Genel

Kuzey Akım-2 Doğalgaz Boru Hattı projesinde son durum ne?

Rusya’nın Kuzey Akım-2 Doğalgaz Boru Hattı Projesi, Avrupa Birliği (AB) içerisindeki tüm itirazlara rağmen özellikle Almanya’nın desteğiyle ilerleyişini sürdürüyor.

Rusya’nın Kuzey Akım-2 Doğalgaz Boru Hattı Projesi, Avrupa Birliği (AB) içerisindeki tüm itirazlara rağmen özellikle Almanya’nın desteğiyle ilerleyişini sürdürüyor. 


Rusya’dan Almanya’ya Baltık Denizi altından toplam 55 milyar metreküp kapasiteli iki ayrı deniz boru hattının yapılacağı proje için resmi anlaşma, Rus enerji şirketi Gazprom, Alman enerji şirketleri E.ON ve BASF ile merkezi Avusturya'da bulunan enerji şirketi OMV arasında eylül ayında imzalanmıştı. 


Ancak Polonya, Slovakya ve Ukrayna gibi Doğu Avrupa ülkeleri, Rusya’nın Avrupa’ya gönderdiği doğalgazı mevcut boru hatlarından göndermesi sayesinde aldıkları yıllık yaklaşık 3 milyar dolarlık transit ücretini kaybetmek istemiyor ve projenin yürütülmesine itiraz ediyor.


- "Rusya, Asya’da istediğini bulamadı" 


AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Rusya Ulusal Ekonomi Akademisi, Ekonomik Düzenlemeler Fakültesi Başkan Yardımcısı İvan Kapitonov, yaklaşık 10 milyar dolara mal olması beklenen projenin yüksek maliyetine rağmen, Rusya’nın, Asya-Pasifik doğalgaz pazarlarında istediği ihracat pazarlarını bulamaması nedeniyle Kuzey Akım II projesine yöneldiğini belirtti. 


Kapitanov, Almanya’nın ise Rus gazının kendi toprakları üzerinden Avrupa’ya dağıtılmasını istediği için AB içerisindeki tüm itirazlara rağmen projenin arkasında durduğunu savunarak, "Bu nedenle proje, Almanya’nın da desteğiyle hayata geçecektir" dedi.


Doğu Avrupa’daki boru hatları üzerinden gönderdiği gazın daha önce birçok defa kesilmesi nedeniyle Rusya’nın daha güvenilir bir altyapı kurmak istediğine dikkati çeken Kapitonov, "Rusya, projenin yürütülmesi için AB’nin öne sürdüğü 'doğalgaz fiyatını spot piyasa belirleyecek' koşulunu kabul etti. Şu anda gaz fiyatları Rusya için bu projeyi çok karlı kılmıyor. Ancak tahminen 2016 sonu gibi gaz fiyatları tekrar artacak ve o zaman proje Rusya için karlı bir hale gelecek" öngörüsünü paylaştı. 


- "Proje, AB çıkarlarına ters düşüyor" 


Avrupa Politika Çalışmaları Merkezi Enerji Analisti Christian Egenhofer, Kuzey Akım II projesiyle Rusya’nın doğalgaz sevkiyatında Ukrayna’yı baypas etmesinin AB’nin çıkarlarına ters düştüğünü söyledi. 


AB ülkelerinin büyük çoğunluğunun projeye itiraz ettiğini anımsatan Egenhofer, "Ancak Rusya, projenin tüm risklerini üstleniyor. Dolayısıyla projeye taraf olan Avrupalı şirketler için bu son derece mantıklı bir proje" ifadelerini kullandı. 


"Kırım’ın Ötesinde" kitabının yazarı Agnia Grigas da 2006 ve 2009 yıllarında Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan doğalgaz krizine işaret ederek, "Rusya, benzer bir krizin yaşanmaması için Ukrayna’daki boru hatlarını artık kullanmak istemiyor" görüşünü savundu. 


