25 / 08 / 2024

Konut kredilerinden kaynaklanan rekabet takip ediliyor!

Konut kredilerinden kaynaklanan rekabet takip ediliyor!

BDDK Başkanı Bilgin son küresel krizden bankaların da gereken dersi çıkarmaları gerektiğini hatırlatıyor



Batı bankacılığının ölçüsüz hırs ve rekabet nedeniyle, dünya ekonomisine ne ölçüde ağır bir kriz yaşattığını ağır bir bedel ödeyerek öğrenmiş olduk.

Önümüzdeki hafta içinde, ya da hafta sonuna doğru yine Londra'da bir araya gelmeleri beklenen G-20 ülkelerinin hazine ve maliye bakanları ile, merkez bankası başkanlarını zor bir gündem bekliyor. Dünya ekonomisine hem mali, hem de sosyo-ekonomik açıdan ağır bir bedel ödetmiş olan küresel krizin çıkış nedeni konusunda bir tereddüt yok. Dünyanın önde gelen bankalarının ölçüsüz hırs ve rekabeti, bunun yanı sıra söz konusu finans kurumlarının önde gelen ekonomilerin kamu otoritesi tarafından etkin bir şekilde denetlenememiş olmaları, 50 trilyon doların üzerinde bir servet kaybına neden oldu. Bu nedenle, benzer bir krizin yeniden yaşanmasını engellemek adına, geçtiğimiz kasım ayında Washington'da gerçekleşen G-20 Zirvesi'nden bu yana, ekonomi aktörleri yeni bankacılık ilkelerinin ne olacağını merakla beklemekteler.

Basel II revize edilebilir
Bu konuda, İsviçre'nin Basel kentinde çalışmalarını sürdüren iki önemli uluslararası kuruma, Bank for International Settlements (BIS) ve The Institute of International Finance (IIF) önemli görevler verilmiş durumda. Söz konusu iki kurumun 2 Nisan'da Londra'da gerçekleşen G-20 Zirvesi'nden bu yana geçen süre içerisinde, küresel para ve sermaye piyasaları için yeni kriterlerin ne olacağı, bankalar için yeni sermaye yeterliliği, risk yönetimi, nakit yönetimi kriterlerinin ne olacağı konusunda talep edilen çalışmaları bitirmeleri gerekiyordu.

Bu çerçevede, BIS'ın 1970'lerde oluşturduğu Basel I ve yakın dönemde geliştirdiği Basel II kriterleri uluslararası bankacılık alanında kabul görmüş olsa da, yaşanan son küresel kriz, Basel II'nin kimi eksik yönlerini de gün yüzüne çıkardı. Bu nedenle, BIS'in Basel II'yi revize etmesi de gündemde. Ancak, nisandaki G-20 Zirvesi'nden bu yana uluslararası kamuoyu ile hiçbir detay paylaşılmadığından, ekonomi çevreleri önümüzdeki hafta gerçekleşmesi beklenen G-20 bakanlar ve merkez bankası başkanları zirvesinde bazı detayların paylaşılmasını umut ediyorlar.

Çarmıha gerilecek CEO'lar
Rick Newman'ın 9 Şubat 2009'da USNews'da yayınlanmış olan yazısı, söz konusu küresel krizin yaşanmasına neden olan hatalar zincirinin baş müsebbibi olan çeşitli finans kurumlarının üst yöneticilerine yönelik ciddi eleştirileri gündeme getiriyor. Newman'ın usnews.com'dan da okuyabileceğiniz "Flow Chart, The Business of Decisions" başlıklı köşesinde yayınlanmış olan makalesi, CitiGroup'un eski CEO'su Charles O. Prince'in, ya da piyasada bilinen ismiyle Chuck Prince'in insanı hayrete düşüren ifadesini hatırlatıyor: "As long as the music is playing, you've got to get up and dance..."

2007 yılında, Citigroup'un rekabet adına hayata geçirdiği düzinelerce yöntemi haklı çıkarmak adına, Chuck Prince'in Financial Times'a verdiği mülakatta ifade ettiği "müzik çaldığı müddetçe, ayağa kalkıp, dans etmelisin" sözünü eleştiren Rick Newman, "müziğin sonsuza kadar çalacağını mı zannettin" ifadesiyle, aşırı hırs ve rekabetin şirketlerin tepe yönetimlerini nasıl körleştirebildiğini hatırlatıyor. Newman, 2007'de şirketi terk ederken, 20 milyar dolarlık bir kayba yol açacak süreci başlatmasına rağmen, aldığı 53 milyon dolarlık maaşın yanı sıra, 105 milyon dolarlık da çıkış tazminatı alan Prince'i "sen halen dans modunda olabilirsin, ama biz değiliz. Birkaç milyon dolarlık jestiyon uğruna, bu koca şirketi nasıl çökerttin, açıklamanı bekliyoruz" diyerek, ağır bir dille eleştiriyor.

Tevfik Bilgin'den ince ayar
Türkiye, hiç kuşkusuz, küresel krizin çıkışında önemli bir yeri olan bu ölçüsüz hırs ve rekabetin daha yerel bir boyutunu 1990'lı yıllarda yaşadı. Kamu otoritesinin denetim zafiyeti nedeniyle de, 2001 Krizi'nde bankacılık alanında ciddi bir maliyet ödedik. Türk bankacılığı 2001 Krizi'nden önemli dersler çıkardı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) sektörün yeniden yapılandırılması ve ardından gözetimi konusunda mükemmel bir performans ortaya koydu. Bu sayede, ilk kez bir küresel krizde, uluslararası ölçekte örnek sayılabilecek bir bankacılık performansını ortaya koyduk. Ancak, 1990'lı yılların ikinci yarısından bu yana bankacılık sektöründe zaman zaman tırmanışa geçen ölçüsüz rekabet sorununun neden olduğu tahribatı unutmaması gereken sektörün, yine de BDDK aracılığı ile zaman zaman uyarılması gerekiyor.

Nitekim, BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, ağustos ayında bankalar arasında konut kredilerinden kaynaklanan rekabeti dikkatle takip ettiklerini ve reklamlarda belirtilmeyen hususların, müşteri şubeye geldiğinde önüne konmasını doğru bulmadıklarını belirtmesinin yanı sıra, geçici olarak bazı bankaların yeni kredi kartı çıkarma yetkisini askıya alabileceklerini de hatırlattı. BDDK'ın dünya ekonomisi bu zorlu süreçten geçerken, "ince eleyip sık dokuması" çok önemli. Sektörde takibe düşen alacaklar konusunda en ufak tolerans, son krizde küresel bir itibar kazanmış olan sektöre, kendi ellerimizle darbe indirmek anlamına gelecek.
Referans/Kerem Alkın


Geri Dön