Koronavirüs salgını doğa ile iç içe olan konutlara talebi yüzde 235 artırdı!
Denge Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Latif Aksoy yaptığı açıklamada, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınının, doğayla iç içe yapılara olan talebi yüzde 235 oranında artırdığını söyledi.
Denge Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Latif Aksoy tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınının gayrimenkul sektörünü nasıl etkilediğini anlattı.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre, 1999 yılında meydana gelen depremin konut projelerini derinden etkilediğini belirten Aksoy, "Bu, yasal dayanaklar gibi birçok alışkanlığı da geride bırakmamıza sebep olan bir milat oldu. Kanun ve yönetmeliklerin değişmesi sonucu sağlam ev konseptine inanış arttı ve bu sayede kentsel dönüşüm hızlandı." şeklinde konuştu.
Latif Aksoy, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınından önce neredeyse ilk sıradaki "depreme dayanıklılık" başlığının, koronavirüs salgını sonrasında konut projelerinde "konsept değişikliği" benimsendiği için yeni tercih nedenleriyle beraber güçlendiğini söyledi.
Koronavirüs salgınının sektörü nasıl etkilediğine de değinen Aksoy, "Evden çalışma sisteminin yaygınlaşması, çevrim içi alışverişin şehir merkezlerinde bulunma ihtiyacını azaltması gibi parametreler, yatay mimariye olan talebi de arttırdı." dedi.
Kırsal bölgelerin göç aldığını belirten Aksoy, konut inşa edilebilecek olan imarlı arsalara talebi katladığını da söyledi.
Aksoy, "Önceden evler yaşam alanı olmaktan ziyade dinlendiğimiz, ailece bir araya geldiğimiz yerlerken, salgın döneminde evlerdeki eksiklikler fark edildi. Balkonlar küçük gelmeye başladı. Temiz hava almak için bahçenin olmadığı anlaşıldı. Bu süreçte insanlar hemen internet üzerinden bahçeli, balkonlu, doğa ile iç içe olan evler aramaya başladı. Bu durum, talebi yaklaşık yüzde 235 oranında arttırdı. Artan taleple birlikte bu tarza uygun bölgelerdeki projeler ve proje üretebilecek alanların fiyatlarında da ciddi artışlar yaşandı. Birçok firmanın yüzde 90'lara varan oranda evden çalışma sistemine ayak uydurması sonucunda evlerde daha fazla vakit geçirilir oldu." dedi.
Multi evler dikkat çekti
Multi evlerle ilgili de konuşan Aksoy, "Multi evler, yani hem ev hem ofis konseptini birleştiren projeler özellikle beyaz yakalıların dikkatini çekmeyi başardı. Buna yönelik inşaat üreticileri, proje konseptlerinde değişiklikler yaparak sağlık kurulları oluşturdular ve insanların yeni dönemdeki önceliklerini anlamaya çalıştılar." şeklinde konuştu.
Aksoy sözlerine şu şekilde devam etti: "Evlerin asansörü bulunmalı ama vatandaşın arzu ettiği takdirde yürüyerek çıkılabilir yükseklikte olmalı. Evler mümkünse bahçeli, değilse teraslı olmalı veya bir oda büyüklüğünde balkonu olmalı. Evler ormana yakın olmalı, doğal havayı içine alabilecek şekilde inşa edilmeli ve 2019 deprem yönetmeliğine göre planlanmalı."
Gayrimenkul sektörünün 430 alt sektörü etkilediğini belirten, Aksoy, şöyle konuştu:
"2020 ortasında salgınla mücadele kararları kapsamında kredi faiz oranlarındaki indirim hem proje üreticilerinin hem de tercih değişikliğine giden vatandaşların bu tercihlerini kullanabilecekleri bir imkan oluşturdu. Özellikle bu dönemde taşınma oranı önceki yıllara oranla yüzde 43 artış gösterdi. Bu konsept ve tercih değişiklikleri, 2020 başına oranla Muğla'da yüzde 60'a, Antalya'da yüzde 45'e varan oranlarda fiyat artışları olmasına, kira amortisman sürelerinin uzamasına sebep oldu. Bu artışların 2021'de de bir miktar devam edeceğini öngörüyoruz. Değerleme sektörü olarak bu talebin değerlere yansıması ve bölgesel analizler konusunda süreç yakından izlenmekte. Talebin arttığı bölgelerde danışmanlık alınması ya da özel raporlar yaptırmak suretiyle değişiklikleri görmek, fırsatçılık yapmaya çalışanlara karşı doğru değere ulaşmak isteyen vatandaşlarımıza da değerleme raporlarıyla hizmetlerimiz devam etmektedir."