Genel

Lüks evlerin sokaktan gelen sakinleri

Dayak yiyip ayağı kırılan Lucy, epilepsi ve kanser olduğu için sokağa atılan Cash, boynuna tel geçirilen Fulya, iki aylıkken barınağa bırakılan cocker Zıpır... Bütün bu hayvanların sokakta acı içinde başlayan yaşam öyk&

Nişantaşı'nın en popüler caddelerinden biri olan Maçka Caddesi'nde lüks bir apartman dairesindeyiz. Son derece şık bir dekorasyonu olan evin her yeri değerli tablolar, antikalar, biblolarla dolu... Ve bu kadar değerli eşyanın arasında bir sürü kedi ve köpek, hiçbir şeyi devirmeden bir o yana bir bu yana salınıyor. Kocaman köpekler de var, minik yavru kediler de... Kimisi bir biblo gibi sepetine kurulmuş etrafı seyrediyor, kimileri evin içinde kovalamaca oynuyor. Ama hiç kavga etmiyorlar. Havlamıyorlar bile... Üstelik eğitimli ve soylu özel ırkları olan köpekler de değil bunlar. Bu lüks evin sevimli sakinlerinin hepsi de saf kan sokak köpeği...

ORMANDAKİLERE DE YARDIM EDİYOR

Ev sahibi Silvia Dikmen, nerede zor durumda, muhtaç bir hayvan görse onu alıp tedavi ettiriyor, aşılarını yaptırıp, kısırlaştırıp, bir süre evinde misafir ettikten sonra yeni yuva buluyor. Bu yüzden evdeki hayvan sayısı sürekli değişiyor. Kimi çok çabuk yuva bulurken kimi hayvan birkaç ay kalıyor. Tabii evin daimi sakini olan hayvanlar da var. Örneğin kocaman uzun tüylü bir sokak köpeği olan Rocky, tam 14 yıldır bu evde. Silvia Dikmen onu iki aylıkken Kandilli'de bulmuş: "Bütün ailesini zehirlemişlerdi. Geriye bir tek Rocky kalmıştı, ben de alıp eve getirdim. Minik tüylü bir terrier olan Lucy de evin kıdemlilerinden, sekiz yıl önce Taksim'e atmışlardı. The Marmara'nın lobisine girip oraya sığınmış. Otelden arayıp bana haber verdiler. Ben de hemen aldım." Evin diğer sakinlerinden Boncuk, dayak yemiş ve ayağı kırılmış bir şekilde bulunmuş sokakta. Kimbilir ne kadar korktuysa, eve ilk geldiğinde iki yıl sığındığı bir dolabın altından çıkmamış. Beş yıl önce Ortaköy'de bulunan Cash ise hasta olduğu için sokağa atılmış. Hem epilepsi hem de kanser olan Cash, Silvia Dikmen tarafından ameliyat ettirilmiş, tedavi edilmiş. Şimdi gayet sağlıklı bir köpek. Evdeki bütün hayvanların hikâyeleri birbirine benziyor. "Bir hayvansever olarak elimden ne geliyorsa yapıyorum," diyen Silvia Dikmen'in bu sevgisi eviyle de sınırlı değil. Maçka Parkı'ndaki 30'dan fazla kedinin yanı sıra her gün düzenli olarak otellerden ekmek toplatıp, ormanlardaki aç hayvanlara dağıtılmasını sağlıyor.

'30 kedi üç de köpeğimle kalabalık bir aileyiz'

Zor durumdaki sokak hayvanlarını sahiplenip evinde bakan bir başka isim olan Aynur Başardı, sevimli dostlarına bebek gibi özen gösteriyor. Öyle ki onları her gün evi ve işi arasında getirip götürmeye üşenmiyor. Emlakçılık yapan Başardı, kurt kırması Fulya'yı Mecidiyeköy'de tinercilerin elinden almış: "Boynuna bir tel geçirmişlerdi, iki ayağının üzerinde yürütüyorlardı. Hemen ellerinden alıp veterinere götürdüm. İki yıldır bende. Geldiğinde henüz bir yaşında yoktu." Evin diğer sevimli köpeği Kuzudiş'i ise bir barınakta bulmuş Aynur Hanım: "Sekiz-dokuz aylıktı bulduğumda. Şu an üç buçuk yaşında. Snoopy'yi de bir kış günü sokakta buldum. Şimdi yedi yaşında. Bulduğumda bir buçuk yaşındaydı. Daha önce de sokaktan alıp baktığım çok hayvanım oldu. Ömürlerini bitirip tamamlayanların resimleri çerçeve içinde duruyor." Eve alıp biraz bakım yaptıktan sonra sokak hayvanlarının da çok güzel köpekler olabileceği görüşünde Başardı: "Hiç kimse petshop'tan hayvan almasın, barınaklar, sokaklar sahipsiz hayvan dolu." Bilinçli olarak çocuk dünyaya getirmemiş Aynur Başardı: "Eğer doğursaydım kalabalık aile isterdim. Kalabalık aileyi hayvanlarla oluşturdum. Onların geceleri, mutlu, huzurlu, güvenli bir şekilde sağda solda uyumaları, onları seyretmek bana anormal bir haz veriyor. İnanılmaz akıllılar, çok iyi dostlar. Çok temiz hayvan bakıyorum. Bu çok önemli. Çünkü tepki alıyor ve bunun faturasını da hayvanlar ödüyor. Benim üç köpeğim var, iki kere 'hav' dediklerinde üçüncüyü asla dedirtmem onlara." Aktif olarak sokak hayvanı kısırlaştırdığını söyleyen Aynur Hanım, "Herkes kapısının önündeki bir iki hayvanı kısırlaştırsa, çoğalmasa bu hayvanlar perişan olmaz," diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Artık hayvanseverler de değişti. Asosyal, işi gücü olmayan insanlar değil sadece. Ben çalışan başarılı bir kadınım. Ama her gün 22 noktaya mama dağıtıyorum."

