Kuşadası Limanı tartışmasına Bülent Tokuçoğlu da katıldı!
Kuşadası Limanı’nda bakanlığın yeni planıyla birlikte alevlenen yapılaşma ve plan tartışmasına Kent Meclisi eski başkanı ve imar hukuku uzmanı Av. Dr. Bülent Tokuçoğlu da katıldı.
Kent Meclisi eski başkanı ve imar hukuku uzmanı Av. Dr. Bülent Tokuçoğlu Tokuçoğlu, yıllardır alınan mahkeme kararlarının yeni planda hiçe sayıldığına dikkati çekerek, ortadaki yasa dışılığın yeni planla kılıfına uydurulmaya çalışıldığını söyledi.
Bu planın kesinlikle kabul edilemez olduğunu kaydeden Av. Dr. Bülent Tokuçoğlu, “ Bu yeni plan işi daha da içinden çıkılmaz hale getirmektedir. Burada mahkeme kararlarının uygulanması gerekiyordu. Ancak, görüyoruz ki, bırakın mevcut mahkeme kararlarının uygulanmasını, bu mahkeme kararlarını yok etmek için bir plan hazırlanmış. Bu planda ortadaki hukuka aykırılık, plan yapmak suretiyle kılıfına uydurulmaya çalışılmaktadır “ dedi.
- KANUNA KARŞI HİLE YÖNTEMİ ÜSTELİK YENİ PLANLA YAPILIYOR
Bakanlığın askı süresi sona eren yeni Kuşadası limanı planını değerlendiren imar hukuku uzmanı Av. Dr. Bülent Tokuçoğlu, “ Yeni planda barınak, balıkhane ve meydan ortadan kaldırılıyor. 3. iskele devasa hale getirilerek plana konuluyor. Tüm bu yanlışları, daha önceki planlara itirazlarda dile getirmiştik. Ayrıca, özelleştirme iptali için açılan diğer davada da temel olarak yapılmaması gereken işlerdi. Limanı işleten Egeports’un varoluş sebebi ortada yok, özelleştirme, ihale mahkeme kararıyla iptal edildi. Kanuna ve hukuka karşı hile yöntemi seçilerek, inşaat ruhsatı ve imar planı iptal edilen yerlere yeni plan yapmak, yeniden inşaat ruhsatı vermek, tek başına kanuna karşı hile yöntemlerinin ne kadar varsa uygulanması anlamına geliyor. Bu yeni plan, çevrenin değil, denizin değil, Kuşadası halkının değil, tamamen egeports işletmesinin menfaatleri düşünülerek hazırlanmış, burada kamusal bir fayda yok. Tüm bunlarla imar planında kanuna karşı hile yapılıyor ve tüm mahkeme kararlarını hiçe sayılıyor. Mevcut mahkeme kararlarının uygulanmaması için yine bize plan değil, pilav lazım diyen zihniyetin beklentileri öne çıkarılıyor. “ diye konuştu.
- 10-11 YILLIK MÜCADELE ÇÖPE ATILDI, HERŞEY SİLBAŞTAN YAPILDI
Bu yeni planla yıllardır verilen mücadelenin ve mahkeme kararlarının çöpe atıldığına dikkati çeken Tokuçoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Üstelik tüm bunları yeni bir planla, bu planla yapıyorlar. 5 binlik plan kararı var, binlik uygulama planı iptal edildi. Özelleştirme kararı ve özelleştirme işlemi ve ihalesi iptal edildi, Kaçak inşaatlarla ilgili yıkım kararı uygulanmadı, işyerleri ruhsatları ile mahkeme kararı iptal edildi, uygulanmadı. Uygulanmayan mahkeme kararlarının önünü açacak idari işlemler sil baştan yeniden bir kurgu ile uygulanmak isteniyor. Halka yeniden bir eziyet yapılıyor. Şimdi sil baştan plana itiraz et, mahkemeye dava aç, mahkeme süreci bitmedi diye idare oyalasın, yaşanılan kısır döngü yeniden yaşatılmak isteniyor. Biz bu filmi görmüştük. Bizzat yaşayarak, gördük. Ben bizzat 2005’de bu mücadeleye başladım. Şimdi 2015 yılındayız. 10 yıl sonra, 11 yıl sonra aynı noktaya gelindi. Halbuki bu mahkeme kararları 10 yıl içinde uygulansaydı, bu 10 yıllık süreçte limandaki kaçak yapılardan da, denizin işgalinden de kurtulmuş olacaktık “
- BALIKÇILAR DENİZDEN KARAYA ATILIYOR, SİZE EKMEK YOK DENİLİYOR
Tokuçoğlu, yerel yönetimlerin de gerekeni yapmadığını belirterek, “ İlgili belediyeler kendi yetkisinin farkında olmayınca, sadece seyircisi oluyorlar bu kentin. Yerel halk hiçbir değerine sahip çıkmıyor. Balıkçıların ekmek tekneleri denizden karaya atılıyor. Siz artık balıkçılık yapmayın, ipinizi çektik deniliyor, şehirde sizi istemiyoruz. Burası rant ekonomisinin kenti haline geldi, burada size yer yok deniyor. Denizi doldurarak, ege denizinin kiralanmasıyla bu süreç önce balıkçılardan başlayarak, tüm kenti vurdu. Kente karşı işlenen bir suç vardı, gözümüzün önünde işlenmesine karşı çıktık. Sermaye ve daha sonra da yerel yönetimin bazsı dönemlerindeki işbirlikçileri buna ortak oldu. Şimdi son plan bu kez balıkçıları vurdu. Avcılar, balık avlayanları avladı, onların yaşam hakkını ortadan kaldırdı “ dedi.
Mücadele Gazetesi