Sektörel

Konut satışlarının artmasıyla yeni binalara ihtiyaç duyuluyor!

Konut satışında iller arasında ilk 10 içinde yer aldığı tahmin edilen Kayseri'de bu yıl eylül ayına kadar 18 bin 862 konut satışı yapıldı. TÜİK verilerine göre, ilde 2013'te 27 bin 109,2014 yılında 28 bin 375 ve 2015'te de 30 bin 652 konut satıldı.

Konut satışında iller arasında ilk 10 içinde yer aldığı tahmin edilen Kayseri'de bu yıl eylül ayına kadar 18 bin 862 konut satışı yapıldı. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, ilde 2013'te 27 bin 109,2014 yılında 28 bin 375 ve 2015'te de 30 bin 652 konut satıldı. 2008 yılından itibaren kentte konut satışlarının her yıl arttığını kaydeden sektör temsilcileri, artışın bu yılda süreceğini belirtiyor. Bununla birlikte, satış hacminin artmasından dolayı konut stoku tükenen ilde 80 bin yeni konuta ihtiyaç var. 


Uzmanlara göre ihtiyaç, kentteki nüfus artışının Türkiye ortalamasının üzerinde olması ve belli bir bölgede toplanmış konut stokunun bulunmamasından kaynaklanıyor. Kentte, konutun yanı sıra iş merkezi, ofis, rezidans, AVM ve otel gibi yapılara da ihtiyaç duyuluyor. Güvenliği olan, sosyal donatıları zengin, modern yapılarda yaşama isteği gün geçtikçe artıyor. İlde, 2015 yılında konut satış ve kiralarının yüzde 30 arttığı kaydediliyor. Ayrıca, şehirleşme çalışmaları hız kazanan bölgelerde yeni konut projeleri üretiliyor. Ayrıca, kentte orta ve uzun vadede başta kentsel dönüşüm projeleri olmak üzere konut, ofis, AVM, otel ve hastane yatırımlarının devreye alınacağı öngörülüyor. 


Öte yandan, sektörün yukarı yönlü seyri, ildeki diğer sektörlere de yansıyor. 250 alt sektöre iş sağlayan inşaat sektörünün, çözülmesi beklenen temel sorunları da bulunuyor. Sektör temsilcilerine göre başlıca sorun, kâr marjlarının düşük olması. Bu sorundan dolayı işini iyi yapan müteahhitlerin istanbul, Ankara gibi büyük illere yöneldiği belirtiliyor. Müteahhit mesleğinin inşaatın yapımından yıkımına kadar sorumlu olduğunu ifade eden Kayseri imar inşaat Müteahhitleri Derneği (KAYİMDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Aydın, özellikle kentsel dönüşüm projeleri için yıkım müteahhitliğinin de meslek sınıflandırması içinde yer alması gerektiğini vurguluyor. 


Bugün itibarıyla yurt genelindeki 21 milyon konut stokunun 7 milyonunun yıkılıp yeniden imar edilmesi gerektiğini ifade eden Aydın, "Bu da 20 yıllık bir süreçte, 400 milyar dolarlık bir yatırım anlamına geliyor. Söz konusu yatırımın gerçek anlamda hayata geçmesi için müteahhitlerin meslek olarak sınıflandırılması ve bu doğrultuda yürürlüğe girecek yasanın uygulanmasında, yıkım müteahhitlik mesleğinin de yer alması gerektiğini düşünüyoruz" görüşünü dile getiriyor. Yıkım ekipmanının ve projesinin tüm detayları ile düşünülerek, yıkıntıların geri dönüşümüne kadar planlanması için geç kalındığını savunan Aydın, "Türkiye, deprem bölgesi. Marmara ve Van depremlerinde olduğu gibi tekrar sıkıntılar yaşamak istemiyorsak gereken planlamayı en kısa zamanda yaparak, uygulamaya geçmeliyiz" dedi. 


"Güçlenen konut sektörü sayesinde inşaat malzemeleri sektörü daha canlı hale geldi"

Ali Aydın, son yıllarda Çevre ve Şehircilik Bakanlığfnca yürütülen, müteahhitler ile çalışanlarının belgelendirilmesinin önünü açan Yapı Denetimi Kanunu, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gibi yasaların çıkarılmasına katkı sunduklarını belirtti. Vergi ve harçları ile ilgili de düzenleme beklediklerini aktaran Aydın, "Bu sektörün üzerinde ağır vergi yükü bulunuyor. SSK prim oranlarının yüksekliğinin yanı sıra yerel ve genel idarenin yapı ruhsatı ve mesken alımı esnasında talep ettiği onlarca vergi ve harçları, müteahhitleri zor durumda bırakıyor. Buna bankaların yüksek konut kredilerindeki faiz uygulamaları da eklenince içinden çıkılmaz bir hâl alıyor. Devletin, bu sorunlara çözüm getirmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı.

