Sektörel

Mahmut Sefa Çelik: Müşterilerin caymasından korkuyoruz!

Yeni Tüketici Kanunu’na göre, ön ödemeli konut satışıyla ev alan tüketicinin sözleşmeden geri dönerek parasını alabildiğini belirten Sinpaş Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Çelik, “Müşterilerin caymasından korkuyoruz” dedi

İNŞAAT sektörünün öncü şirketlerinden birisi olan Sinpaş Yapı, son dönemde Ankara’da yaptığı Altın Oran ve Marina Ankara projeleriyle dikkat çekiyor. Bu projelerle Ankara’da 40 bin nüfuslu ‘bir kent’ oluşturacak olan Sinpaş, 2016’da yüzde 8 büyümeyi hedefliyor. Sektörde arz-talep dengesinin sağlandığını ifade eden Sinpaş Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Sefa Çelik, yeni Tüketici Kanunu’nun kendilerini endişelendirdiğini söyledi. Çelik ile Ankara projelerini, inşaat sektörünü ve firmanın hedeflerini konuştuk.


2015’i nasıl geçirdiniz?

- 2015 bizim için güzel geçti, sektör açısından da çok olumsuz değildi. Hatta sektör bu yılı tüm zamanların satış rekorunu kırarak, 1 milyon 250 binin üzerinde bir rakamla bitirecek gibi görünüyor. Grup olarak sektörün en büyük cirosunu Sinpaş Yapı’da bekliyoruz. 1 milyar TL civarında bir rakamla yılı kapatacak. Diğer Sinpaş şirketleri buna dahil değil. Geçtiğimiz yılın yüzde 17 civarında önünde kapatacağız gibi görünüyor.


Toplamda ne kadar ev sattınız?

- Bin 800 civarında ev teslim ettik bu yıl. Satış yönüyle bakarsak yaklaşık bin 100 civarında ev sattık.


2016 için hedef ne?

- Önümüzdeki yıl yüzde 8 civarında büyüme hedefimiz var. Bu yıl bin 600 civarı konut satışı hedefi koyduk.


Konutta arz talep dengesizliği söz konusu mu şu an?

- Uzun yıllardır sektör böyle bir konut sayısını üretemedi Türkiye’de. Arz talep dengesizliği vardı ama son birkaç yıldır bu dengesizliğin üretim değil de ruhsatlandırmadan kaynaklı olduğunu görüyoruz. 2014’te 1 milyona yakın ruhsatlandırma yapıldı. 2015’i henüz bilmiyoruz. 1-2 yıldır Türkiye’nin ihtiyacı olacak kadar konutu yapabilir duruma geldik. Arzın talebi dengelediği duruma geldik gibi görünüyor.


Yeni Tüketici Kanunu sizi nasıl etkiledi?

- Kanun koyucunun ticari kurumları ve ticari kurumların oluşturduğu alt piyasaları da koruması lazım. Tüketici haklarını güvence altına alırken, olası dalgalanmalarda piyasaları tahrip edecek düzenlemelere yer vermemek gerek. Kanuna göre, keyfi şekilde ön ödemeli konut satış anlaşmasıyla ev alan tüketici, sözleşmenin herhangi bir anında, herhangi bir gerekçe göstermeksizin sözleşmeden geri dönebiliyor. Yatırımcı olarak müşteriden gelen para tahsilatını yine yatırıma çeviriyorsunuz. Müşteri kitlesi sizden evini teslim alana kadar her an parasını geri çekebilir. Riskin büyüklüğünü düşünebiliyor musunuz? Bir ekonomik dalgalanma olduğu zaman böyle bir riskin altından kaç firma kalkabilir. Bu, bütün bir piyasayı kilitleyecek bir risk noktasıdır.


2016’da ağırlıklı olarak Ankara’daki projelere yoğunlaşacaksınız…

- Ankara’da Altın Oran projesi ile Marina Ankara projemiz var. Altın Oran’ın tapularını şu an teslim ediyoruz. Toplamda 2 bin 650 konut olacak. Büyüklüğü ve içindeki donanımları itibariyle dünyada örneği olmayan bir iş. Buranın nüfusu 5 yıl sonra 40 bin olacak. İki bin üzerindeki daireyi teslim ettik. 850 bin metrekaresi parktan oluşan bir proje. Teleferik, teknolojisi İngiltere’den gelen, 365 gün kayak yapabileceğiniz bir kayak merkezi olacak. 100 bin de ağaç diktik.


SONRADAN müteahhitlik işi yapmaya başlayanların size nasıl bir etkisi oldu?

- Daha önce tecrübesi olmayan, bir yapıyı kentsel dönüşümle değiştirmek suretiyle bina yapan bireysel müteahhitlerin sayısı 5 yıl öncesine göre belki 3 kat fazla. Sektördeki satışlarda ve ruhsat sayılarında milyon mertebeleri oluşturan ana gövde de burada. Meslek erbabında bir tecrübesizlik var. Kat karşılığı evini müteahhite vermiş vatandaşların aktif şekilde mağdur olduğu çok iş var, piyasada çok net izliyoruz.


Yemekle aranız nasıl?

- Bu topraklarda yaşayan herkes gibi aram iyi. Hiç yemek seçmem. Dışarıda da yemek yerim ama İstanbul’da en iyi yemek Sinpaş’ta pişer. Gaziantep’te Koçak’ın bülbülyuvasına bayılırım.


Koleksiyon yapar mısınız?

- Biriktirmenin felsefesine çok karşıyım. Sadece hat’tı çok severim. Bir gün param olursa güzel bir hat eseri almak İsterim. Çok yüksek rakamlar var çünkü.


SEYAHAT eder misiniz?

İş dışı zamanımız pek yok. İtalya ve Almanya’yı çok severim. İtalya’nın insanı, tarihi, mimarisi çekiyor. Daha kuzeyde İsviçre’nin tabiatı sizi çok etkiliyor. İskandinav ülkeri haricinde Avrupa’nın tamamını gezmişimdir. İsviçre’den İtalya’ya arabayla ülke ülke gezerek geçtim. Ailemle yılda iki defa umre ve hac için Mekke ve Medine’yi ziyaret ederim.


YENİ YÜZYIL GAZETESİ