03 / 05 / 2024

Konut kredileri gayri safi milli hasılanın yüzde 5i oranında!

Konut kredileri gayri safi milli hasılanın yüzde 5i oranında!

Konut kredileri gayri safi milli hasılanın sadece yüzde 5’leri civarındadır. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 100’den fazla olabilmektedir



Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Tanes, Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından açıklanan yeni konut kredilerinde uygulanan Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Kesintisinin diğer kredilerde uygulanan seviyeye çekilmesi önerisinin uygulanmasının, tüketicilerin aleyhine olacağını savundu.
        
Tanes, IMF’nin 2. program sonrası değerlendirmesine ilişkin yazılı açıklamada, "IMF’nin gayrimenkul yatırım şirketlerine tanınan vergi imtiyazlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin önerisi, sadece 21 şirketin halka açık olarak işlem gördüğü ve batılı örneklerine göre henüz yeterince gelişmemiş ve istenen büyüklüklere ulaşmamış GYO sektörü açısından değerlendirildiğinde, talihsiz olduğu açıktır" ifadesini kullandı.
        
Söz konusu şirketlerin çoğunluğunun portföyünün büyük ölçeklerde olmadığına işaret eden Tanes, son dönemdeki halka arzların da Sermaye Piyasası Kurulunun (SPK) bu konuda benimsediği politika nedeniyle hızlandığını vurguladı.
        
Tanes, büyümelerinin ve halka arz olmalarının teşvik edilmesinin sebebini, "GYO yapısının küçük yatırımların birikerek büyük yatırımlara dönüşmesi, sektördeki kayıt dışılığın azaltılması, şeffaflaşma gibi birçok faydayı beraberinde getirmesi" şeklinde açıklayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
        
"Dolayısıyla vergi imtiyazlarının ortadan kaldırılması, bu büyümeyi ve ekonomiye olan katkıyı engelleyici, kısıtlayıcı bir uygulama olacaktır. Halihazırda ıskontolu işlem gören GYO’ların bu tarz bir uygulamaya tabi olması, özellikle de yabancı yatırımcıların gözündeki güvenin kaybolmasına ve ıskontonun derinleşmesine neden olma riski barındırabilir. Kaldı ki bu imtiyazları kaldırmanın devletin gelirlerine katkısının düşünüldüğü boyutta olmayacağı, aksine bazı yatırımları engelleyici nitelikte olması nedeniyle hacmin büyümesinden elde edilecek potansiyel vergi gelirinin kaybına bile neden olma ihtimali bulunacağı göz önüne alınmalıdır."
        
Yine IMF tarafından açıklanan yeni konut kredilerine uygulanan Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu kesintisinin diğer kredilere uygulanan seviyeye çekilmesi önerisinin uygulanmasının da tüketicilerin aleyhine olacağına işaret eden Tanes, şunları kaydetti:
        
"Tüketicilerin artan kredi kullanım maliyetleri nedeniyle konut alımlarında zorluk yaşamaları söz konusu olabilecektir. Özellikle geniş bir tabana yayılsın diye, konut kredi faizlerini günümüzdeki seviyelere çekmek için çok uğraşılmışken, getirilecek ek maliyetlerin tüketicilerin taleplerini ötelemelerine neden olacağı göz ardı edilmemelidir. Bu da talebe göre planlarını yapan üreticileri etkileyecektir. Dolayısıyla bir zincirleme reaksiyon doğabilir ve yatırımlarda gerileme yaşanabilir.
        
Hem konut üreticisine hem de tüketiciye aynı konut için kredi kullandırılmasının riskli olduğuna ilişkin görüş de doğru bulunmamıştır. Unutmamak gerekir ki Türk finans sektörü çok kuvvetlidir ve ciddi rating uygulamaları sonrasında kredi kullandırmaktadır. Hem proje hem de tüketici tarafı sıkı kontrollerden geçirilerek ve analiz ederek, ödeme kapasiteleri bulunmakta ve ona göre kredi kullandırılmaktadır.
        
Ayrıca unutmamak gerekir ki kullandırılan konut kredileri gayri safi milli hasılanın sadece yüzde 5’leri civarındadır. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 100’den fazla olabilmektedir. Bu da bankaların ne kadar ihtiyatlı hareket ettiğinin de bir göstergesidir, kaldı ki daha yukarıdaki seviyelere de rahatça çıkılabilir."
AA


Geri Dön