Sektörel

Konut projelerinde sismik izolasyona ilgi arttı!

Deprem İzolasyon Derneği Başkanı Mehmet Emre Özcanlı, deprem etkilerinin azaltılmasını sağlayan sismik izolatör kullanımının kamu binaları ve karayollarının ardından konut projelerinde de yaygınlaşmaya başladığını dile getirdi.

17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen depremden sonra yüzlerce bina yıkılıp, binlercesi de ağır hasar alınca, gözler yapıları büyük sarsıntılara dayanıklı duruma getirecek teknolojilere çevrildi. Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre, yapılarda depremden kaynaklanan etkilerin azaltılması ya da zeminden gelen deprem etkilerinin yapıya geçmesinin engellenmesini sağlayan "sismik izolasyon" da bu teknolojilerden birisiydi.

Tokyo Üniversitesi Maden Mühendisliği profesörlerinden John Milne tarafından 1876'da ortaya atılan "sismik izolasyon" kavramı, ilk olarak 1921'de Amerikalı Mimar Frank Lyond Wright tarafından Tokyo'daki Imperial Hotel'in temellerinde kullanıldı. Wright tarafından inşa edilen otel, 1923'te meydana gelen Tokyo depremini hasarsız biçimde atlattı.

Dünyadaki ilk kauçuk sismik izolasyonlu yapı ise 1969'da İsviçreli mühendisler tarafından Makedonya'nın Üsküp şehrinde  bir ilkokul binasında uygulandı.

- Kamu binalarının ardından konut projelerinde de yaygınlaşıyor

Türkiye'deki sismik izolasyon kullanımına ilişkin Anadolu Ajansı muhabirinin sorularını cevaplayan Deprem İzolasyon Derneği Başkanı Mehmet Emre Özcanlı, 17 Ağustos depremden sonra Sağlık Bakanlığı kararıyla Türkiye'de inşa edilen devlet hastanelerinde sismik izolasyon kullanımının zorunlu hale getirildiğini kaydetti.

Sismik izolatör firmalarının bugüne kadar devlet ve şehir hastanelerinin temellerine sismik izolatör yerleştirdiğini dile getiren Özcanlı, ayrıca bazı data merkezleri, server'ların bulunduğu binalar ve bazı bankalarda da izolasyon çalışması gerçekleştirildiğini söyledi.

Türkiye'de son dönemde yapılan karayollarında ve Osmangazi Köprüsü ile Dilovası arasındaki viyadüklerin temellerinde deprem izolatörü bulunduğunu belirten Özcanlı, şu şekilde konuştu:

"15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde ve Mecidiyeköy Viyadüğü'nde güçlendirme amaçlı kullanıldı. Kamu binaları ve karayollarının ardından şimdi konut sektöründe de deprem izolatörleri kullanılmaya başlandı. Konut sektöründe bu anlamda bir uyanış var. İstanbul'daki toplu konut projelerinde satışı artırmak için deprem izolatörü kullanıldığı özellikle belirtiliyor. Deprem nedeniyle riskli bulunan bazı binalarda da izolatör sayesinde güçlendirme yapıldı. Bu sayede binalar, kat kaybı olmadan güçlendirildi. Depremin hasar verme riski bulunan kıymetli tarihi yapılar da deprem izolatörüyle koruma altına alındı."

- "Bina tekerler üzerindeymiş gibi gidip geliyor"

Deprem yaşandığında yer çok yüksek frekansta sallanırken, yukarıdaki binanın daha yavaş sallandığını dile getiren Özcanlı, "Temelinde deprem izolatörü bulunan bina deprem anında sanki tekerler üzerindeymiş gibi gidip geliyor. Örneğin bir yerde 7,5 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmişse, deprem izolatörü olan binada bulunan kişi bu depremi 5 büyüklüğü gibi hissediyor." diye konuştu.

Mehmet Emin Özcanlı, Türkiye'de insanların depremden sonra sadece binadan sağlam canlı çıkmayı önemsediğini, halbuki depremin ardından binaya girmeden geçirilecek her anın hem kişi hem de ülke için "ekonomik zarar" hanesine yazıldığını söyledi.

Binalarda deprem izolatörü kullanımının yapım maliyetlerine etkisinin, toplam bina maliyetinin yüzde 1-3'ü arasında olduğunu söyleyen Özcanlı, "Yani binada İtalyan seramik yapmayıp deprem izolatörü yapmayı tercih edebilirler." dedi.

Türkiye'nin, deprem izolatörlerinin akredite edildiği test laboratuvarı bulunan dünyadaki sayılı ülkelerden biri olduğunu da dile getiren Özcanlı, laboratuvarın Eskişehir Teknik Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösterdiğini söyledi.

 

Yılda 2.5 santim kayıyoruz! 7.2'lik büyük tehlike!