Kovid-19 sonrası tedarik zincirinde Türkiye için fırsat kapısı aralanacak!
Kovid-19 krizi tedarik zincirinde aksamalara neden olurken, uzmanlar, uluslararası şirketlerin üretimde Çin'e bağımlılıklarını azaltmaya gideceğini ve bunun Türkiye için önemli bir fırsat oluşturduğunu belirtti.
Uluslararası şirketler, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını öncesi üretimde Çin'e olan bağımlılıklarını yeniden gözden geçirmeye başlarken, uzmanlar, şirketlerin salgınla bu bağımlılıklarını azaltmanın çok daha olası olduğunu, bunun Türkiye için de önemli bir fırsat oluşturduğunu belirtiyor.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; küresel sağlık krizinde; ilaç, sağlık, tekstil, tarım ve enerji gibi birçok sektör, Çin'de üretimdeki aksamalar ve uluslararası lojistikte yaşanan sıkıntılar nedeniyle baskı altında kaldı.
Çeşitli sektörlerde üretim yapan şirketler, salgın öncesi dönemde üretimlerini gözden geçirmeye başlarken, "tedarik zincirini yeniden yapılandırma" düşüncelerine "milliyetçi" bir yaklaşımı da ekledi. Ülkeler, özellikle ilaç sektöründe daha milliyetçi bir yaklaşım izlemeye başladı.
Tedarik zincirini çeşitlendirmek isteyenler üretim yerlerini taşıyor
Uzmanlar, Kovid-19 salgınının sebep olduğu krizin, Türkiye'nin küresel tedarik zincirinde kendini yeniden konumlandırmada büyük bir fırsat sunduğunu vurgulayarak, Türk lirasının dolar ve avroya karşı değer kaybetmesi, Avrupa ve ABD'ye göre düşük kalan işçi maliyetleri, başta Avrupa piyasaları olmak üzere çok büyük pazarlara coğrafi yakınlığı, genç nüfusu, kaliteli iş gücü ve Gümrük Birliği anlaşmasının Türkiye'nin pozisyonunu güçlendirebileceğine işaret ediyor.
Daha çeşitli bir tedarik zincirine sahip olmak isteyen şirketlerin, üretimlerini Türkiye, Vietnam, Bangladeş ve Brezilya'ya taşımaya başladığı ifade ediliyor.
Kovid-19 salgını, karmaşık küresel tedarik zincirlerinin güvenlik açıklarını ortaya çıkarırken, Çin'in ana üretim alanlarındaki hakimiyeti ve salgın nedeniyle ülkedeki ekonomik faaliyetin durdurulmasının etkisinin modern tedarik zincirlerindeki sorunu daha da gün yüzüne çıkardığı kaydediliyor.
Türkiye, Vietnam, Meksika ve Hindistan'ın değişimden faydalanması bekleniyor
Uluslararası firmaların, gelecekte sadece Çin'e güvenmek yerine tedarik zincirlerini çeşitlendireceğine işaret ediliyor. Türkiye, Vietnam, Meksika ve Hindistan gibi üretim merkezlerinin de bu değişimden faydalanması bekleniyor.
Bazı şirketlerin üretimlerinin ana merkezlerini taşıyacağı ifade edilirken, bu eğilimin ucuz hale gelen otomasyonla artacağına ve dijitalleşmenin tedarik zincirinde yeni modelleri destekleyeceğine dikkati çekiliyor.
Tedarik zincirleri için yeni bir modele geçişin küresel ticaretteki bürokratik işlemleri hızlandıracağı belirtiliyor. Yapay zeka ve nesnelerin interneti gibi teknolojilerle tedarik zincirlerindeki alıcı şirketlerin aksama ile karşılaştıklarında hızla alternatif sağlayıcılara geçebileceklerine işaret ediliyor.
Salgının yol açtığı krizin eski süreçlere dayanan bir sistemi sıfırlamak için bir fırsat olduğu vurgulanıyor.
Ticaret anlaşmalarının yeniden müzakeresi için fırsat
Merkezi Brüksel'de bulunan düşünce kuruluşu Bruegel'in kıdemli uzmanı Alicia Garcia Herrero, AA muhabirine yaptığı açıklamada, değer zincirinin yeniden konumlandırılmasında Türkiye'nin önemli bir yarar sağlayacağını ifade etti.
Türkiye'nin sağlayacağı yararın Avrupa tek pazarını hedefleyen üretim için geçerli olduğunu vurgulayan Herrero, "Tedarik zincirinin yeniden konumlanması, Türkiye'ye AB ile ikili ticaret anlaşmalarının yeniden müzakere edilmesi için de bir fırsat sunuyor." dedi.
Herrero, AB'nin elektronik konusunda Çin'e çok bağımlı olduğunu hatırlatarak, otomobiller haricinde, Türkiye'nin elektronik alanında Avrupa'nın tedarik zincirinde yerini genişletebileceğini söyledi.
Kovid-19 salgınından sonra tıbbi ekipman üretiminin Avrupalılar tarafından çok stratejik olarak algılanabileceğine işaret eden Herrero, Gümrük Birliği anlaşmasının Türkiye'nin pozisyonunu güçlendirebileceğini vurguladı.