Konut sektörü Türkiye için vazgeçilmez!
Türkiye’de ise dünya ölçeğinde durgunluğa düşmeme ve yine inşaata yönelme eğilimi gözleniyor. Kentsel dönüşüm çalışmaları da düşünüldüğünde gayrimenkul sektörünün hızlanacağı düşünülüyor.
Türkiye için vazgeçilmez sektörlerden olan konut sektörü için en önemli istatistikler açıklandı. Raporlar değerlendirildiğinde Türkiye’de ise dünya ölçeğinde durgunluğa düşmeme ve yine inşaata yönelme eğilimi gözleniyor. Yeni Akit Gazetesi köşe yazarı Sedat Yılmaz, bugünkü yazısında konut sektörü verilerini yorumladı.
Yurtiçindeki manzara, oluşan ekonomik verilerle biraz netleşirken yurtdışındaki gelişmelerde en çok dikkati çeken hâdise; ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’den gelen kendi heyetiyle gerçekleştirdiği ticaret müzakereleri ve sonrasında Pekin’de devam eden heyetler arası görüşmeler... Yüzünüz dünyaya açıksa ve ekonominiz küresel bazda hareket alanı arıyorsa elbette ABD, Çin, Japonya ve Almanya gibi başı çeken ülkelere göre politikalar oluşturmak elzem hâle geliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Merkez Bankası (TCMB) ve GYODER’in konut datalarını açıkladığı bugünlerde Trump’ın ABD/Çin görüşmelerine “Oldukça iyi gitti” demesi birçok yere iyi mesajlar veriyor. Hatta Trump’ın, “Eğer bir anlaşmaya varabilirsek tarifeleri kaldırmak benim için bir onur olacak” sözü bence ciddiye alınmalı. Zirâ ABD/Çin görüşmelerinin sonuçlanmasıyla, “ticaret savaşları” bir nebze hafifleyecek daralan küresel ekonomi de birazcık rahatlayacak…
Her neyse… ABD/Çin heyeti görüşmelerinde tarifelerin kaldırılmasında önemli noktalar olan zorunlu teknoloji transferleri, denetim gözetimi ve Çin’in yerel sanayileri sübvansesi, geçen hafta Pekin’de de tartışıldı. Çözüm için olumlu toplantılar gerçekleşti ancak sonuç henüz belli değil. Dolayısıyla tarifelerle ilgili sorun net olarak çözülebilmiş olsaydı, bu hafta farklı bir dünyadan bahsedecektik.
Dolar endeksinin biraz daha aşağıları görerek 97 bandından 96’lı seviyelere gevşemesinin gölgesinde George Washington’ın doğum günü olması sebebiyle piyasalardaki hareketsizliğin, netleşmesi beklenen ABD/Çin görüşmeleriyle nasıl bir yol bulacağını hep birlikte göreceğiz.
Tabii küresel ekonomide ABD/Çin tarife görüşmeleri ne kadar önemli olsa da dünyanın 5 büyük ekonomisinden olan Japonya ve Almanya’ya da bakmadan geçemezsiniz. Japonya’da Çekirdek Makine Siparişleri verisinde endişe vardı. Ama korkulan olmadı. Data 2018 Aralık ayında Kasım’a göre yüzde 0,1 azaldı fakat verinin 2017 yılı Aralık ayına göre yüzde 0,9 artış göstermesi son dönem daralmaya yüz tutan Japonya ekonomisinin aslında yıllık bazda yüzde 1’ler seviyesinde iyileştiğini ortaya çıkardı.
Almanya’dan da küresel ekonomi adına sevindirici haberler aldık. Yurtdışını takip edenlerin yazdıklarımdan çok sayıda çıkarım yapacağını düşündüğümden Almanya’yı bilhassa yazımda değerlendirdim. Şöyle ki Almanya Merkez Bankası’nın (BUBA) aylık raporunda, bu yılın ilk yarısı itibariyle ekonomik büyümenin baskı altında kalacağı bildiriliyor. Ancak raporda yavaşlamanın geçici olduğu işaret ediliyor ve Almanya’nın daralan küresel ekonomiye de katkı sağlayabileceği belirtiliyor. ABD/Çin ve Japonya’daki müspet gelişmelerden sonra Almanya’nın da iyimserlik kervanına katılmasıyla küresel umutların artacağı beklentisini ben de taşıyorum.
