Kreatif Mimarlık'tan Avantgarde Taksim Square Oteli!
Taksim Mete Caddesi üzerinde strüktürü zayıflamış üç katlı bir yapı yerine önerilen Avantgarde Taksim Square Oteli, Kreatif Mimarlık tarafından kısa süreli konaklama ihtiyacına cevap verecek, kent merkezine yakın butik şehir oteli olarak tasarlandı...
Taksim Mete Caddesi üzerinde strüktürü zayıflamış üç katlı bir yapı yerine önerilen Avantgarde Taksim Square Oteli, Kreatif Mimarlık tarafından kısa süreli konaklama ihtiyacına cevap verecek, kent merkezine yakın 59 odalı butik bir şehir oteli olarak tasarlandı. Bu projede mimari tasarım ilkesi olarak bulunduğu yerle ilişki kuran, Taksim meydanını tanımlayan konut sırası tipolojisinin izlerinden giden, alçakgönüllü bir kimlik benimsendi. Her zaman oradaymış gibi vakur bir duruş sergileyen, dikey hatlara sahip dar cephede, imar koşullarının sağladığı imkânla odalar konsollarla dışarı taşırıldı ve görüş açıları arttırıldı. 1924 yılında Frank Lloyd Wright ile birlikte kurulan Japon Inax firmasının, kendini temizleme özelliğine sahip, Yeşil Logo sertifikalı malzemeleri ile kaplanan dış cephede, kullanılan abartısız renk, doku ve detaylar sayesinde yapının Gezi Parkı’na bakan cephesinin Mete Caddesi’nin tipolojisine uyumlu olması sağlandı.
Yalınlığın esas alındığı otel iç mekânında 17,5m2’lik odaların olabildiğince geniş ve konukları bir otelden çok kendi evlerinde hissetmelerini sağlayacak samimiyette tasarlanmasına dikkat edildi. Dar boyutlara sahip ortak alanlar ve koridorlar, aynalar ve yansıtıcı yüzeyler sayesinde genişletilirken gerek odalarda gerekse diğer mekânlarda alışılageldik ahşap kaplamalar yerine ferahlığı sağlayacak şekilde toprak tonlarında açık renkler ve tekstil tabanlı dokular tercih edildi. Odaların daha ferah hissedilmesi için duvarlarda geniş aynalar ve kayar kapılı banyo hacimler tasarlandı. Oda içindeki bölücü cam seperatörler üzerinde İstanbul hikâyelerine ait pasajlara yer verildi.
Otelin genelindeki iç mekân ve aydınlatma tasarımı, misafirlerin kendilerini hem rahat hem de ayrıcalıklı hissedeceği şekilde tasarlandı. Sıcak bir atmosfer yaratma amacı ile duvarlarda doğal ceviz kaplama, zeminde ise doğal taş kaplamalar tercih edilirken mekâna zenginlik ve derinlik katan monoblok duvar kaplamaları, renkli cam ve organik katmanlı şeffaf paneller gibi yenilikçi malzemelere de yer verildi. Otelin karşılama ve bekleme amacı ile en çok kullanılan ortak mekânı olan lobi ise yerden tavana uzanan doğramasız camları sayesinde sokağın sakin bir uzantısı gibi davranmakta. Benzer şekilde arka tarafta yaratılan çukur bahçeye bakan restoran ve kahvaltı salonu da konuklarına sakin ve huzurlu bir atmosfer sunuyor. Otelin ortak mekânlarında işverenin kendi koleksiyonundan eserlerin yansıra Hasan Pehlevan ve Deniz Tunç’un sanat eserlerine de yer verilerek çağdaş sanatın özgün örneklerinin konuklarla paylaşılması hedeflendi.