Laduree'nin Türkiye'deki 2. şubesi İstinye Park'ta açılıyor!
Türkiye'de lüks tüketim sınır tanımıyor. Fransızlar'ın en ünlü pastanesi Laduree dünya satış rekorunu İstanbul Bebek'te açtığı şubesinde kırdı. Tanesi 3.25 lira olan makaronlardan 3 haftada 60 bin adet satıldı
Türkiye'de lüks tüketim sınır tanımıyor. Fransızlar'ın en ünlü pastanesi Laduree dünya satış rekorunu İstanbul Bebek'te açtığı şubesinde kırdı. Tanesi 3.25 lira olan makaronlardan 3 haftada 60 bin adet satıldı. Rakamı gören Vakko, Laduree'ye çok cazip bir teklif yaptı
LadurÜ©e, dünyanın en leziz tadlarından 'makaron'un yaratıcısı ünlü Fransız çay salonu ve restoranı... Bir LadurÜ©e butiğinin kapısından içeriği girdiğiniz an zaman tünelinden sürüklenerek kendinizi 19'uncu yüzyılın asalet ve zevk kokan ortamında buluyorsunuz... İşte Fransa'nın en ünlü markalarından biri olan Laduree, 21 gün önce Bebek'te açıldı. Dünyadaki 8'inci ülke ve 15'inci şube olarak. Bu Salı ise Türkiye'deki ikinci şubesi İstinye Park'ta açılıyor. İlginç olanı ise tatlılarıyla meşhur ülkemizde açıldığı günden bu yana, satış rekoru kırması. 21 günde tanesi 3.25 liradan 60 bin makaron satıldı. Toplam 195 bin lira ciro elde edildi. Önceki gün Sunset Restaurant'ta gurmelerle biraraya gelen Türkiye ortakları Philippe McGarry eşi Berna McGarry ve Beyza Bozanoğlu 21 günde 7 bin fiş kestiklerini belirttiler. Sohbette günde 2 bin 500 - 3 bin makaronun satıldığı Bebek'teki butiğe akşam eve giderken her gün uğrayanlar olduğu vurguladı. İstinye Park'ın ardından Abdi İpekçi ve Zorlu Center'da da yer baktıklarını belirten ortaklar ise bombayı en son patlattılar. Cem Hakko, Bağdat Caddesi'nde Vakko'nun bulunduğu köşkün bahçesine Laduree açılmasını teklif etmiş. Hatta köşkün bir kısmını da Laduree yapalım demiş. Görüşmeler devam ediyor. Philippe McGarry Türkiye'nin bu markaya gösterdiği ilgiden dolayı çok memnun olduğunu belirtti.
Avrupa kıtasının ilk çay salonu
Laduree' nin hikayesi çok eskilere dayanıyor... Hüküm sürdüğü İkinci İmparatorluk dönemi ile birlikte Paris, büyük bir değişime uğruyor. Kafe ve restoranlar, giderek daha lüks ve ışıltılı mekanlara dönüşürken; Avrupa'nın en önemli şehirlerinden biri haline geliyor. Bu dönemde Parisli kadınlar da özgürleşmeye başlıyor. Louis-Ernest LadurÜ©e'nin eşi Jeanne Souchard da ilhamını bu sosyal dönüşümden alarak, yepyeni bir fikri hayata geçiriyor ve Parisli kadınların kafelere gitmesinin hoş karşılanmadığı bu dönemde, Avrupa'da bir ilk olan 'çay salonu' konseptini yaratıyor. LadurÜ©e, ilk buluşma noktası oluyor. Dışı kıtır, içi ağızda eriyiveren, yuvarlak, yumuşak bir küçük pasta olan LadurÜ©e makaronlarının hikayesi ise Louis Ernest Laduree'nin küçük kuzeni Pierre Desfontaines'in, 20.yüzyıl ortalarında iki makaronun arasına bir tür reçel olan ganaj kreması koyarak birleştirmeyi akıl etmesiyle başlıyor.
Sabah/Sinan ÖZEDİNCİK