Kürşat Tuncel: 2013'e 800 bini aşan konut stoğuyla giriyoruz!
Satış Küpü Yönetim Kurulu Başkanı Kürşat Tuncel, sektörde stoğun 800 bini aştığını, yabancı talebinin ise sanıldığı kadar yüksek olmadığını belirtirken önümüzdeki dönemde ucuz konutların talep göreceğinin altını çiziyor
Küresel ekonomik krizin etkilerinin iç talep sayesinde nispeten daha hafif hissedildiği gayrimenkul sektörü 2012 yılını ortalama yüzde 3 gibi sınırlı bir büyüme ile kapatıyor. Sektöre geçen yıla kıyasla daha az yabancı sermaye girişi de 2012’nin altı çizilmesi gereken noktalarından biri…
Gayrimenkulün farklı segmentlerindeki projelerin satışlarını gerçekleştirmek, geliştiricilere stratejik pazarlama, satış ve finansman yönetiminden oluşan entegre bir hizmet paketi sunmak üzere kurulan Satış Küpü Emlak Geliştirme Satış Pazarlama ve Danışmanlık’ın yönetim kurulu başkanı Kürşat Tuncel inşaat sektöründeki toplam büyümenin 2012’de yüzde 1.5 olmasına dikkat çekiyor. Tuncel; “Faizlerin yüzde 14’lerden yüzde 10’lara gerilemesine rağmen inşaat sektöründeki büyüme yüzde 1.5’u ancak bulabildi ki, bu reel anlamda küçülme demek aslında. Ağırlığı özel sektör olan toplam inşaat yatırımları neredeyse yarı yarıya azaldı. Konut satışlarında geçen yıla göre artış yüzde 2 düzeyinde kaldı, yani burada bir kımıldanma yok” sözleriyle 2012 yılının genel tablosunu çiziyor.
Konut stoğu 800 bini aştı…
2013 yılı için de çok parlak analizlerde bulunmayan Tuncel, öngörülerini şöyle aktarıyor: “Konut alıcısı kitle analiz edildiğinde, global ekonomik koşular ve siyasi faktörler değerlendirildiğinde, 2013 yılında konut talebinde ve fiyatlarında reel bir artış görülmesi çok zor. 2013’e zaten 800 bini aşan konut stoğu ile giriyoruz ki, bu rakam yıllık ortalama ikamete açılan konut sayısının neredeyse iki katı. Üstelik bu stoğun çok büyük bir kısmı A-B gelir grubunu hedefliyor.” Bu gelir gurubunun 2013 yılındaki konut talebini desteklemesinin hem konutları olması hem de borç miktarlarının yüksek olması nedeniyle zor olduğunu belirten Kürşat Tuncel, “İşin kötü tarafı borç ödeme rasyoları da dikkate değer şekilde bozulmakta. Asıl konuta ihtiyaç duyan orta gelir gruplarının ise yaşam koşulları yoksulluk sınırına yakın ve konut kredisi ödemeleri imkansız” diyor.