Grigas, AB’nin, Kuzey Akım II projesine yeni Üçüncü Enerji Paketi nedeniyle çok sıcak bakmadığını belirterek, "Ancak Almanya gibi ülkeler, Rus gazına daha kolay erişim için projeyi desteklemeye devam edeceklerdir" değerlendirmesinde bulundu.


- "Bu proje, Rusya'nın Ukrayna'yı baypas etme stratejisinin bir parçası"


Avrupa Enerji ve Kaynak Güvenliği Merkezi Araştırma Müdürü Frank Umbach, Rusya'nın Kuzey Akımı genişletme projesinin Ukrayna'yı baypas etme stratejisinin bir parçası olduğunun altını çizdi.


"Bu proje, ne AB'nin doğalgaz bağımlılığını azaltacak ne de Ukrayna'dan gelen gazdan daha ucuz olacak" diyen Umbach, bazı çalışmalara göre, Gazprom'un Kuzey Akım'dan sağladığı her metreküp gaz için 43 dolar harcadığını, bu rakamın Ukrayna hatlarından geçtiği takdirde 33 dolar seviyesine düştüğünü vurguladı.


Umbach, AB'nin Ukrayna doğalgaz iletim sistemini terk etmesinin, Avrupa gaz güvenliği açısından olumsuz sonuçlar doğuracağını, bu durumun özellikle Slovakya, Macaristan ve Polonya'ya zarar vereceğini dile getirdi.


Rusya'nın Ukrayna'dan kurtulmak için gereksiz ve pahalı gaz hatları peşinde koştuğunu iddia eden Umbach, "Bunlar, AB ortak enerji ve gaz piyasalarına entegre olmaya çalışan Ukrayna'nın çalışmalarına zarar veriyor. Kiev, 2014 yılında Rus doğalgaz geçişinden ve boru hatlarından yaklaşık 3 milyar dolar gelir sağladı. Bu rakamın 2015 yılında ise 2 milyar dolar seviyesinde olması öngörülüyor" dedi.


Umbach, Rusya'nın Kuzey Akım 3-4'ü başarıyla tamamlamasının batılı şirketlerin Ukrayna'nın doğalgaz şebekesi modernizasyonu yatırımlarının önüne geçeceğine dikkati çekerek, "Avrupa Komisyonu, uluslararası konsorsiyumun Ukrayna gaz şebekesinin modernizasyonu için girişimlerini destekliyor" ifadelerini kullandı.


- "Rusya'nın Ukrayna transit  boru hatlarını hesaplanamaz bir risk olarak görüyor" 


Enerji Danışmanı Jeffrey Michael de Rusya'nın Kuzey Akım yatırımlarının, Almanya'nın artan doğalgaz kullanımından kaynaklandığına işaret ederek, "Rusya, Kuzey Akım'ı geliştirme yatırımlarını, Almanya'ya güvenerek yapıyor. Buna Almanya'nın artan doğalgaz kullanımı ile Almanya'nın güney bölgelerinin elektrik üretimlerini gazdan sağlama projeleri yol açıyor" ifadelerini kullandı.


- "Kuzey Akım'ın maliyeti, Ukrayna'dan geçiş ücretlerinin çok ilerisinde"


Merkezi ABD'de bulunan düşünce kuruluşu Rand'ın Kıdemli Ekonomisti Keith Crane ise Kuzey Akım'ın genişletilmesi projesinin kapasite gereksinimi nedeniyle olmadığını savundu.


Crane, teknik açıdan Rusya'nın Ukrayna'daki doğalgaz hatlarını genişletmesinin çok daha ucuza mal olacağının altını çizerek, "Rusya, Kuzey Akım genişletme projesiyle Ukrayna'ya transit ücreti ödemenin önüne geçmeye çalışıyor. Ancak, Kuzey Akım'ın maliyeti Ukrayna'dan geçiş ücretlerinin çok ilerisinde" diye konuştu.