Sıkıldığınızı tahmin ediyorum… Geçelim ülkemize… Dedim ya TÜİK, Merkez Bankası (TCMB) ve GYODER’in konut göstergeleri Türkiye’nin bu haftaki en önemli datalarıydı. Yıllardır konut sektörüyle ekonomisini canlandırmaya çalışan Türkiye’nin, küresel ekonominin kaygan zeminde fren yapmaya çalıştığı bu dönemde nasıl bir yol çizeceğini herkes merak ediyor.
Tabii konut sektörü bizim için vazgeçilmez! Her şeyden önce büyük istihdam çekiyor. Altyapı, ofis, AVM ve yeni konut kazanımlarına âit yatırımların büyük kısmı inşaatta. Genel işsizlik verilerinde bir önceki yıla göre Kasım ayında 1,1 puanlık istihdam kaybına rağmen kentsel dönüşüm çalışmaları da düşünüldüğünde gayrimenkul sektörünün hızlanacağı gözleniyor.
TÜİK’in 2019 Ocak ayı Konut Satış İstatistikleri’ne bakıyorum. Tabii manzara fazla iç açıcı değil. Endekste bir önceki yıla göre yüzde 24,8 gerileme var. Bu dönemde yaklaşık 73 bin konut satılmış. İpotekli konut satışlarında yüzde 77,2 düşüş çarpıcı. Allah’tan adedi fazla değil. Sadece 6 bin 537… İpotekli konut satışları dışındakiler biraz daha iyi. Yüzde 2,8 azalmış ama 66 bin 400 konut da el değiştirmiş… Yabancıya konut satışı yüzde 82 artmış! Satışların artması yabancı ölçeğinde ucuzluktan olsa gerek!
Merkez Bankası’nın (TCMB) Aralık ayında yayımladığı ilgi çekici Hedonik (hazcı, zevke düşkün) Konut Fiyat Endeksi (HKFE) önceki aya göre yüzde 0,40 azalmış… Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,44 artmış ama reel bazda yüzde 12,35 gerilemiş. TCMB’ye göre hazcılar da frene basmış görünüyor.
Türkiye’nin gayrimenkul platformu GYODER de sektörün alt segmentlerini 3’er aylık dilimler halinde “GYODER Gösterge” adlı bir raporla incelemiş. Raporda en çok “yabancıya satış” ön plâna çıkarılmış… GYODER yabancıya satışın 2017 yılına göre 2018’de yüzde 78,4 artarak 39 bin 663 konuta ulaştığını, genel konut satışlarının ise yüzde 2,4 azaldığını ve 2018 yılında 1,3 milyon konutun el değiştirdiğini belirtmiş.
Rapora göre ilk kez satılan konutlarda yüzde 1,2, ikinci elde ise yüzde 3,4 daralma var. Ama asıl düşünülmesi gereken yer ipotekli satışlar… Faizlerin yükselmesiyle satışlar ağırlaşmış ve yüzde 41,5 bir daralma yaşanmış… GYODER raporuna göre, yine Türkiye’de 455 sayısına ulaşan AVM yatırımları hız kesmeyecek. Raporda ayrıca geçen yıl konut kredisinin 188 milyar liralık bir hacim yakaladığı da tespit edilmiş.
Dünyada durgunluk ve durgunluğu aşma faaliyetleri, Türkiye’de ise dünya ölçeğinde durgunluğa düşmeme ve yine inşaata yönelme eğilimi gözleniyor. Ölçüp tartıp işin doğruluğunu iyi analiz etmek lâzım, diyorum…