Konut piyasası durgun olsa da altyapı projeleri ve deprem bölgesi yapılanması inşaat sektörünü güçlendirecek!

Dünya Gazetesi köşe yazarı Bora Tamer Yılmaz, bugünkü köşesinde inşaat sektörünü kaleme aldı. Geçtiğimiz hafta açıklanan üçün­cü çeyrek büyüme verilerinde inşa­at ve tarım sektörlerinin öne çıktığını belirten Yılmaz, inşaat sektörünün 2023 yılının başından beri dikkat çeken bir yükseliş sergilediğinin altını çizdi. 

Yılmaz, söz konusu yazısında "Üçüncü çeyrekteki yıllık büyüme hızı yüzde 9,2 ile ekonominin genel büyüme hı­zını (yıllık yüzde 2,1) açık farkla geçti. İnşaat artık ekono­minin dinamosu rolünü tekrardan üstleniyor. Fakat bu sefer konut değil, altyapı projeleri öne çıkıyor" ifadelerini kullandı. 

Bora Tamer Yılmaz, konut piyasasında ise yüksek faiz oranları ve finansmana erişim­deki zorluklar sebebiyle zor bir süreçten geçildiğine, vatandaşlar mortgage kredilerinden uzaklaş­tıkça konut satışlarının durgunlaştığına dikkat çekti. 

"Özellikle İstanbul,  Ankara  gi­bi büyük kentlerde konut fiyatla­rındaki şişkinlik düşmeye başladı. Fakat altyapı projeleri, hem ka­mu yatırımlarıyla hem de deprem sonrası yeniden yapılanma proje­leriyle sektörün dinamik kalmasını sağlıyor" bilgilerini veren Yılmaz, iç talebin yani tüketim kanal­larının sıkı para politikası ile baskılandığı bir konjonktürde in­şaat ve tarım gibi üretim sektörlerinin ekonomiyi ayakta tuttuğunu söyledi. 

Yılmaz, "Dış talebin de bu köşede sürekli izlediğimiz üzere Avrupa’daki re­sesyondan olumsuz etkilenmesi sanayi dışı üretim sektörlerinin oyuna girmesine fırsat veriyor" diye konuştu. 

Dünya Gazetesi köşe yazarı Bora Tamer Yılmaz, deprem bölgesinin 
inşaat sektö­rünün büyüme dinamosu haline geldiğinin altını çizdi ve şunları söyledi:

"Bu bölgede konut ve altya­pı projeleri hızlanırken, gelecek sene için de önemli bir is­tihdam kaynağı olmaya devam edeceği öngörülüyor. İnşa­at Malzemesi Sanayicileri Der­neği’nin öngörülerine göre yeni senede sektör yüzde 4 ila yüzde 5 oranında büyüme gösterecek. Hükü­met, bölgenin iyileştirilmesi için "afetlere dirençli kentler" pro­jesi çerçevesinde 584 milyar TL kaynak ayırırken, bu projelerin 2025 yılında sektör büyümesine 2 tam puan katkıda bulunması öngörülüyor." 

84 milyar TL tutarında afet destek planı dahilinde 120 mil­yar TL kentsel dönüşüm yatırım­ları ile bu kaynakların gelecek seneki GSYİH'nın yaklaşık yüzde 0,9’una denk geldiğini aktaran Yılmaz, bütçe açığının yüzde 5 seviyesinde olduğu bir ortamda, bu yatırım­ların ciddi bir mali teşvik ve bütçe çarpanı etkisi ortaya çıkarabileceğinin altını çizdi. 

Yılmaz, sonuç olarak Türkiye ekonomisinin kayıp lokomotifinin geri döndüğünü vurguladı. 

TÜİK’in enflasyon hesabında yapılan eleştirilerden birinin de İstanbul fiyatları ile ülke genel fiyat seviyesi arasındaki uyum­suzluk olduğuna vurgu yapan Yılmaz, benzer durumun inşaat için de geçerli olduğunu söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

"İs­tanbul’daki konut piyasası ile deprem bölgesindeki inşaat faa­liyetleri, iki farklı dünyayı temsil ediyor. Ancak büyükşehirlerde konut satışlarının yavaşlaması, inşaat sektörünün ülke genelin­deki istihdam verilerine yansı­mıyor. Türkiye ekonomisini bü­yükşehirlerin ötesinde analiz edebilmek gerekiyor.

İnşaat sektörü, 2025'te de eko­nominin en güçlü büyüme kay­naklarından biri olacak. Konut piyasası durgun kalsa bile, alt­yapı projeleri ve deprem bölgesi yapılanması, büyümeyi destek­leyecek. Bu nedenle, Türkiye'nin ekonomik dengelenme sürecin­de inşaat sektörü kilit bir rol oy­nayacak. Bu tablo bize şunu gös­teriyor: İnşaat sektörü yalnız­ca bir büyüme kalemi değil, aynı zamanda Türkiye’nin ekonomik toparlanma sürecinin en güçlü kalkanı."

Kiralarda yeni dönem! Kira süreçlerinde dijitalleşmenin kapıları sonuna kadar aralanıyor!

Prof. Dr. Osman Bektaş'tan İstanbul depremi çıkışı: Tarihsel depremler aynı yerde ve büyüklükte olmak zorunda değil!

Kredi kartı limitleri düşüyor. 1 Ocak’tan itibaren geçerli olacak!