Koru Florya projesi kamu arazisine mi inşa edildi?
Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Çiğdem Toker bugünkü yazısında dün gözaltına alınan Aydınlı Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Kavurmacı'yı ve Kavurmacı'nın inşa ettiği projeleri ele aldı. İşte Toker'in o yazısı...
FETÖ/PDY iş dünyası yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında dün gözaltına alınan isimlerden biri olan Aydınlı Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Kavurmacı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı da olan Kavurmacı, Florya’da kalan son araziyi, ortaklarıyla birlikte TOKİ’nin açtığı ihaleden almıştı. O zamanki adı Şenlikköy arazisi olan, bugün ise Koru Florya olarak bilinen yapı alanının kurulduğu arazi için TOKİ, 2010’da gelir paylaşımı yoluyla ihale açmıştı. İhaleyi 215 milyon TL teklifle, Kavurmacı’nın sahibi olduğu Aydınlı -Metal Yapı Konut-Arke İnşaat ve Vizyonlife şirketlerinden oluşan grup kazandı.
Aydınlı’nın Koru Florya’daki ortağı Metal Konut ise Fatih Belediyesi’nin imara açtığı deprem sığınma alanında, lehine karar alınan şirketti. (Bu süreci yazdığım için hakaret ettiğim iddiasıyla hapis cezası istemiyle yargılandım. “İlgisiz olayları bir araya getirdiğim” gerekçesiyle de benden 1 milyon TL tazminat istendi.)
Şimdi daire başı satış fiyatı 1-4 milyon TL’den satılan Koru Florya’nın üzerine kurulduğu arazinin bir kamu arazisi olduğunu ve “her şey yolundayken”, devlet kurumları tarafından hasılat paylaşımına konu edildiğini anımsatma zamanı.
Ayrıca bir de iki gün önce, 17 Ağustos depreminin 17. yılını idrak ettik. O felaketin ardından sığınma alanı olarak belirlenen arazilerin hemen hemen tamamına AVM yapıldığını arkadaşlarımız gazetemizde yazdı.
Bugün kanlı darbe girişimi soruşturmasıkapsamında hakkında FETÖ/PDY’den soruşturma açılan işadamları ve şirketler, terör örgütünü finanse etme iddiasıyla suçlanıyor. Peki, örgüt finansmanına konu büyük gelir kaynaklarına, kamu ihaleleri parası karışmışsa ne olacak? Yukarıda iki örneğini verdiğim imar kararları, tahsisleri, ihaleleri, hasılat paylaşımları tek taraflı mı gerçekleştirildi? Buna mı inanmamız bekleniyor? Cevabın uzun versiyonu mümkün olsa da kısasıyla yetinelim: Rant, iki taraflı bir işlemdir. Bir tarafı kaçınılmaz olarak devlet, yani onun kullandığı siyasi iktidardır.
Çiğdem Toker/Cumhuriyet