Hep beraberiz

Evini dört kedisi ve bir köpeğiyle paylaşan Ahu Turanlı'nın ise sokakta baktığı çok sayıda hayvan var. Köpeği Zıpır'ı barınaktan almış. "Dokuz aydır birlikteyiz," diyor ve anlatmaya devam ediyor: "İki aylıkken atmışlar dışarıya. Aldığımda pislik içindeydi. Üç su yıkadım. Sonra çok güzel bir köpek oldu. Buraların maskotu oldu. Serbest dolaşıyor. Yola çıkmaması gerektiğini biliyor. Zıpır artık benim çocuğum oldu. O hayatıma girdiğinden beri ben artık sadece onu kabul eden restoranlara ve otellere gidiyorum. Yoksa gitmem. Niye onu bırakıp da gideyim" Valikonağı Caddesi'nde bir petshop'u olan Ahu Turanlı, dükkânında hayvan satmıyor. "Hayvanların kafes içinde olmasına dayanamıyorum," diyen Turanlı, gelen müşterilerin bu duruma şaşırdığını belirtiyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: "Sahiplenmek isteyen birine bile ben burada binlerce soru soruyorum. İnsanlar soruyor 'Burada neden hayvan yok' diye. Çünkü insanların kafasında artık bu düşünce yerleşmiş durumda. Ben hayvan satışına tamamen karşı değilim ama çok sıkı denetlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sonra mutlaka mikroçip takılmalı ve hayvanı sokağa terk edenlere ciddi cezalar verilmeli."

Muhtaç hayvanlara 1 milyon liralık yardım

ABD'nin ünlü televizyon yıldızı Rachel Ray'i, Türkiye'de e2 kanalında yayınlanan yemek programı Rachel Ray Show'dan tanıyoruz. Yemek uzmanı Ray'i takip edenler hayvanları ne kadar sevdiğini de iyi bilir. Hatta Ray'in köpekler için özel olarak hazırladığı 'sihirli' tarifiyle yapılmış bir de köpek maması var: Nutrish. Ray, şimdi yaklaşık iki hafta boyunca bu mamadan elde edeceği gelirin tümünü ülkedeki yardıma muhtaç hayvan barınaklarına bağışlayacak. 31 Aralık'a dek sürecek kampanyanın tahmini geliri 775 bin dolar, yani yaklaşık 1 milyar 100 bin TL. People dergisinin internet sitesi üzerinden konuyla ilgili yaptığı açıklamada Ray: "Her barınağa yardım etmeye çalışıyoruz. Umarım mümkün olduğu kadar fazla hayvanı hayatta tutabiliriz," diyor. Isaboo adında bir pitbull köpeği olan Ray, 2008'den bu yana hayvanlara yardım etmesiyle gündeme geliyor.

Kısa... kısa... kısa...

Evde büyütüldü
Annesiz bulunan bu yavrunun kardeşleri de var. Evde özenle büyütüldüler ve 1.5 aylık oldular. Tuvalet alışkanlığı kazandılar, ilk bakımları yapıldı. Bu dört kardeşin ailesi olmak isterseniz, (0216) 384 51 65 numaralı telefonu arayın.

Saf kan Beagle
Bu sevimli Beagle erkek, iki yaşında, son derece hareketli ve insan canlısı. Tuvalet eğitimi var. Onu hiç terk etmeyecek yeni bir aileye ihtiyaç duyuyor. Onu sahiplenmek isterseniz, (0539) 387 93 10 numaralı telefonu arayın.

Üç kardeşin sonuncusu
Evde doğup büyümüş üç kardeşten sonuncusu olan bu kedicik yeni yuvasına hazır. İki aylık kediciğin tuvalet terbiyesi verilmiş. Bilgi için tel: (0536) 989 80 74

Sıcak bir yuva arıyor
Mahmure adı verilen bu kedicik doğuştan spastik bir kedi ama bu durumu özel bir bakım gerektirmiyor. Onu sahiplenmek isterseniz, (0536) 989 80 74 numaralı telefonu arayın.
Sabah/NESLİHAN TUNÇ