28 / 11 / 2024

KRİZLER NASIL FIRSAT OLUR ?

KRİZLER NASIL FIRSAT OLUR ?

KONUT SEKTÖRÜ'nün başoyuncuları sırasıyla ALICI, YAPIMCI, ARACI ve tabi ki FİNANSMAN KURUMLARI'dır. Bu oyunculardan sonra onlarca iş kolu bu dev sektörde rol alır ve ekmek yer.




Yurtiçi ve yurtdışındaki bütün ekonomik ve siyasal etkenler, tüm sektörler gibi KONUT SEKTÖRÜ'nü de etkiler. Ancak bu konut sektörü öyle bir sektör ki; öyle günlük dalgalanmalar veya günlük dış tesirler ile birden bire şaha kalkmaz veya sert bir fren yapıp durmaz.

Ülkemizdeki konut açığının yılda yaklaşık 700 bin seviyesinde olduğunu göz önüne alarak; `Bu açık kapanmadan insanların konut almaktan vazgeçmeyeceklerini, ancak erteleyebileceklerini' söyleyebiliriz. Bu arada elimizdeki kötü vasıflı konut deposunun da yenilenmeye ihtiyacı olduğunu unutmamak gerekir.

Sektörün rasyonel olarak hizmet vermesi için, bu uzun yolda belli bir hızla yoluna devam etmesi gerekir. Ancak bu şekilde sektörde arz ve talep fiyatları birbirine yaklaşır. Bu sürekliliği sağlamak da öncelikle KONUT SEKTÖRÜ'nde olan asıl oyuncuların görevidir.

Kriz beklentisi olan zamanlarda ve krizlerde, bu sektörün oyuncularının birbirleri ile daha sıkı ilişkide olmaları gerekir. Bu dönemlerde, fırıncı ile olan alışverişler kesilmez. Konut ihtiyacı da temel ihtiyaç olduğu için normal dönemlerde sıkı irtibatta olan ALICI-YAPIMCI-ARACI-FİNANSMAN KURUMLARI, söz konusu dönemlerde de diyaloglarını aynı şekilde sürdürmelidir. Ancak bu şekilde ve kendi dinamikleri ile durgunluğu aşabilirler. Aksi durum, krizlerde fırıncı ile selamlaşmamaya benzer.


35 yıllık inşaat sektörü deneyimim süresince birçok siyasi ve ekonomik kriz yaşadım. Bu süreç içinde yaşanan krizlerde birçok firma mevcut stoklarını eritmek ve finansal gücünü koruyabilmek için çeşitli kampanyalarla elindeki konutlarını satmaya çalıştı. Kriz kelimesinden korkan alıcıların taleplerini değerlendirmemesi nedeniyle, konutlar sektör dışından gelen kurumlar tarafından alındı ve daha sonra daha yüksek fiyatla yine alıcılara satıldı. Sektör, şimdi aynı durumla karşı karşıya...

Döngü aynı fakat oyuncular ve araçlar biraz farklı. Son bir iki aydan bu yana kriz söylentisi nedeniyle yaşanan durgunluğu aşmaya çalışan bazı üreticiler, finansman kuruluşlarıyla masaya oturuyor ve katkı paylarını artırarak (karlarını sıfıra çekerek) konutlarını satmaya çalışıyor. Finansman kuruluşları da sirkülasyonu artırmak için kredi oranlarında maksimum indirimi yapıyor. Alıcıların isteksiz davranmasını fırsat bilen sektör dışı kurumlar (bu kez yurtdışından) uygun alım yapmak için anı bekliyor. Hatta zaman zaman kriz söylentilerini körükleyerek alıcıların önüne set çekmeye çalışıyor. Amaçları, finansal yapısını iyi planlayamamış üreticilerin konut stoklarını asgari fiyatla almak ve daha sonra bunları yüksek kar marjlarıyla tekrar alıcıya pazarlamak.
Böyle zamanlarda sektöre yeni aktörlerin spekülasyon amacı ile girmemesi için ALICI-YAPIMCI-ARACI-FİNANSMAN KURUMLARI dörtlüsü tam bir uyum içinde değerleri kendi aralarında paylaşmalıdırlar.  Sektör içinde olmayan birileri tarafından rant paylaşılacağına, YAPIMCI yapabileceği iskontoyu, ALICI imkanlarının son noktalarını, ARACI en iyi uyum sağlayacak tarafları buluşturmayı, FİNANSMAN KURUMLARI da müşterilerinin kendilerine tam anlamla bağlanması için en uygun krediyi sağlarlar ise, değerler bu dörtlü arasında kalır zayi olmaz. Bu durumda herkes FIRSATLARI DEĞERLENDİREREK kısa ve uzun vade de kazanmış olur,  KONUT SEKTÖRÜ de sağlıklı olarak gelişmesine devam eder. 


 


Geri Dön