Vergi

Kurum sayısının artması vergi yükünü azaltıyor!

Sözcü Gazetesi köşe yazarı olan Nedim Türkmen bugünkü yazısında Kurumlar Vergisi mükelleflerine ait beyanname sonuçları değerlendirdi. Türkmen, Kurumlar Vergisi sisteminin sorunlarını açıkladı.

Maliye Bakanlığı, 2015 hesap döneminde gelir elde eden beyannameli Kurumlar Vergisi mükelleflerine ait beyanname sonuçlarını ve en çok vergi ödeyen mükellef kurumları kamuoyuna açıkladı.


Bu listede Merkez Bankası'nın birinci sırada yer aldığını, ayrıca ilk 10'da 6 adet daha bankanın varlığını tespit etmekteyiz.


Kurumlar Vergisi beyanname veren mükellef sayısına göre, tahakkuk eden Kurumlar Vergisi'nin çok düşük seviyede kaldığını hemen görmekteyiz.

Bakanlığın açıkladığı beyannamelere ait özet bilgi aşağıya aynen alınmıştır.


Türk Vergi Sisteminde toplanan her 100 TL'lik verginin, 8 TL'si kurumlar vergisinden oluşmaktadır. Toplam vergi gelirleri içinde kurumlar vergisinin payı, neredeyse yüzde 8 olarak sabitlenmiştir.


Kurumlar ve Gelir Vergisi beyanname sonuçları; İstanbul ilinin tek başına, Türk ekonomisinin yüzde 44'ünü temsil ettiğini ortaya koymaktadır. İstanbul'un bütçeye yaptığı katkı kadar Hazine'den pay alıp almadığı ayrı bir tartışma konusudur.


Halen Meclis'te görüşülmeyi bekleyen, Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi Kanunu'nu birleştiren Yeni Gelir Vergisi Yasa Tasarısı vesilesi ile; Kurumlar Vergisi sistemimizdeki temel sorunları aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz.


– Muafiyet ve istisnaların oldukça fazla sayıda olduğu ve amaçları dışında sistemde yer verildiği,


– Yatırım indirimi istisnasının kaldırılmasının, büyümeyi hedefleyen bir ülke için açıklanması zor bir durum olduğu,


– Kurumların sayı olarak artarken, Kurumlar Vergisi hasılatının olması gereken şekilde artmadığı,


– Kurumların zarar beyanlarının çoğaldığı,


– Kamu işletmelerinin Kurumlar Vergisi'nden muaf tutulmuş olmaları nedeniyle; gerçek anlamda vakıf ve dernek statüsünde olmayan bu kuruluşların, vergisiz kazanç sağlamaları sonucu ortaya çıkmakta ve bu haksız rekabete neden olmaktadır. Ayrıca, vakıf ve vakıf iktisadi işletmesi ayrımı, bazen net yapılamadığı için vergi kayıp ve kaçaklarının varlığını sürdürdüğü;

Son günlerin moda deyimi olan; ‘vergiye gönüllü uyum' un sağlanmasının en temel koşulu, vergi adaleti ve tahsil edilen vergilerin kamunun yararına kullanıldığına vatandaşın ikna edilmesidir. Vergi yükünün taşınabilir boyutlarda olması da ayrıca büyük bir etkendir.


Vergi yükünü tüketici üzerinde bırakan bir vergi sisteminde, kurum sayısı artarken ödenecek verginin azalması malumun ilanıdır.




Nedim TÜRKMEN/Sözcü