Sektörel

Konutta arz talepten hızlı artıyor, satışlar azalıyor!

Yeni hükümetin kurulması ve özellikle ekonomi yönetiminin değişip değişmeyeceğine ilişkin meraklı bekleyiş ve Merkez Bankası'nın faiz kararı, önceki gün açıklanan önemli iki verinin gölgede kalmasına yol açtı.

Yeni hükümetin kurulması ve özellikle ekonomi yönetiminin değişip değişmeyeceğine ilişkin meraklı bekleyiş ve Merkez Bankası'nın faiz kararı, önceki gün açıklanan önemli iki verinin gölgede kalmasına yol açtı. TÜİK, inşaat sektörüyle ilgili iki önemli veri açıkladı; konut satışları ve belediyeler tarafından verilen yapı ruhsatları ile yapı kullanma izin belgeleri.


Önce satışlara değinelim. Konut satışları ilk çeyrekte fena gitmemişti. Ama nisanda deyim yerindeyse bir hüsran yaşandı. Toplam satış 119 binden 106 bine geriledi. Bu gerilemenin etkisiyle ilk dört aydaki satış da geçen yılın altında kaldı. Geçen yıl dört ayda 417 bin konut satılmışken, bu yılki satış ancak 410 bin oldu. 


Nisanda ilk ve ikinci el satışlar hemen hemen aynı oranda geriledi. Ancak, hem nisanda, hem ocak-nisan döneminde ipotekli ve diğer ayrıntısındaki satışlarda büyük bir ayrışma ortaya çıktı.


Nisan ayında ipotekli konut satışında yüzde 27'yi aşan bir gerileme gözlendi. İpotekli satışlar ilk dört ayda da yüzde 20 düştü.


İpotekli olmayan diğer satışlar nisan ayında geçen yıla göre neredeyse aynı düzeyde kaldı, ilk dört aydaki satış ise yüzde 10 artış gösterdi.


Vatandaşa adeta "Şimdi alma" deniliyor


Konut arzında müthiş bir artış var. Bunu her gün gözlememiz mümkün zaten. Televizyonlarda, gazetelerde konut ilanlarından geçilmiyor. Özellikle lüks konut inşaatı tüm hızıyla sürüyor. Ama işte sıkıntı var. Belli ki talep arzı karşılayacak ölçüde büyümüyor. 


Vatandaş ipotekli alımdan olabildiğince kaçınma eğiliminde. Anlaşılan mevcut faiz oranları yüksek bulunuyor ve faizin gelecekte daha aşağıda oluşacağı bekleniyor. Bugünkü faiz oranları makul bulunsa ve beklenti aksi yönde, yani faizin artacağı yönünde olsa bu oranlar üstünden krediye hücum edilmez mi... Edilmiyor... 


Acaba kredi kullanmaktan kaçınmada en büyük etken faizin yüksek bulunması mı, yoksa faizde indirime gidileceği beklentisi mi; ikisi apayrı kavramlar çünkü. 


Sakın faizlerin düşürüleceğini, düşürülmesi gerektiğini söylemek, bunu çok sık dile getirmek, bugün için işlerin durağanlaşmasına, konut satışlarının hız kesmesine yol açan bir etkene mi dönüşüyor olmasın... Vatandaşın kafası her gün "Faiz yüksek, düşmeli, piyasa açılmalı, inşaat sektörü nefes almalı" görüşleriyle doldurulursa, vatandaş da "Ne diye yüksek faizle kredi kullanayım" diye düşünmeye başlamaz mı...


Üstelik bir yandan da konut fiyatlarında balon olduğu ve bu balonun günün birinde mutlaka patlayacağı görüşü dile getirilirken. 


Yani vatandaşa bir yandan "faiz yüksek, şimdi konut almak için hiç de uygun bir zaman değil" mesajı veriliyor, bir yandan da "fiyatlar yüksek, bekle biraz" denilmiş oluyor.


Dolayısıyla konut satışlarının hız kesmesine ve gerileme göstermesine de pek şaşmamak gerekiyor. 


Konut arzında durum


Belediyeler tarafından yılın ilk çeyreğinde verilen inşaat ruhsatı kapsamındaki daire sayısında ilk bakışta bu yıl geçen yıla göre çok büyük bir artış varmış izlenimi uyanıyor. Rakam öyle, ama geçen yılki düşüşü dikkate alarak değerlendirme yapmak gerekiyor. 30 Mart 2014 yerel seçimleri dolayısıyla her yerel seçim döneminde olduğu gibi 2014'ün ilk çeyreğinde de müteahhitler "elimizde bulunsun" yaklaşımıyla inşaat ruhsatına hücum etmişlerdi. Bu yüzde 2014'ün ilk çeyreğinde 298 bin dairelik rekor düzeyde ruhsat alınmıştı. 2015'te ise normal sayılabilecek düzeye, 185 bine inilmişti. 


Dolayısıyla yıl geçen yıla göre ortaya çıkan hızlı artışın üstünde pek durmamak gerek. Hem zaten 2016 rakamı, 2014'ün hala altında bulunuyor.


Yapı kullanma izin belgesi kapsamındaki daire sayısında ise son iki yıl neredeyse oynama yok. 2014'ün 100 bin altında seyreden bir düzey görüyoruz. Ama önemli olan şu. Bu yılın ilk çeyreğinde 161 bin daire için kullanma izni verildi. Bire bir kıyaslamak pek doğru değilse de, bu yıl ilk çeyrekte satılan ilk el daire sayısının yaklaşık 141 bin olduğunu dikkate alırsak, yapı kullanma izni verilen dairelerin bir kısmının stoka eklendiği ortaya çıkar. 


Yani arz talepten çok hızlı artıyor, satışlar da azalıyor üstelik ve bu durum stoktaki büyümeyi hızlandırıyor. İnşaat sektöründe tehlike çanları çoktandır çalıyordu da, sesi hiç bu kadar yakından ve güçlü duymamıştık herhalde...  



Dünya/ Alaattin AKTAŞ