Korupark'ta davasında ''bilirkişi'' raporu!
Bursa Barosu'nun da aralarında bulunduğu çeşitli meslek örgütleri ve bazı kişilerin, bir inşaat şirketi tarafından yaptırılan ''Korupark Projesi''nin imar ve çevre düzeni planlarına aykırı olduğu iddiasıyla Bursa Büyükşehir ve Emek belde belediye başkanlı
Bursa Barosu'nun da aralarında bulunduğu çeşitli meslek örgütleri ve bazı kişilerin, bir inşaat şirketi tarafından yaptırılan ''Korupark Projesi''nin imar ve çevre düzeni planlarına aykırı olduğu iddiasıyla Bursa Büyükşehir ve Emek belde belediye başkanlıkları aleyhine Bursa 2. İdare Mahkemesinde açılan ve ''yürütmenin durdurulması'' ara kararının verildiği davada, davalıların itirazı üzerine bölgede ikinci kez keşif incelemesi yapıldı.
İncelemeyi yapan bilirkişi tarafından hazırlanan raporda, ''Dava konusu taşınmaz üzerinde satış gerçekleştirildikten sonra imar koşullarının belirlendiği, bunun imar ve planlama kararlarının yarattığı değer artışlarının kamu maliyesine kamusal bir yarar olarak dönmesi yerine, taşınmaz sahibine aktarılacağı görüşüne ulaşılmıştır'' görüşüne yer verildiği öğrenildi.
Alınan bilgiye göre, Bursa Büyükşehir Belediyesinin 19 Ocak 2006 tarihli kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişiklik kararı ile Emek Belediyesinin 4 Ekim 2005 tarihli kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama planının ve bu planlara dayanılarak verilen 519 ada, 8 parseldeki tüm ilgili ruhsatların iptali istemiyle açılan davada, mahkemenin davalıların ilk bilirkişi raporuyla ilgili itirazını kabul etmesi üzerine bölgede keşif yapan Melih Ersoy, Doç. Dr. Çağatay Keskinok ve Yrd. Doç. Dr. Anlı Ataöv'den oluşan ikinci bilirkişi heyeti imzasıyla hazırlanan bilirkişi raporu, Bursa 2. İdare Mahkemesi Başkanlığına sunuldu.
Raporda, nazım imar planı, uygulama planı ve inşaat ruhsatlarının, kentsel merkezler ve alt merkezler ilişkisi ve kademelenmesi, kentsel yoğunlukların dağılımı, alışveriş merkezleri olgusunun Bursa metropoliten alan gelişimi içinde merkezler-alt merkezler, konut alanları ve mahalleler ile nasıl eklemleneceği, kentsel ulaşım sistemiyle nasıl bütünleşeceği konularının dava konusu değişikliklerde irdelenmediği ve bu yönleriyle eksiklikler taşıdığı belirtildi.
Dava konusu taşınmaz üzerinde özelleştirme, yani satış gerçekleştirildikten sonra imar koşullarının belirlendiğine dikkati çeken raporda, ''Bunun yoğunluk ve yapılaşma koşullarının, kentsel yoğunluk dengeleri, kentsel trafik ve benzeri konularda yol açabileceği kamusal kayıplar bir yana, imar ve planlama kararlarının yarattığı değer artışlarının kamu maliyesine kamusal bir yarar olarak dönmesi yerine taşınmaz sahibine aktarılacağı görüşüne ulaşılmıştır'' denildi.
İşlevini yitirmiş bir alanın metropoliten gelişme içinde ne şekilde değerlendirileceği konusunun, nazım imar planlama düzeyinde ele alınması ve düşünülen kullanımın kentsel gelişme dengeleri, kentsel ulaşım ile ilgili konular ve sorunlar kentsel gereksinmeler, kentsel merkezler ve alt merkezler ilişkisi ve düzeni çerçevesinde, yakın bölgede olası sonuçlarının irdelenmesi gerekirken, dava konusu değişikliklerde bunun yerine getirilmediği ifade edilen raporda, şunlar kaydedildi: ''Nazım İmar Planlama sürecinin 1/1000 ölçekli uygulama ve imar planı ölçeğinde yapılmış değişikliğin 1/5000 ölçekli pafta üzerine işaretlenmesinden öteye geçemediği bu ölçekte yapılan değişiklik planlarının hiçbirisinin nazım imar planlamasının kapsamına uygun plan değişiklikleri olarak değerlendirme olanağı bulunmamaktadır.
Emek Belediyesinin kentsel alanının planlanmış gelişmesi ile yeni kullanım ve gelişmenin nasıl bütünleşeceği ve benzeri konularda irdeleme yapılması gerekirken, rastlantısal ve keyfiliğe açık bir uygulama yapılmıştır. Yer seçimleri, günümüz kentlerinin önemli problem konularından birine dönüşen 'alışveriş merkezleri' konusunda davalı Büyükşehir Belediyesinin herhangi bir strateji geliştirmemiş olmasının önemli bir eksiklik olduğu, planlama sürecinin bu nedenle belirsizliğe ve keyfiliğe terk edilmiştir.''
Nazım İmar Planında yüksek yoğunluktaki yerleşme alanını kuzeyden çevreleyen kentsel büyük yeşil alan kuşağının 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planlarda ortadan kaldırıldığına işaret edilen raporda, 1/25000 ölçekli Nazım İmar Planında kamusal kullanıma açılması öngörülen kentsel büyük yeşil alanın büyük bir kısmının, proje alanı içine katıldığı, kendi içine kapalı bir konut alanı içinde kalacak açık alanın, kamusal kullanımının sınırlı olacağı kaydedildi.
Bilirkişi raporunda, şu görüşlere yer verildi: ''(Parçacı bir karar) ile kentsel gelişmeye açılan alan üzerinde öngörülen gelişmenin ölçeği ve büyüklüğü dikkate alındığında, söz konusu yer seçimi kararının çok daha geniş bir bölgede gelişme dengelerini tümüyle değiştirecek bir sonuç yaratacağı, dava konusu plan değişikliklerinin, Emek beldesi ile bütünleşmeyi dikkate almayan bir planlama ve tasarım içerdiği, ortaya çıkan yoğunlukların 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Nazım İmar Planının bu bölge için öngördüğü nüfus yoğunluklarının oldukça üzerinde olduğu, bu değerlerin bölgedeki gelişme dengelerini planlama öngörülerinin dışında değiştirecek ölçülerde olduğu, dava konusu yerde uygulama imar planı değişikliğinin öngördüğü yapılaşma koşullarının dahi çok üzerine çıkılmış olduğu sonuç görüşlerine ulaşılmıştır.''