekte olan ülkelerle ise ticaret yapma kararı işte bu tecrübelerden kaynaklanıyor. Bu kapsamda İran’daki yaptırım ve regulasyonlar oturana kadar bu ülke ile ilgili de hiçbir çalışma yapılmıyor.


Yerli Çinliler Kamu İhale Kanunu'nu delik deşik ediyor


Doruk Malhan yüzde 10 kar marjı ile çalıştıklarını söylüyor. “Bana soruyorlar Uzakdoğu ile nasıl rekabet ediyorsunuz. Ben önce bu ülkedeki Uzakdoğu ile rekabet edeyim de... Belirli firmalar çıkıyor, hiçbir standardı, altyapısı yok. Bir işe talip oluyor, alıyor da ama kapasitesi yok. Sizin malzeme maliyetiniz kadar fiyat verip alıyor işi. Gidiyor 4 alt firmaya işi yaptırıyor, sonra onların parasını ödemiyor. İhale yasağı geliyor, sonra bir bakıyorsunuz tekrar isim değiştirmiş, karşınıza çıkıyor. Malesef bizim kamu ihale kanunumuz sağlıklı ve doğru bir alım yapmaya uygun değil. Böyle olduğunda da bu tip enteresan işler çıkıyor. Bununla biz nasıl mücadele edelimi geçtim, Uzakdoğu nasıl mücadele etsin. Bunların olduğu ortamda ben yeni ürün geliştirdim, tasarım yapıyorum nasıl diyeceksiniz. Bizim sektörümüzde 3 senedir para kazanmadan başabaş iş yapan firmalar var. Marka boyutunda firmalar.”


Yabancı ortağa açık değiliz, gönlümüz halka arzda


“Şu anda yabancı bir ortaklığa açık değiliz. Gönlümüzde halka arz var. Yarın SPK’ya tüm raporları tüm şeff afl ığı ile paylaşabilecek yapıda iş yapıyoruz zaten. İlk 30’da olmayız ama ilk 100-150 içinde olacağımız bir nokta düşünüyoruz. Burada hedef 400 milyon TL ciroyu geçmek. Bir 5 yıl sonra inşallah. O zamana kadar özkaynaklarımızla yatırımlarımızı finanse edebiliriz. Mali yapısı güçlü olan firmalar için borçlanma maliyetleri uygun durumda.”


İşler üç ay daha sürer sonrası 2008'den kötü olur


“2015 seçim nedeniyle bir durgunluk yaşanmadan geldi bizim gözlemlediğimiz. Maslak’ta, Anadolu Yakası'nda ofis binaları çıkıyor, tamamlananlar hemen doluyor... İş dünyası bir büyüme gösteriyor. Ya yeni firmalar kuruluyor ya da şirket evlilikleri oluyor. Ancak bu seçim sonuçlarını 3 ay sonrasında görürüz diye düşünüyorum. Nasıl görürüz, menfi görürüz. Önümüzdeki iki ay başlamış yatırımların süreceğini düşünüyorum. Karar alanlar, devam edecek ama önümüzdeki hafta birisi ‘Ben Türkiye’de bir ofis açayım, bir yatırım yapayım’ demeyecek. Dolayısıyla bu yeni açılmayan noktaları 3-4 ay sonra hissetmeye başlarız. Bunun etkisinin de ben 2008- 2009’dan fazla olacağını düşünüyorum. Koalisyon da olsa, azınlık hükümeti de olsa, erken seçim de olsa... Malesef böyle bir dönem olabilir diye düşünüyorum. Bu paralelde biz kendi kararlarımızı yurtiçinde temkinli biçimde almayı düşünüyoruz. Arzın geleceği bir nokta var. Arzın bu noktada olduğu yerde talep daralmasını bir tehdit olarak görmedi hiç pazar. Bunun olduğu noktada pazar zorlanacak. Türkiye malesef Kore noktasına gelemedi. Ekran alacak, yapıyor ihaleyi; LG ile Samsung yarışıyor, kazanan Kore oluyor. Bizde ise ihalelere sürekli yeni şirketler giriyor, kim bunlar? Şimdi mobilyada ithalata ek vergi geldi. Ülke olarak bunun faydasını görürüz. Mobilya sektörü ithalat ihracat dengesinde fazla veren, nette 1.5 milyar dolar artı değer sağlayan bir sektör.”


750 arkadaşımın her biri bir pikseldir


Koleksiyon Mobilya 1972 yılında Mimar Faruk Malhan tarafından, Ankara’da Demir Sanayi Sitesi'ndeki küçük bir metal atölyesinde kuruldu. Bugün Faruk Malyan Yönetim Kurulu Başkanı ve üç cocuğu da yönetimde. Koray Malhan tasarımın başında. Ayşe Malhan ticaret ve Doruk Malhan işletmede. Malhan yönetime nasıl baktığını şöyle anlatıyor: “Koleksiyon’a baktığınızda çalışan 750 arkadaşımın her biri bir pikseldir ve markayı oluşturur. Bugün bir ev müşterimiz olduğunda ondan randevu alıp ürünü götüren arkadaş da Koleksiyon’u temsil eder, ben de temsil ediyorum. İşletmeyi harmoni içinde yaptımızda hem sağlıklı hem de başarılı büyüme geliyor. Hareket edilmesi gerektiğinde herkes birşey söyleyebilir, önemli olan doğru hareketi doğru biçimde yapmak. Kimin ne dediği önemli değil.”



Dünya