Köyceğiz halkı bölgeye kurulacak HES'e tespki gösterdi
Hidroelektrik santralin kurulacağı bölgede bulunan Pınar köyünde toplanan köylüler, santralin yapılması için 300 yıllık anıt çınar ağaçlarının kesildiğini iddia ettiler
Muğla'nın Köyceğiz ilçesine bağlı Beyobası beldesinden geçen Yuvarlakçay Irmağı'na kurulacak Hidroelektrik Santrali (HES) için 300 yıllık anıt çınar ağaçlarının kesildiğini öne süren köylüler, çevreciler ve üniversite öğrencileri, protesto gösterisinde bulundu.
Hidroelektrik santralin kurulacağı bölgede bulunan Pınar köyünde toplanan köylüler, Muğla Üniversitesi öğrencileri, öğretim görevlileri ve çevreciler, santralin yapılması için 300 yıllık anıt çınar ağaçlarının kesildiğini iddia ettiler. Göstericiler, bölgeye santralin yapılmaması için mücadele edeceklerini açıkladılar.
Ellerinde HES yapımını protesto eden dövizler taşıyan grup, Yuvarlakçay Irmağı'nın kaynak noktasına kadar yürüdü. Protestoculara, bölgede yaşayan İngiliz ve İsveç vatandaşları da destek verdi. Protesto nedeniyle jandarma ekipleri çevrede güvenlik önlemi aldı. Yaklaşık 3 saat süren eylemin ardından, protestocular olaysız dağıldı.
-GÖRÜŞLER
Köylülerin isteği ile incelemek yapmak üzere bölgeye gelen Muğla Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Yökaş, hidroelektrik santrali kurulacak alanda çevre katliamı yapıldığını iddia ederek, şöyle dedi:
"Burada asırlık ağaçlar kesilerek çok ciddi bir doğa katliamı yapılmış. Bundan sonra yapılacak şey, bulunduğumuz yerden geriye dönmektir. Burası belki tekrar ağaçlandırılır ama 200 yıl sonra ancak eski haline dönebilir. Ama herkesin bu konuda çaba sarf etmesi lazım. Burada üretilecek olan enerjiyi biz ülke olarak zaten birçok yerden üretiyoruz. Burada yapılan ürküttüğünüz kurbağaya değmez."
Köyceğiz Belediye Başkanı Salih Erbay ise konuyu dün Muğla Vali Yardımcısı Mehmet Denizlioğlu ve Anıtlar Kurulu yetkilileri ile de görüştüklerini belirterek, "Burada ciddi bir katliam yapıldı. Esas bu saatten sonra yapılacak her işlem büyük önem taşıyor. Yapılacak bir tane su engelleme barajı buradaki suyun geri kaçması demektir. Yetkililer bu katliamın önlenmesi için derhal önlem almalı" diye konuştu.
İsveç vatandaşı Richea Mayer, Türkiye'ye 25 yıl önce tatil için geldiğini ve 1 yıldır Dalyan'da yaşadığını, bölgeyi doğası nedeni ile yürüyüş yapmak için tercih ettiğini bildirerek, şunları söyledi:
"Burada akan su çok soğuk ve güzel ama kesilen ağaçları görünce çok üzüldük. Biz bu bölgede yaşayan yabancılar olarak köy halkına destek vermek için toplanarak buraya geldik. Yuvarlakçay'ın ve Çam ağaçlarının yok olmasını istemiyoruz. Çünkü dünyada bu güzellikler az bulunuyor. İnsanların elinde bulunan değerlere sahip çıkması lazım."
AA