Genel

Kovid-19 sürecinde otel olarak kullanılan evler yuvalara dönüştü!

Yeni tip koronavirüsle mücadele sürecindeki evde kalma zorunluluğu, salgından önce adeta otel olarak kullanılan evleri ailelerin sığındığı yuvalar haline getirdi. Evler, pek çok keyfin, mutluluğun, huzurun ve neşenin evde olduğunu hatırlattı...

Yeni tip koronavirüsle mücadele sürecindeki evde kalma zorunluluğu, salgından önce adeta otel olarak kullanılan evleri ailelerin sığındığı yuvalara dönüştürdü.

Anadolu Ajansı'ndan Eda Özdener'in haberine göre; yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelede farklı yaş, meslek ve sosyo ekonomik sınıftan insanları buluşturan ortak alan güvenle sığındıkları evleri oldu.

İster tek katlı, ister rezidans, ister apartman dairesi olsun sakinlerini tüm gün ağırlayan evler, pek çok keyfin, mutluluğun, huzurun ve neşenin evde olduğunu hatırlattı.

Salgınla mücadele sürecindeki evde kalma zorunluluğu, koronavirüsten önce adeta otel olarak kullanılan evleri ailelerin sığındığı huzurun ve güvenin simgesi yuvalar haline getirdi. 

Süreci doğanın içindeki evinde yaşayan Esin Özkoyuncu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, evinde daha çok zaman geçirmeyi ne kadar özlediğini, evde kalmanın insanın kendine ayırabileceği en özel zaman olduğunu koronavirüs sürecinde anladığına dikkat çekti. 

"Hayatımızda olmazsa olmaz dediğimiz birçok seyin aslında çok da önemli olmadığını fark ettim." diyen Özkoyuncu, daha önce planlayıp da yapamadığı birçok şeyi hayata geçirdiğini belirtti. 

Özkoyuncu, şöyle konuştu: 

"Yoğun çalıştığım için evde çok az zamanım oluyordu ve o zamanı da yapılması zorunlu şeyleri yetiştirebilmek için harcıyordum. Evden çalışma sistemine geçmemle birlikte ailemle daha uzun ve keyifli zaman geçirmeye başladım. Ailecek bol bol film izledik. 1. sınıfa devam eden oğlumla daha önce yapmak istediğim ancak zaman ayıramadığım için ertelediğim etkinlikleri yaptık. Evim Kovid-19 dönemi öncesinde de benim için hep en özel, en kıymetli yerdi ama bu süreçte ev kavramını benim için daha da özel hale geldi."

Jale-Hüsnü Polat çifti de Kovid-19 ile mücadele sürecinde, kent merkezindeki apartman dairesinden hobi bahçesindeki evlerine geldiklerini ve zamanlarını burada geçirdiklerini dile getirdi. 

Jale Polat, tüm gün yoğun bir tempo olduğunu ifade ederek, "Burada doğayla iç içe olduğumuz için nefes alabiliyoruz. Bahçeye çıkıp el işlerimi, hobilerimi yapabiliyorum. Bu beni çok mutlu ediyor" diye konuştu.

Hüsnü Polat da salgının ilk günlerinde kentte olduklarını ancak tedirgin olduklarına vurgu yaparak, "Burada sağlıkla vakit geçirilebiliyor. Bahçede yapılacak iş çok. 65 yaş üstünün evden çıkmadığı süreçte bizim bahçede olmamız çok büyük bir şans. Biz burda nefes alabiliyoruz. Bizi en çok mutlu eden şey bu" şeklinde konuştu.

Sinan Yağmur da koronavirüs ile mücadele sürecinde evin sadece uyunan değil, sığınılacak güvenli bir yer olduğunu anladığına vurgu yaparak, "Dışarıda vakit geçirmeden de oluyormuş. Eskisi kadar dışarıya çıkmaya gerek yokmuş. En azından bunu anladık" dedi.

Yağmur, araştırma yapmak istediği birçok konuya vakit ayırabilme imkanı bulmanın kendisini mutlu ettiğine de dikkat çekti. 

Pilates eğitmeni Ebru Bakır, bahçeli bir evde oturduğunu, hiç olmadığı kadar bahçe işleriyle ilgilendiğini belirtti. 

Kızının bu konudaki zevkli tasarımlarını bu süreçte fark ettiğini kaydetti. Bakır, "Bahçeyi onun önerileri doğrultusunda yeniden dizayn ettik" diye konuştu.

Çalıştıkları yer evleri oldu

Turizm sektörü çalışanlarının bazıları da bu süreci görev yaptıkları otellerde yaşadı. İş yerinin evi haline geldiğine dikkat çeken Fırat Ertaç, restoran şefi olarak Nevşehir'in Ayvalı köyündeki bir otelde hizmet verdiğini belirtti.

Salgın hastalık sürecinin başından itibaren çalıştıkları otelde güvenlik ve temizlik amacıyla kalmaya başladıklarını anlatan Ertaç, "Otel bu süreçte bizim evimiz oldu. Gün içinde spor yaparak ve televizyon izleyerek, zaman geçiriyoruz." diye konuştu.

Murat İpek de Ürgüp'te yaşadığını, 2 yıldır Ayvalı köyündeki bir otelde görev yaptığını söyleyerek, "Kovid-19 sürecinde evime birkaç kere gittim. Onun haricinde çalıştığım oteli evim gibi benimsedim. Çiçek sulayarak, havuza girerek, televizyon izleyerek, günlerimizi geçiriyoruz. Otel şu an benim için evimden ve dışarıdan çok daha güvenli geliyor. Çalıştığım yer evim oldu." şeklinde konuştu.

Apartmanlar ve rezidanslar yerini bahçeli evlere bıraktı!

İstanbul'un bu ilçelerinde konut sahibi olan yaşadı!