Köşe yazıları

Kooperatif daireleri sahiplerinden alınabilir mi?

Posta yazarı Tamer Heper 'Bir kooperatif müteahhitle anlaşarak, birkaç bina yaptırmış. Müteahhit kendine ait daireleri sattı. Sattığı kişilerden biri de benim. 22 yıl sonra kooperatif aleyhimize tapu iptali talepli dava açtı. Böyle bir davada dairelerimiz elimizden alınır mı?' sorusunu yanıtladı.

Posta köşe yazarı Tamer Heper, bugünkü yazısında bir okuyucusunun 'Bir kooperatif müteahhit ile anlaşarak, arsasına birkaç bina yaptırmış. Bunlardan biri müteahhidin olmuş. Müteahhit de kendine ait binadaki daireleri sattı. Daire sattığı kişilerden biri de benim. Ancak tam 22 yıl sonra kooperatif bizim aleyhimize ‘tapu iptali’ talepli dava açtı. Sebebi müteahhit iflas etmiş. Oysa bu binadan daire alanlar, aralarında para toplayıp kooperatife ödeme yapmış. Böyle bir davada dairelerimiz elimizden alınır mı?' sorusuna cevap verdi. İşte Tamer Heper'in yazısı...

Bir kooperatif müteahhit ile anlaşarak, arsasına birkaç bina yaptırmış. Bunlardan biri müteahhidin olmuş. Müteahhit de kendine ait binadaki daireleri sattı. Daire sattığı kişilerden biri de benim. Ancak tam 22 yıl sonra kooperatif bizim aleyhimize ‘tapu iptali’ talepli dava açtı. Sebebi müteahhit iflas etmiş. Oysa bu binadan daire alanlar, aralarında para toplayıp kooperatife ödeme yapmış. Böyle bir davada dairelerimiz elimizden alınır mı? l S.Y.

***

Okuyucumun derdi büyük. Elbette vatandaşın çok büyük çoğunluğu hayatı boyunca bir mesken sahibi olmak için çalışıyor ve sonunda oluyor. Hatta bir kısmı çalışsa da ev sahibi olmayı başaramıyor. Zira bir daireye sahip olmak kolay değil, çok ama çok büyük fedakarlık gerektiriyor. İşte okuyucum da bu durumda. Şimdi ben bu konudaki genel kuralı söylesem, okuyucumun moralini bozabilirim ama cevap vermek için yazmam gerekiyor.

Genel kural mutlaka okuyucuma da ‘uygulanır’ gibi algılanmasın, nedenini açıklayayım. Genel kural şu; müteahhitten daire alanlar, müteahhidin sözleşme yaptığı arsa sahipleri ile ihtilafa düşebilir. Zira müteahhitten daire alanların bu işleminin geçerli olabilmesi, müteahhidin arsa sahibi ile yaptığı sözleşmeye göre bu binaya sahip olabilmesi ile mümkündür.

Şayet müteahhidin hakkı doğmamış ise satın alanların da hakkı yoktur. Genel kural böyle olmakla birlikte ancak her olayın kendine has özelliği de bulunmaktadır. Bakılan davalarda da bu özellikler göz önüne alınır ve buna göre değerlendirilerek karar verilir. Örneğin, müteahhitten daire alanların aralarında para toplayarak kooperatife ödemeleri, sanki müteahhidin ‘taahhüdünü yerine getirdiği’ anlamını taşıyor gibi görünüyor.

Bu hususun net olarak davanın kazanılması anlamına geldiğini söyleyemem. Söyleyemeyişimin birinci nedeni dosya içindeki tüm delillere vakıf olmayışım, ikinci nedeni de nihai kararın hakime ait olduğu konusu. Ancak gerek ödemeler ve gerekse aradan geçen 22 yıl düşünülmesi gereken ayrıntılar.