Genel

Maden ocağında mahsur kalan 18 işçiyi kurtarma çalışmaları sürüyor!

Has Şekerler Madencilik’e ait maden ocağındaki kazanın ardından mahsur kalan 18 işçiyi kurtarma çalışmaları devam ediyor. Bu bölümde çalışan işçilerden bazıları kendi çabalarıyla kurtulmayı başarırken, 18 işçi su ile dolan bölümü geçemedi.

301 madencinin hayatını kaybettiği Soma faciasının acısı unutulmadan bir kötü haber de Karaman’dan geldi. Ermenek’e bağlı Pamuklu köyündeki Has Şekerler Madencilik’e ait kömür ocağına, dün saat 12.15’te su dolmaya başladı. İçerideki 26 işçiden 8’i kaçmayı başarırken, 18 işçi mahsur kaldı.


Sabah vardiyasındaki işçiler üretim yaparken, ocağın yer altı su seviyesinin altında bulunan 350 metrelik bölümünde bir anda yaşanan patlama sesiyle galeriler nereden geldiği belli olmayan suyla dolmaya başladı. Bu bölümde çalışan işçilerden bazıları kendi çabalarıyla kurtulmayı başarırken, 18 işçi su ile dolan bölümü geçemedi.


Kurtulan işçilerin ocaktan çıkıp haber vermesiyle, önce bölgede faaliyet gösteren 7 maden ocağından ekipler gelerek kurtarma çalışması başlatıldı. Ocağın bir anda suyla dolması nedeniyle bu ekiplerin çalışmasından sonuç alınamayınca yardım istendi. Çevre illerden Ermenek’e kurtarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. AFAD 6 ilden 206 kişilik ekip gönderirken, Zonguldak Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) 20 kişilik tahlisiye ekibi yola çıktı. Ekibin, ağırlıklı olarak Soma’da 301 madencinin öldüğü kazada kurtarma çalışmalarına katılan personelden oluştuğu belirtildi.


Bölgede incelemede bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Ocaktaki su seviyesini düşürmeden başka bir işlem yapamıyoruz. Şu anda ekiplerimiz onun için uğraş veriyor” dedi.


Patlama anında yer altında bulunan işçilerden Kerim Pınarlı, olay anını şu şekilde anlattı: “Biz suyun patladığı yere yaklaşık 100 metre yakındık ama biz bir anda kaçtığımız için kurtulduk. Oyalansaydık biz de içerde kalabilirdik. Bize ‘kaçın gelmeyin’ diyen arkadaşlar herhalde orada kendilerini bir galeriye attılar.”


Cumhurbaşkanı Erdoğan Ermenek’te


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan Ankara’dan helikopterle Ermenek'e gitti. Maden ocağı önüne kurulan Kızılay çadırında, kömür ocağında mahsur kalan işçilerin yakınlarını dinleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD) Mobil Koordinasyon Merkezi'ne geçti. Burada yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra maden ocağındaki çalışmaları yerinde inceledi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan incelemelerinin ardından yaptığı açıklamada maden ocağına su dolması nedeniyle 34 işçinin mahsur kaldığını, bunlardan 16'sının madenden çıkmayı başardığını, 18 işçinin ise halen madende mahsur durumda olduğunu ve bu işçilerin çıkarılması için devletin tüm imkânlarının seferber edildiğini bildirdi.


Olayın duyulmasının ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakan Lütfi Elvan'ın hemen, bugün de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam'ın olay yerine intikal ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda bazı milletvekillerinin de olay yerinde işçilerin aileleri ve belde sakinleriyle birlikte süreci takip ettiğini bildirdi.


Madencilikle ilgili yapılan yasal çalışmalar


AFAD başta olmak üzere Genelkurmay Başkanlığının 2 uçak ve 2 helikopterle, Kızılay’ın ekipleriyle, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’nın personel ve araçlarıyla çalışmalara katıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul, Ankara, Konya, İzmir büyükşehir belediyeleri ile Karaman ve ilçelerden gelen ekiplerin yoğun şekilde çalışmalara katıldığını söyledi.


Mahsur kalan 18 işçimizin madenden çıkartılması için son derece dikkatli, sabırlı, kararlı bir çalışma yürütüldüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Özellikle ülkemizde madencilikle ilgili yapılan çalışmaların Soma olayından sonra çok daha farklı şekilde ele alınmasına yönelik bir dizi yasal düzenleme yaptık. Bu yasal düzenlemeyle birlikte buralarda çalışan işçilerimize çok daha farklı imkânlar getirdik. Fakat bunu hazmeden veya hazmedemeyen işverenler var. İşverenlerin bunları hazmedemeyişi ne yazık ki bazı sıkıntıları doğuracağı belliydi. Bütün bunlara karşı her olay sorumluluğumuzu, mükellefiyetinizi devlet olarak daha da artırıyor. Burada şu andaki mevcut gelişmeler ve çalışan ki 180 burada çalışan sigortalı işçi söz konusu. 180 çalışan işçi acaba bu ocaklarda her türlü hakkını tam manasıyla alabiliyor mu, sosyal haklarını alabiliyor mu, ücretlerdeki durumları ne merkezde? Bildiğiniz gibi mesai saatini 8 saatten 6 saate indirirken burada bir ağır iş yükü olması hasebiyle böyle bir adımı attık. Ama gel gör ki burada edindiğimiz bazı bilgiler bizleri ciddi manada bu işin üzerine daha da farklı gidilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Bu olayın olduğu anda yemeğin aşağıda yenmesine yönelik baskılar, böyle bir sıkıntıyı doğurmuştur. Bu 8 saatten, 6 saate inmesi bu tür işveren anlayışını farklı ele almamız gerektiğini ortaya koyuyor. Bu 6 saat kendisinin orada çalışma olayıdır. Siz kalkıp buradaki yemekle ilgili olayını bu 6 saate yedirmeye kalkarsanız bunun hesabını devletin sorması gerekir. Çünkü siz bu hakkı ondan alamazsınız" dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın incelemeleri sırasında, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakan Lütfi Elvan da bulundu.


TOKİ Haber