 

Türkiye'de inşaat sektörünün gelişmesiyle birlikte hareketlenen inşaat malzemeleri sanayii de giderek güçlü bir pazar haline geliyor. Son yıllarda artan konut ihtiyacı, yenilenen yapılar, kentsel dönüşüm projeleri ve büyük projelerle birlikte inşaat sektörünün alt dalları da büyümeye devam ediyor. Kapı pazarı da bu gelişimde hızla ilerleyen alanlar arasında yer alıyor. 


Türkiye kapı sektörünün, 1 milyar dolarlık iş hacmi bulunuyor. Sektörde farklı üretim alanlarında yaklaşık bin 500 firma faaliyet gösteriyor ve 100 bin kişi istihdam ediliyor. Türkiye'nin en çok kapı ihraç ettiği ülkelerin başında Irak, Azerbaycan, Fransa, Almanya, Libya, Gürcistan, Cezayir, İran. Türkmenistan, Tacikistan ve Suudi Arabistan geliyor. 


Kayseri inşaat sektörü; hem konut hem de malzeme üretiminde büyümeye devam ediyor. Kapı sektörü de kentin itici güçlerinin başında geliyor. Türkiye kapı sektörünün önde gelen markaları da Kayseri'de üretim yapıyor. Üreticiler. satışlarını pazarların büyümesinden daha hızlı bir şekilde artırmaya devam ediyor. Son yıllarda özellikle inovasyon. teknoloji, tasarım ve Ar-Ge'ye yapılan kayda değer yatırımlar yapan üreticiler, global pazarda rekabet edebilir kapasitelere ulaştı. Kapı üreticilerinin, yeni dönemde ülke ihracatından daha fazla pay alabileceği vurgulanıyor. 


İç pazardaki ciroyu yüzde 50 artıracağız



Firmamız, Kayseri Mimarsinan OSB'de bulunuyor. 17 bin metrekare alanda ve 5 bin metrekare mikronize tesisimizde yapı kimyasalları üretiyoruz. Piyasaya yenilikçi, katma değeri yüksek ürün ve hizmetleri sunmaya çalışıyoruz, inşaat sektörünün ihtiyaç duyduğu yalıtım malzemelerinin pazara sunulmasında. bir kalite çizgisi oluşturmak istiyoruz. Üretimin yaklaşık yüzde 20'sini ihraç ediyoruz. Başta Kuzey Irak, Kırgızistan, Özbekistan ve Azerbaycan'la çalışıyoruz. 

Bu yıl içinde Kuzey Afrika ülkelerini pazarımıza eklemeyi hedefliyoruz. Halen Türkiye'de 300 bayimiz bulunuyor, iç pazarda ciromuzu yüzde 50 artırmayı hedefliyoruz. 

Firma olarak ısı ve su yalıtım, yenilikçi ürünlerimizle tesisat, dekorasyon amaçlı enjeksiyon ürünlerimizde ise dış cephe kaplama ve söve pazarında bulunacağız. Bu yılın sonuna kadar büyük projelerde yer almayı amaçlıyoruz. 


Galvanizli güvenlikli iskele sektörüne giriş yaptık

Mikronize tesisimizde yapı kimyasallarında hammadde olarak kullanılan agrega üretimine başladık. Sektörün önemli bir alanı olan galvanizli güvenlikli iskele sektörüne de giriş yaptık. Şu anda 27 bin metrekarelik alanda kurulma aşamasında olan bu tesisimizde Strolift markasıyla, tam otomosyonlu üretim prosesi ile güvenlikli iskele, kalıp, galvaniz üretimini gerçekleştireceğiz. Yapı kimyasalları bölümünde yıllık 100 bin ton. EPS bölümünde ise 600 bin metreküp üretim kapasitemiz bulunuyor. Ürün yelpazemizi hem üretim hem de tedarik anlamında genişletmeyi planlıyoruz. Yangın yönetmeliğine dayanıklı ürünler üzerinde çalışıyoruz. 

Bünyemize geçtiğimiz yıl zemin kaplaması su izolasyonu ürünü olan Poliürea'yı ekledik. 


Sektörümüzün en büyük sorunu, yönetmeliklerde sıkça yapılan değişiklikler. Sektörde büyümeyle birlikte kalite çıtası da düşmeye başladı. Bundan dolayı da piyasalarda kalite ve karlılık erozyonu oluyor. 

Pazardaki hızlı büyüme trendinin artması yeni firmaların da pazara girmesine sebep oluyor. Bu durum kalite ve fiyat politikalarını her geçen gün geriye doğru götürmeye başlıyor. Biz bu pazarda kalite politikamızı bozmadan ilerlemeyi istiyoruz. Firma olarak pazardaki kalite ve politikamızı bozmadan, tüketicilerin hakkı olan kaliteli yaşam alanlarına katkı sağlamak hedeflerimiz arasında yer alıyor. 


