17 / 05 / 2024

Konutların % 21'i güvence altında!

Konutların % 21'i güvence altında!

Türkiye'de kayıt altındaki konutların sadece yüzde 21'i sigortalı.



Türkiye'de kayıt altındaki konutların ancak yüzde 21'inin sigortalı olduğu, devlet arazisine yapılan tapusuz konutların hesaplanmasıyla bu oranın daha da düşeceği bildirildi.

Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Yönetim Kurulu Başkanı İdris
Serdar, yaptığı açıklamada, DASK'ın fonları açısından
güçlü, uluslararası piyasalarda etkinliği olan bir kurum olduğunu
söyledi.

Bu yıl yapılan modellemeler sonucunda 1 milyar 150 bin avro değerinde
koruma alındığını, öz kaynaklarla DASK'ın ödeme gücünün 2,4 milyar dolar
civarında olduğunu dile getiren Serdar, deprem olması durumunda zararın
bu kaynaktan rahatlıkla karşılanabileceğini ifade etti.

"Hedeflerimiz, poliçe adetlerini çoğaltmak, Türkiye'deki tüm konut
sahiplerini bu sigortaya çekmek ve onları sigortalamaktır" diyen
Serdar, sigorta yapmanın insanların öncelikleri arasında yer almadığını,
topluma 'sigorta yapma bilinci' aşılamaya çalıştıklarını ifade etti.

-"ZORUNLU DEPREM SİGORTASI SANILDIĞI GİBİ PAHALI DEĞİL"-
DASK'ın diğer sigortalardan farklı olduğunu, zorunlu deprem sigortasının
sanıldığı gibi pahalı olmadığını söyleyen Serdar, şunları belirtti:
"En riskli bölgedeki (birinci derecede risk bölgesi) 100 metre kare
betonarme bir konutun poliçesi için prim bedeli günlüğü yaklaşık 32
YKr'ye yani yıllığı 118 YTL'ye geliyor. DASK tarafından bir konut için
metre karesine ve yapı tipine bağlı olarak azami 120 bin YTL'ye kadar
teminat verilebiliyor.

Depremle yaşamak zorundayız. Meskenlerimizi sigorta teminatı altına
almak gibi bir sorumluluğumuz var. Tapu belgelerimizin yanında Zorunlu
Deprem Sigortası poliçemizin bulunması yararımızadır. Sigorta sistemi
deprem hasarının karşılanabilmesi için en etkin yoldur. Bu bütün dünya
uygulamalarında da böyledir."
Serdar, ortalama olarak bugüne kadar yaptıkları poliçelerde teminat
olarak 50 bin YTL verdiklerini, prim olarak ise 93 YTL tespit edildiğini
dile getirdi.

-KAÇAK KONUTU MEŞRULAŞTIRMA ÇABALARI-
Yaratılan sistemin insanların yararına olduğunu ileri süren Serdar, 1999
yılı Marmara Depreminin ardından pek çok verginin gündeme geldiğine ve
bir kısım vergilerin hala devam ettiğine, konut sahibi olanların da
olmayanların da bu vergileri ödediğine dikkati çekti.

Böyle bir sigorta yaptırılmasının ileride sürpriz olarak doğabilecek tüm
vergileri önleme yönünde faydalı olacağını söyleyen Serdar, bu sigorta
sisteminin yalnızca ev sahiplerinin değil, kiracıların da yararına
çalışan bir sistem olduğunu savundu.

Serdar, şöyle devam etti:
"Ülkemizde yüzde 21 oranında sigortalı konut var, ancak konut sayıları
sağlıklı değil. Kaçak olan konutlar da tespit edilirse bu oran
düşecektir. Vatandaşın beyanına göre sigorta yapıyoruz. Kişi, evinin
adres bilgilerini, metre karesini bildiriyor, biz de poliçe
düzenliyoruz. Hasar oluştuğunda eksperlerimizin incelemesi sonucu doğru
bilgiye ulaşıyoruz.

Bazı vatandaşlarımız da beyana göre poliçe düzenlememizi suiistimal
ediyor. Kaçak yapısını sigortalatıyor, 'madem tapu verilmeyecek neden
sigorta yapıyorsunuz' deyip tapu talep ediyor ve usulsüz durumunu
meşrulaştırmak istiyor. Ancak, böyle bir şey olamayacağı için bu çaba
boşunadır. Sistemimizde de kaçak yapılar kapsam dışıdır. Fark ettiğimiz
anda kurumumuzu zarara uğratsa da poliçesini iptal ederek ödenen primi
geri veriyoruz. Primi reasürans nedeniyle yurt dışına ödemiş olduğumuz
ve geri alamadığımız için zarara uğruyoruz."
Serdar, Türkiye'de zorunlu deprem sigortası kapsamına giren konut
sayısının yaklaşık 13 milyon olduğunu düşündüklerini, bu konutların da 2
milyon 800 bin adedinin sigortalı olduğunu sözlerine ekledi.


Geri Dön