Kent Haberleri

Konya'da konut fiyatları arttı mı?

Ev kiralarının uçması, hızına yetişilememesi, kira konusundaki hiç bir yaptırımın olmaması en yaşanılabilir büyükşehirler olan Konya'nın bu özelliğini elinden aldı.



Kentsel dönüşümler, kentsel dönüşümlerin yok ettiği eski mahalle ve semtler, yükseldikçe yükselen, mağrur, kendini beğenmiş bloklar, siteler, estetikten nasibini alamayan bir betonlaşmaya doğru hızla ilerlediğimizi gösterse de, çokta umurumuzda değil! Sitelerde hem kendi oturacağımız, hem de kira geliri yüksek bir kaç da dairemiz varsa, bizden iyisi yok! Sitelerde, villalarda, yalılarda, köşklerde, saray yavrusu mekanlarda oturanların, kira getirişi yüksek kiralık lüks daireleri var. Onlarda ateş pahası...

 

Betonların arasından yüzünü gösteren balkonlara hapsedilen, siteler arasında yeşillik olsun denircesine arzı endam eden yeşil doku, betonların, soğuk, donuk, hissiz, kimscleıi beğenmez, tepelerden bakan duruşuna az biraz bir esneklik kazandırıyor. 


Ev kiralarının uçması, hızına yetişilememesi, kira konusundaki hiç bir yaptırımın olmaması, bir zamanların en ucuz ve en yaşanılabilir büyükşehirlerinin başında gelen Konya'nın bu özelliğini elinden aldı. 


Binlerce konutun yapıldığı Konya'da. "Allah kiracıların yardımcısı olsun" demek marifet değil. 


Ev sahipleri yüksek kira gelirlerinden bir hayli memnunken, özellikle yeni evlenen çiftler bütçelerine göre ev bulabilme sıkıntısı yaşıyorlar! O zamanda şöyle bir soru ile karşı karşıyasmız! Kazancınızın yüzde kaçını ev kirasına verirsiniz? 


Bugün Konya bu soruya cevap veremiyor, vermek istemiyor, sırtmı dönmüş, duymazdan ve görmezden geliyor! Aylık kirası, ortalama 800 ile 1.200 lira arasında olan bir daire yaşına, özelliğine, semtine, tramvaya uzaklığına, alışveriş merkezlerine yakınlığına, cadde üzerinde olup olmamaya, ulaşımı kolay sağlanıp-sağlanmamaya dayalı bir fiyatlandırma ve dayatma ile karşınıza çıkarılıyor. 


Dayatılıyor çünkü, bu dayatma karşılığında asgari ücretli bir insanın bu parayı verip kirada oturması mümkün değil. 

Neden değü? 


Aldığı ücretin neredeyse yüzde 65-70'i kiraya giden bir aile ay sonunu nasıl geçirecek? 

Bunu ev sahibi düşünmüyor? 


Öyle bir hissiyatı, vicdanı, merhameti ve hoşgörüsü yok! Defalarca hacca ve umreye gitmişlerde, namazını kılıp, orucunu tutanlarda da ııc yazık ki, yok! Konya'nın insaf dairesine hiç uymayan, bu insanda bu parayı verirse ne yapar, nasıl geçinir diye düşünmeyen bir "geçer" ölçüsü var! Bu ölçü. istediği parayı kim verirse, hatta altı aylık, yıllık peşin öderse, ev sahibini mutlu ettiği gibi. "Allah razı olsun benim kiracım beni hiç üzmez, yıllık olarak, hesabıma yatırır kirayı" diye de. anlatmaktan kendini alamıyor. 

Böyle bir cv sahibinin evini tutmak kolay mı? 

Konya, "geçer" hesaplamasında ben ne yapıyorum, demek zorunda. 


Beton evlerin var olan sevimsizliğine, donukluğuna, soğukluğuna, asık suratına, eklenen cv sahibi dumşu. hoşgörü şehrinde, hoşgörü aratıyor! Kentsel dönüşüm, şehrimizde konut açığını kapattı diyen yetkililer! Bu konutlar, ilgisizliği, sevgisizliği, hoşgörüsüzlüğü, insafsızlığı neden kapatamadı, hiç düşündünüz mü? 


Boş tutarım, yine dc o istenilen fiyatlara vermem diyen evsahiplerinin imdadına Suriyelilerin yetiştiğini söylemek lazım. 


Neredeyse Suriyeliler haricinde kimseye ev yok diyecek emlakçı kardeşlerimiz! Üç beş aile bir araya gelip kaç lira istenirse veriyorlar çiinkü! Ağzını açtı mı bin liradan açan ev sahipleri, bu beklenmedik, kira gelirlerinden oldukça memnun olabilirler. Kendi akrabaları, aynı şehrin insanları günlerce oturacak cv ararken yüz lira bile inmeyen, kurtarmaz diyen, dün Suriyeliler geldi, adamlar razı, hatta yü/. lira da üste verecekler diye konuşan, burnundan kıl aldırmayan, insanlar memnunlar mı? 


Hem de nasıl diyenleri duyar gibiyim! Beton şehrin, insanların kalplerini de, vicdanlarını da betonlaştıracağını söyleseler inanan olur muydu? 


Ancak görüyoruz ki, betonun egemen olduğu, komşuluğu, dostluğu, arkadaşlığı, insani yaklaşımları, hoşgörüyü bitirdiği, betonla yolunu kestiği, betona tabi kıldığı bir şehirde yaşıyoruz. 


Vicdanın ve merhametin üzerine beton dökülen bir şehirde, betonlaşan kalplerden ne bekliyorsunuz ki... 


Her gün Ramazan olsa, umreden, hacdan geri gelinmese ne değişecek ki, sevgili okurlar! Bir de ev kiraları uçuyormuş filan diyorlar, inanın yalan, ne duyan var, ne gören, ne bildiğini söyleyen! Kapış-kapış gidiyor, parası olana yok, yok! Olmayanda şehrin varoşlarmda otursun, ya da Ferdi Tayfur'un dediği gibi "Hadi gel köyümüze geri dönelim" türküsüyle dönsünler mi köylerine? 

Yağma yok! Şehirde oturmak herkesin hakkı! Herkesin hakkı ise, şehir düzenleme yapacak, şehirde oturmak isteyene yer bulacak, kiraları düşürecek, aç gözlü, gözü doymaz ev sahiplerine dur diyecek! 


Erol Sunat/ Yeni Meram