Sektörel

Konut projelerinde 3+1 ve 4+1 daire satışları arttı!

Aremas Gayrimekul kurucusu ve Genel Müdürü Vedat Arslan, sektörde son dönemlerde yaşanan değişime dikkat çekti. Arslan, "Konut projelerinde 3+1 ve 4+1 daire satışları arttı" dedi.

Gayrimenkul sektöründe konut firmalarına 7 yıldan bu yana satış ve danışmanlık hizmeti veren Aremas Gayrimekul kurucusu ve Genel Müdürü Vedat Arslan, sektörde son dönemlerde yaşanan değişime dikkat çekti. Artık 3+1 ve 4+1 gibi büyük daire satışlarının hemen projenin başında çok ciddi oranda arttığını ifade eden Arslan, eskiden bu tarz dairelerin satışının çoğunlukla projenin sonuna kaldığını söyledi. Bahçeşehir’de satışını yaptıkları projedeki 200 yakın 3+1 daire stokunun yüzde 65’ni 6 ay gibi bir sürede sattıklarını aktaran Arslan, bunun yatırımcının ilgisinin azalmasından, ancak oturumcu sayısının artışından kaynaklandığını belirtti.


“Hala bir denge unsuru olan 2+1 daireler hem oturumluk, hem değer artışı hem de uzun vadeli kiralama açısından iyi gidiyor” diyen Arslan, sektörde 1+1’lere hala talebin sürdüğünü kaydetti. Büyük ölçekli konut firmalarına satış ver pazarlama hedefiyle kurulan Aremas Gayrimekul artık üç departmanla hizmet verdiğini söyleyen Vedat Arslan, konutun yine en büyük departman olmakla birlikte, bunun haricinde ofis projelerine de kiralama hizmeti verdiğini anlattı. Arslan, üçüncü başlık ise projelerin satışa uygun bir şekilde geliştirilmesi şeklinde danışmanlık hizmeti olduğunu ifade etti.


Bugün 13-14 projeye bu alanların en az birinde hizmet verdiklerini kaydeden Arslan, “Arsaya bir konut projesi yapılma kararının verildiği andan itibaren, teslimlerin yapılmasına kadar arada geçen süreçteki tüm hizmetleri verebiliyoruz” şeklinde konuştu. 


“Türkiye’de konut ihtiyacı var”


Türkiye’de halihazırda konut ihtiyacı olduğunu belirten Vedat Arslan, pazara uygun yapılan bir projenin her zaman satılacağını söyledi. Arslan, bu konuda yapılacakları şöyle sıraladı: “Bir projeyi tasarlaken kim alacak, burada oturacakların beklentisi ne olacak, yaşama dair trendleri ne yönde ilerliyor, bir konut projesinden ne bekliyorlar gibi sorulara cevap vererek ürün karmasına karar veriyoruz. Daha sonra bu kitleye nereden ulaşırız sorusuna cevap vererek pazarlama stratejisi oluşturuyoruz. Eğer müşteri beklentilerine uygun ürün ortaya koyabiliyor ve müşteriye doğru kanallardan, doğru mesajla ulaşabiliyorsanız ve müşterinin ödeyebileceği bütçeler çerçevesinde hareket edip, ödeme planlarınızı da buna uygun yapabiliyorsanız Türkiye’de konut talebi var ve ürünüzü her zaman satarsınız” dedi. Karşısındaki müşteriyi analiz etmeden nasıl olsa 1+1 satıyor düşüncesiyle hareket edilip kağıt üstünde projenin yüzde 70’ni 1+1 ile doldurup, benim malım herkesten kıymetlidir deyip piyasa fiyatlarının üstünde satışa çıkma stratejisinin yanlış olduğunu aktaran Arslan, “100 bin metrekarenin 80 binini 6 bin TL’den satarım. 500 milyon ciro yaparım diye işe koyulan hiç bir proje çalışmaz” dedi.


Outsource işlemleri giderek yaygınlaşıyor


Süreç içinde firmaların sektöre bakış açısını da anlatan Vedat Arslan, eskiden ömründe bir proje çıkaran ile yılda 5 proje yapan şirketlerin satış benim elimde olmalı gözüyle bakarken, şimdilerde bunun değişmeye başladığını söyledi. Artık ilk defa yapanların da bu işi uzmanıyla çalışmaya başladığını, yılda 5 tane proje yapan büyük oyuncuların da kendilerinden destek istediğini aktaran Arslan, “Örneğin 6. projesi için bir ekip kurmadan bunu outsource edebiliyor” dedi.


“Türkiye’de müteahhit her işi yapıyor”


Yurtdışında gayrimenkul geliştiricisinin müteahhitlik, satış gibi işlerle ilgilenmediğini sadece arsayı bulup, projeyi geliştirip finansmanını organize ettiğini ifade eden Arslan, “ Sonrasında işi müteahide verir, proje yönetim firmasına kontrol ve denetimlerini yaptırır. Satışçıya da sattırır. Herkes kendi uzmanlık alanında çalışır. Türkiye’de gayrimenkul geliştiricisi müteahhitlik dahil her işi kendisi yapar” dedi.Arslan, patronun finansman konusunda uzman olmasının önemli olduğunu ancak satış, İK, teknik gibi konuları biliyor olmasının da önemli olduğunu ama bunlarda uzman olmasına gerek olmadığını kaydetti.


Dünya / Leyla İlhan