2015'te üretim miktarı ve ciroda yüzde 30 büyüme kaydettik



Tesisimizde yatak, mobilya ve inşaat hammaddeleri olarak Kemerli markamız ile endüstriyel zımba teli ve Kemerix markamız ile de beton donatısı için çelik teller üretiyoruz. Kayseri OSB'de. 23 bin metrekare alanda kurulu firmamızda 60 kişi ile faaliyet gösteriyoruz. Endüstriyel zımba teli üretimi için yıllık 6 bin ton kapasitemiz bulunuyor. 

Türkiye'de mobilya sektörünün önde gelen firmaları ile çalışıyoruz. Ayrıca bölge temsilciliği kapsamında, Adana. Hatay, Gaziantep, Kayseri, Ankara, Eskişehir, izmir ve Samsun illerinde yetkili satıcılarımızla ürünlerimizin dağıtımını gerçekleştiriyoruz. 


Kemerix markalı ürünümüzle de yıllık 4 bin ton kapasiteyle inşaat sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Kurulduğumuzdan bu yana yüzde 80 büyüme kaydettik. Yeni yatırımlar ve yapılanmalar ile bu büyümeyi daha da artıracağız. Geçtiğimiz yıl hedeflerimizin üzerine çıkarak, üretim miktarı ve ciro anlamında yüzde 30 büyüme sağladık. Planladığımız yatırımlarımızı tamamladık, kapasitemizi düzenli olarak arttırıyoruz. Piyasadaki talepler doğrultusunda yatırımlarımızı şekillendiriyoruz. Bu yıl da yaklaşık yüzde 25 oranında bir büyüme hedefliyoruz. Önümüzdeki iki yıl içerisinde kapasite artışımız için yüzde 20 artış sağlayacak, makine yatırımı yapmayı planlıyoruz. 


İhracatta AB, Arap Yarımadası ve Ortadoğu ülkelerine odaklandık

Ürünlerimizle Türkiye'de ve komşu ülkelerde bilinen bir marka olmayı hedefliyoruz. 

Kemerix gibi yerli bir üretimi ihracata açarak, tüm dünyaya tanıtmak istiyoruz, işletmemizde ihracat çalışmalarını başlatmak adına hızlı bir şekilde çalışmalarımız devam ediyor. Bunun için fuarlara katılıyoruz. Devlet teşvikleri alıyoruz. İlk aşamada İran, Irak, BAE, Rusya, serbest bölgeler ve Azerbaycan gibi ülkelere ihracat yapmaya hazırlanıyoruz. Avrupa ülkelerinden yoğun talep alıyoruz. Bu yıl AB, Arap Yarımadası ve Ortadoğu'ya odaklanacağız, ihracatta hedefimiz yüzde 10'dan iki yıl içerisinde yüzde 35'lere çıkarmak. Bununla beraber pazar payımızı arttırmak istiyoruz. Müşteri memnuniyeti için uluslararası standartlara uygun, TSE, CE ve Entegre Yönetim Sistemi kapsamında hizmet ve ürünler sunmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz. 


Kullanıldığı alanlarda zemin betonunu dayanıklı kılıyor Kemerix markamız fabrika inşaatları, saha zeminleri, otoparklar, tüneller, köprü ve viyadükler, barajlar ve kurşungeçirmez atış poligonları yapımına kadar her alanda uygulanabiliyor. Maliyet, zaman, mukavemet ve kullanım kolaylığı gibi birçok avantaj sağlıyor. Beton donatısı için çelik teller Avrupa'da çok yaygın bir şekilde kullanılıyor. 

Kullanıldığı alanlarda zemin betonun dayanıklığını olumlu etkiliyor. Çelik tel katkısı ile daha yüksek enerji yutma durabilitesinin artması, kırılma anında daha esnek davranış sergileyen ve çatlama riski daha az zeminler ortaya çıkarıyor. Sürekli deprem riski altında olan bir ülkede yaşıyoruz. Deprem yönetmeliğine uyumlu, yeterli deprem dayanımı sağlanmış yeni bina ihtiyacının oluşması, aynı zamanda çelik bina ihtiyacını da tetikliyor. 


Çelik binaların avantajının anlaşılıp, uygulamasının yaygınlaşabilmesi için çelik konut ve ofis binalarının da yaygınlaşarak toplumda aşinalık uyandırılması gerekiyor. Tasarım standartlarının geliştirilmesi için akademik çalışmaların arttırılması, sürekli eğitim ve bilinçlendirme çabalarının yoğunlaştırılması gerekiyor. 


Dünya