Sektörel

Koronavirüsle ofis ve konutlarda yüksek kulelere talep azalacak mı?

Koronavirüs yaşam pratiklerimizde ve gündelik hayatımızda birçok değişime sebep oldu. İç mimar Ahmet Güneş, koronavirüsün mimari tasarımları nasıl etkileyeceğini anlattı. Güneş, konutlarda balkonun önemli bir kriter olacağını ve ofis ve konutlarda yüksek kulelerin tercih edilmeyeceğini söyledi.

Son dönemde adından başarılarıyla sıkça söz ettiren ünlü İç mimar Ahmet Güneş, koronavirüsün iç mimaride tasarımlara olan etkilerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Güneş, "Hayatımızın eskisi gibi olmayacağı gibi bu etki tasarımlarımıza ve hayatımızın her aşamasına yansıyacak. İş yerleri ve ofislerde daha geniş koridor ve antreler, daha çok bölme ve daha çok merpen göreceğiz. Farklı ekiplerin birlikte çalışması fikri bir süredir ağırlıktaydı fakat artık çalışma mekanlarının bu kadar açık olacağını koronavirüs döneminden sonra düşünmüyorum" diye konuştu.

OFİS TASARIMLARI DEĞİŞECEK

Güneş, ofisin içinde herkesin ne kadar alanı olacağı, asansörlere en çok kaç kişinin bineceği, bekleme salonlarına kaç kişinin bulunabileceği gibi konular için yasal düzenlemeler yapılabileceği gibi gereken konuların da yasaların çıkarıldığını göreceğimizi belirtiyor. 

Ahmet Güneş ve ekibi, geleceğin ofisleri üzerinde çalışmaya ve koronavirüs sonrası bazı fikirlerideğerlendirmeye şimdiden başladılar. Ahmet Güneş, bulaşıcı hastalıkların yüzde 90’ının virüs ya da bakterili yüzeylere dokunma yoluyla yayıldığı düşünüldüğünde bundan böyle çok gündemde olacak bir tasarımla, çalışanların hiçbir yüzeye dokunmadan dolaşabildikleri projeler tasarlandığını belirtti. Tasarlanan binada asansörler akıllı telefonlar üzerinden çağırılıyor, perdeleri ve panjurları açıp kapama, havalandırma, hatta kahve ısmarlama komutları da akıllı telefonlarla gerçekleştiriliyor. Kapılar hareket sensörleriyle ya da yüz tanıma programıyla otomatik olarak açılıyor.

Büyük değişimin çalışma mekanlarında meydana geleceğine dikkat çeken Güneş, son yıllarda hızla yaygınlaşan ve birçok şirketin yaptığı birlikte çalışma düzenlemesinin, açık ofis fikrinin artık o kadar da tercih edilmeyeceğini dile getiriyor. Güneş, "Bu düzenin yayılması sosyal iletişim ve çalışanlar arasında etkileşim fikrinden doğmuştu. Bir çok  firma çalışanları ya da yaratıcı işlerde serbest çalışanlar aynı ofis alanını paylaşabiliyor ve çalışabiliyordunuz. Fakat bu düşünce bundan sonraki dönemde herkesin çalışma alanının ayrıldığı ,açık plandan uzaklaşılan döneme geçiş olarak değişecek. Daha mesafeli, daha geniş kapıların, bölümlerin ve merpenlerin olacağı tasarımlarda, camların açılabildiği, daha hava alan, havalandırılabilen mekanlara doğru geçiş süreci başladı bile. İnsanlar salgından sonra sosyal mesafeyi korumakta hassas davranacaklar ve kamusal ve sosyal alanlardaki oturma düzenleri ve başkalarıyla olan mesafelerini daha geniş tutmak isteyecekler.Bu durumun tasarımlarımızın her aşamasına yansıması söz konusu. Örneğin bir hastane tasarlarken günümüzde yaşadığımız eksikleri ve deneyimlerimizi göz önünde bulundurarak yapacağız. Koronavirüsün ardından daha minimal, sade, hijyene ve sosyal mesafeye önem veren tasarımlar ortaya çıkacak. Bundan sonra yaratıcılığımızı ve enerjimizi salgın hastalıkların yayılmasını sınırlayacak ve önleyecek şekilde nasıl tasarlayacağız bu tip tasarımların hayalini gerçeğe dönüştüreceğiz" diye konuştu.

Ev tasarımlarında bundan sonraki dönemlerde balkonun önemli hale geleceğine vurgu yapan iç mimar Güneş,  koronavirüs döneminde evde vakit geçiren insanların evdeki eksikliklerinin farkına vardığını söyledi. Güneş, "Cam panellerle kapattığımız, evin içine dahil ettiğimiz, kullanmadığımız balkonların önemini anladık. Bu dönemden sonra balkonların önemi artacak. İnsanların hava alması  ve vakit geçirebilecekleri bir alan haline gelecek" şeklinde konuştu. Ayrıca Güneş, doğaya olan özlemde evlerin ve iş yerlerinin düzenlemelerinde ortaya çıkacağını belirtti. Güneş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Hem ofisler hem de konutlar için süper yüksek kulelere eskisi kadar talep olmayacak. İmkanı olan müstakil evlerde oturmaya başladı bile. Yeni yapılan projelerde iç içe binalar yerine sosyal mesafesi olan insanların rahat nefes alabilecekleri binalarda artık kaçınılmaz. Evet hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bizde yeni günlerde yola  daha sağlıklı, daha yaşanabilir, daha akıllı ve işlevsel projelerle devam edeceğiz."