Sektörel

Konut stoku 4 yılda 685 bin arttı!

Dünya Gazetesi Köşe Yazarı Alaattin Aktaş bugünkü yazısında konut sektöründeki stok artışını ele aldı. İşte o yazı...

Daha bir hafta önce konutta toplam satışın değil ilk satışın önemli olduğunu vurgulamış, ayrıca stokun her geçen gün arttığına dikkat çekmiştik. Stokun nasıl hesaplandığı da belliydi. Belediyelerin verdiği yapı kullanma izin belgesi kapsamındaki daire sayısı arzı gösteriyordu, ilk satışlar ise bir anlamda talebi. Dolayısıyla arz ve talep arasındaki fark da bize stoku veriyordu.


İşte bu şekilde hesaplanan konut stokunun son dört yılda 685 bin adet düzeyine eriştiğini görüyoruz. 2012 sonunda stok sıfır olmadığına göre, bir anlamda konut stokunun son dört yılda 685 bin adet arttığını da söyleyebiliriz.


TÜİK'in dün açıkladığı verilere göre geçen yıl belediyeler 986 bin konut için yapı ruhsatı vermişler. Yapı kullanma izin belgesi verilen konut sayısı ise 750 bin düzeyinde.


Yapı kullanma izni verilen 750 bin konut, arzı gösteriyor. Geçen yılki ilk el konut satışı ise 632 bin oldu. Yani bu değerlere göre konut stoku geçen yıl 119 bin arttı.


Hiç kuşku yok ki konut arz ve talebinin takvim yılı itibariyle bire bir çakışması beklenemez. Dolayısıyla kullanım izni verilen konutlarla ilk satışı gerçekleşen konutlar arasındaki fark, tam doğruyu gösteren bir stok artışı sayılmaz. Ancak yine de bu fark stokun nasıl geliştiği konusunda en doğruya yakın düzeyi gösteren bir veri niteliğindedir.


Stok artış hızı düşüyor


Son dört yılda yaklaşık 3 milyon konut için yapı kullanım izin belgesi verildi. Bu dört yıllık dönemde gerçekleşen ilk el konut satışı ise 2.3 milyon oldu. Buna göre, 2013-2016 döneminde 685 bin konut, stoka eklendi.


Bu, dört yıl için çok büyük bir sayı. Ancak bardağın dolu tarafında stoka eklenen konut sayısının 2014'ten sonra hızla azalmakta olduğu gerçeği var. 2014 yılında stoka tam 236 bin konut eklenmişti. Sayı, geçen yıl 119 bine kadar geriledi.


Ruhsatlardaki artışa dikkat


Yapı ruhsatı alımı hemen her yerel seçim döneminde olduğu gibi 30 Mart yerel seçimi dolayısıyla 2014 yılında da rekor düzeye çıkmıştı. Söz konusu yıl 1 milyon 32 bin daire için yapı ruhsatı düzenlenmişti.


2015 yılındaki daire sayısı 892 bin olarak gerçekleşti. Bu sayı aslında 2014'e göre bir gerilemeye işaret ediyorsa da, karşılaştırmanın normal sayılabilecek yıllarla, belki örneğin 2013 ile yapılması gerekiyor.


2015'ten 2016'ya geçişte ise yapı ruhsatına konu daire sayısında yüzde 10'u aşan bir artış oldu. Bu iyiye işaret değil.


Konut stoku hızı yavaşlamakla birlikte artış eğilimini sürdürürken yeni inşaatlardaki yüzde 10'luk artış, gelecekte daha çok konutun arz edilmesi demek. Talep o ölçüde artmadığına, gelecekte de artacağına dönük bir işaret olmadığına göre, stok daha da büyüyecek ve sorunlar ağırlaşacak demektir.


Toplam stoku kimse bilmiyor


Konutta stok artışını son dört yıl için sayısal olarak ifade edebiliyoruz. O sayı da 685 bin. Toplam stokun hangi düzeyde bulunduğunu ise kimse bilmiyor.


Bilmiyor; çünkü konut stokunu iyi-kötü hesaplayabilmek için iki veriye ihtiyacımız var. Birisi, konut arzını gösteren yapı kullanım izin belgesi kapsamındaki konut sayısı, diğeri ise talebi gösteren ilk el konut satışı. Bu verilerden ilki mevcut. Belediyeler hangi yıl, hangi sayıda konut için kullanım izni vermişler, biliniyor.


Ne var ki konut satışına ilişkin veriler ancak son dört yıl itibariyle tüm Türkiye için mevcut. 2013 yılına kadar yalnızca il merkezleri ve merkez ilçelerdeki konut satışlarına ilişkin istatistikler tutuluyordu. Dolayısıyla 2013'e kadarki dönem için herhangi bir karşılaştırma yapmak ve stok hesaplamak mümkün değil.


İşte o yüzdendir ki toplam stok bilinmiyor. Ancak stok son dört yılda 685 bin arttığına göre, toplamın bir milyondan az olmadığını söylemek herhalde yanıltıcı bir değerlendirme sayılmaz.



Dünya/Alaattin Aktaş