Logipark Tuzla'da tüm markaları aynı çatı altında topladı!
Lojistik sektöründeki en önemli ihtiyaç nedir diye sorsak hiç şüphesiz bu sektördeki en büyük firmadan en küçük firmaya kadar alacağımız yanıt ortaktır...
“-Her türlü ulaşım ağına bağlantısı kolay, doğru boyutlandırılmış, düzenli ve kullanışlı depolama alanları.”
Peki, bu ihtiyacı karşılamak için ne yapmak lazım? Bu alanda yatırım yapmak üzere yola çıkan Access Turkey Capital Group mimari projelerin hazırlanması için İşte tam da bu noktada; deneyimli, yenilikçi ve sorunlarla baş etmeyi seven ekibiyle İglo mimarlığı seçti. 2007de başlayan proje, yabancı yatırımcıların devreden çıkması süreci dolayısıyla verilen aradan sonra, 2010 da kaldığı yerden başlayıp 2012 yılında tamamlanarak Türkiye’de lojistik dünyasına yeni bir soluk getirdi.
Konsept tasarımının İglo mimarlığa ait olduğu LOGİPARK birçok markanın lojistik bölümlerini tek bir çatı altında topladı.
Lojistik departmanına sahip büyük firmaların Logipark’ı tercih etmelerinin en büyük nedeni projenin en doğru şekilde ve kusursuz konumlandırılmış olması. Kara, deniz, hava ve demiryollarına yakınlığı, önemli sanayi alanlarıyla çevrelenen ve İstanbul’un trafik keşmekeşinden en az etkilenecek konumuyla LOGİPARK lojistik tesisleri, Tuzla’da 237.000 m²’lik bir alanda yer alıyor ve her biri tek katlı 8 bloktan oluşan 130.000 m²’lik kapalı alana sahip.
İglo mimarlık projeyi şu şeklide anlatıyor;
- ‘’Karşımıza çıkan en büyük zorluk; 45 m kot farkı olan çok eğilimli araziye dev blokları yerleştirmek oldu. Bu sorunu yapıları eğim yönüne doğru çapraz olarak setlere oturacak şekilde yerleştirerek çözdük. Yapıların çapraz yerleştirilmesiyle bloklarla yollar arasında elde edilen geniş meydanlar, görsellik açısından ferahlık sağlarken bu senkronizasyon sayesinde daha çok kullanılabilir alan yer alıyor. Logipark tesislerini tasarlarken görselliğe ve erişilebilirliğe büyük önem verdik. Yapıda iç bahçeli galeriler, ses ısı yalıtımı ve alışılmadık bir görsellik sağlayan mesh ile cephe uygulamaları kullanıldı.’’
Proje, Arkitera’nın her yıl düzenlediği “arkiv seçkileri” ne seçilerek 2012’nin en iyi projelerinden biri olarak önemli mimarlık yapıları arasına girdi bile.