AA



Haber Milliyet'te şöyle yer aldı;


Avrupa Parlamentosu (AP) bünyesindeki üç  büyük siyasi grubun üyeleri, Rusya'dan Avrupa'ya doğalgaz taşıması planlanan  Kuzey Akım-2 Doğalgaz Boru Hattı Projesi'nin siyasi amaçlarla yapılacağını, bu  nedenle projeye karşı olduklarını belirtti.


Yeşiller Grubundan Lüksemburglu AP üyesi Claude Turmes, AA muhabirine  yaptığı açıklamada, Kuzey Akım-2 projesini grup olarak "kesinlikle"  desteklemediklerini söyledi.


Turmes, projenin, Avrupa Enerji Birliği'nin dayanışma ve güven  prensiplerine aykırı olduğunu ifade ederek, "Avrupa'nın gelecekteki gaz ihtiyacı  konusunda yapılan tahminler abartılıyor. Enerji verimliliği politikamızı  uyguluyor ve gaz ihtiyacımızı tahminlerin aksine azaltıyoruz. Doğu ve Batı  Avrupa'nın gaz tedariği güvenliğini tehdit eden bir projeden bahsediyoruz. Bu,  sadece istikrarı hedef almıyor, ayrıca ayrıştırıcı ve etkisiz bir proje." dedi.


Projenin, bölgesel kısıtlamalar, yanlış fiyat politikaları ve zorlama  taahhütler sebebiyle iyi yönetilmediğini belirten Turmes, Avrupa'nın  sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) terminalleri varken, yeni boru hatlarına ihtiyaç  duymadığını dile getirdi.


'PROJE RUSYA'YA BAĞIMLILIĞI ARTIRACAK'


Hristiyan Demokrat AP üyesi Ivan Stefanec de Kuzey Akım-2'nin tamamen  politik amaçlarla geliştirilen bir proje olduğunu söyledi.


Stefanec, projenin Avrupa Birliği (AB) için olumsuz etki  oluşturacağını vurgulayarak, "Kuzey Akım-2, Orta Avrupa ülkeleri ve Ukrayna'yı  daha fazla etkileyecek. Amacımız, daha fazla enerji kaynağı ve tedarikçiye sahip  olmak. Kuzey Akım-2 sadece Gazprom'un pozisyonunu güçlendirecek." ifadelerini  kullandı.


İsveçli Hristiyan Demokrat Lars Adaktusson ise Kuzey Akım-1 projesi  gibi Kuzey Akım-2'nin de Rusya'nın jeopolitik bir hamlesi olduğunu söyledi.


Adaktusson, söz konusu projenin enerji tedariğinde Rusya'ya  bağımlılığı artıracağına dikkati çekerek, "AB olarak enerji kaynaklarımızı  çeşitlendirmeye odaklanmalıyız. Benim grubum, parlamentoda konuya ilişkin çok net  bir duruş sergiliyor. Proje amaçlarımızla bağdaşmıyor. Ne güvenlik anlayışımızla  ne de hedeflerimizle örtüşen bir proje." dedi.


Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcular Grubundan Polonyalı AP üyesi  Zdzislaw Krasnodebski de AB'nin enerji alanındaki potansiyelinin yeterince iyi  değerlendirilmediğini belirtti.


Krasnodebski, AB'nin enerji tedariği probleminin üye ülkelerin  dayanışma ve güveni sayesinde çözülebileceğine işaret ederek, "Şu anda önümüzdeki  en önemli konu Kuzey Akım-2 projesi. Oyunun kurallarını değiştirecek bambaşka bir  fırsata sahibiz. Moskova'ya, Avrupa'nın birlik ve dayanışma içinde olduğuna dair  kuvvetli bir sinyal gönderebiliriz." dedi.


Rusya’dan Almanya’ya, Baltık Denizi altından iki ayrı boru hattıyla 55  milyar metreküp gazın taşınacağı projenin anlaşması geçen yıl eylül ayında  imzalanmıştı.


Milliyet