Genel

Koronavirüs salgınında siteler güvenli, sokaklar tehlikeli mi?

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınında en çok dikkat çeken konut tipleri site içindeki bahçeli evler oldu. Peki koronavirüs salgınında siteler güvenli, sokaklar tehlikeli mi?

 

Sabah gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu bugünkü yazısında koronavirüs salgınını kaleme aldı. İşte Babaoğlu'nun "Siteler güvenli, sokaklar tehlikeli mi" başlıklı o yazısı...

Gündelik hayata damga vuran ama medyada pek konuşmadığımız haşin bir soru...
Korona günleri sosyal/ sınıfsal zihni nasıl etkiliyor?
Bana sorarsanız...
Karantina günleri uzarsa...
Sınıfsal tezahürlere ve kültürel ayrımcılık yelpazemize yeni kriterler eklenecek...

***

Son yasaklar sırasında dikkatimi çekti.
Sitelerde yaşayanlar çoluk çocuk, komşularıyla piknik yapıyor; akşamları bahçeye konulan şezlonglar üzerinde sohbetler ediliyor.
Geçen gün bir arkadaşım aradı, heyecanla anlatıyor: "Haşmet abi günler sonra bizim sitede yürüyüşe çıktık, galiba bir tek biz maske takıyoruz; üstelik millet işi okey partilerine dökmüş, yazlık siteye dönmüş bizim burası!"
Tablo hemen her yerde aynı...
Net biçimde söyleyebiliriz.
Sitelerle sokakların arası korona sonrası iyice açıldı.

***

Geçenlerde bir büyük marketin otoparkında kulak misafiri oldum.
İki aile arabalarına binmeden önce laflıyordu.
Şiddetle şikayet ettikleri konu pazarlardaki insanların tedbirsizliğiydi.
Anlatırken suratlarını buruşturuyorlardı.
Nereden mi biliyorum?
Çünkü baktım, maskelerini boyunlarına indirmişler. Burun buruna konuşuyorlar.
Herhalde kendilerine "bir şey" olmayacağından eminler.
Belli ki zihinlerinde bir bulaşma seviyesi belirlemişlerdi.
Bu tasavvura göre...
Onlar virüsten "yukarıda"ydılar, pazardan alışveriş yapanlar ise virüsle aynı seviyedeydi.

Nisan ortasını hatırlayın...
Türkiye 70 ülkeden otuz bine yakın vatandaşını ülkeye taşımış, güven içinde karantinaya almıştı.
Çoğunluk Avrupa'dan gelenlerdeydi ve testleri pozitif çıkanlar da daha çok bu kafilelerdendi.
Ama malum kesim salgının faturasını bir kere "umreciler"e kesmişti, laf anlatmak mümkün olmuyordu.
Şimdi de görüyorum ki, bir ikinci dalga olsa, faturayı pazarcılar veya "BİM"cilere kesecekler var.
İnsan ruhu "sınıfsal/ kültürel ayrımcılıklar" üretmeye doyamıyor, maalesef.

***

Tamam!
Site piknikçilerini de anlıyorum.
Hepimiz çok bunaldık.
Ama aynı insanların sonra sosyal medyaya girip "başımıza ne geliyorsa sokaklardaki gerizekalılardan" diye mesajlar atmalarının kabul edilir yanı var mı?
Sınıfsal/kültürel hoyratlığın bir de salgın üzerinden yoğunlaşması çok tatsız.
Bu iş fazla uzamadan rutine dönsek artık, ne iyi olacak!

 

Koronavirüsten kaçanların yeni gözdesi: Başakşehir!

Site bahçesi sokak mı?