Konut talebi devam ediyor!
Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (Konutder) Başkanı Altan Elmas, Türk insanının geleneksel konut talebinin güçlü bir şekilde devam ettiğini söylüyor..
ABD Merkez Bankası politika faizini 25 baz puan artırdı, bu yıl için üç faiz artış beklentisini korudu. Analistler, Fed sonrası TCMB’nin izlediği politik duruşta değişiklik beklemiyor. Sanayiden iyi haberler gelmeye devam ediyor...
ABD Merkez Bankası (Fed) kritik faiz kararını açıkladı. Politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 1.50-1.75 aralığına yükselten Fed, bu yıl için “üç faiz artışı” beklentisini korudu. 2019 ve 2020 yılma ilişkin faiz tahminlerini ise yukarı çekti. Fed’in faiz projeksiyonları gelecek yıl üç, bir sonraki yıl ise iki kez faiz artırımı planlandığını ortaya koydu. Analistler, Fed’in kararı sonrasında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararında ve izlediği politik duruşta önemli bir değişiklik öngörmüyor. Kısa vadede kurda tepki yükselişleri söz konusu olsa da sürpriz bir haber gündemde oluşmadıkça kur tarafının yeniden 3.85 bölgesinde dengelenmesi bekleniyor.
Para Dergisi'nde yer alan habere göre, Yeni başkan Jerome Powell liderliğinde yapılan ilk toplantıda Fed, enflasyonun uzun yılların ardından yüzde 2 hedefine doğru yükseleceğinin ipucunu verdi ve ekonominin son aylarda ivme kazandığına dikkat çekti. Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) toplantısı sonrasında yayımlanan karar metninde ülke ekonomisinin ılımlı hızda büyümeye devam ettiği vurgulanarak, “Ekonomik görünüm son aylarda güçlendi” ifadelerine yer verildi. Oy birliğiyle alınan faiz kararının işgücü piyasası şartlan ve enflasyon açısından gerçekleşen gelişmeler ile beklentiler ışığında alındığına dikkat çekilirken, büyüme beklentileri yukarı, işsizlik beklentileri ise aşağı güncellendi. Buna göre yeni büyüme projeksiyonları 2018 için yüzde 2.7 ve 2019 için yüzde 2.4 olarak belirlendi. FOMC’nin işsizlik oram projeksiyonlarına göre, 2018 medyan tahmini 0.1 puan azaltılarak yüzde 3.8’e çekildi.
GELENEKSEL KONUT TALEBİ DEVAM EDİYOR
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜIK) verilerine göre Türkiye genelinde konut satışları 2018 Şubat’ta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5.4 oranında azalarak 95 bin 953 oldu. Bu dönemde ipotekli konut satışları yüzde 27.8 oranında azalışla 27 bin 916 düzeyinde gerçekleşirken, toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 29.1 olarak belirlendi. Diğer konut satışları ise Şubat’ta yüzde 8.4 oranında artarak 68 bini aştı. Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı Şubat’ta geçen yılın aynı ayma göre yüzde 3.3 azalarak 43 bin 713 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 45.6 düzeyinde belirlendi. İkinci el konut satışları ise yüzde 7.1 azalış göstererek 52 bin 240 düzeyinde gerçekleşti.
Yabancılara yapılan konut satışları Şubat’ta bir önceki yılın aynı ayma göre yüzde 32.4 artarak bin 729 oldu. Şubat’ta yabancılara konut satışında ilk sırayı 604 konut ile İstanbul aldı. İstanbul’u Antalya, Bursa, Yalova ve Trabzon izledi. Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Irak vatandaşlarına yapıldı.
FAİZLER CAYDIRICI
Sektör temsilcileri, mevcut durumda yıllık yüzde 14’ü geçen kredi faiz oranlarının konut alımları için caydırıcı bir unsur olarak görüyor. Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (Konutder) Başkanı Altan Elmas, Türk insanının geleneksel konut talebinin güçlü bir şekilde devam ettiğini vurguladı. Düşen ipotekli konut satışının yerini büyük ölçüde firma vadeli ve peşin satışların aldığını belirten Elmas, “Kampanyalı ve peşin satış sistemi bu süreçte daha avantajlı. Kişiye özel ödeme planları ve peşin alımdaki ciddi indirim oranlarıyla konut satışlarının önümüzdeki aylarda yükseleceğini öngörüyoruz” dedi.
Vatandaşın daha rahat konut alabilmesi için faizlerin aşağıya çekilmesi gerektiğini ifade eden Elmas, bankaların bu konuda elini taşın altına koyarak faizler konusunda rahatlatıcı adımlar atması gerektiğini kaydetti. Yabancıya konut satışlarının düzenli bir biçimde arttığını belirten Elmas, 2018’de yabancıya satışların rekor düzeyde artışla devam edeceğini vurguladı.
İnşaat sektörünün sağlanan teşvikler ve ekonomiye katkısı bakımından canlandırıcı etki yaptığını söyleyen Prof. Dr. Ferman, doğru projeler ve doğru kaynak kullanımıyla bunun sürdürülebilir büyüme motoruna dönüştürülebileceğini ifade etti. İnşaat sektörünün Türkiye’nin geleceğinde önemli rol oynayacağını belirten Ferman, konut sektöründe arz talep dengesinin bozulmasında tek başına yüksek faizlerin etkili olmadığını kaydetti. Ferman, “Türkiye’de kentsel dönüşümde yaşanan sıkıntılar, konut üretiminde pazara uygun olmayan çözümler, tüketici profilini iyi okuyamayan yaklaşımlar arz talep dengesini bozuyor” dedi.