Sektörel

Maketten konut satışıyla canı yananlar ne yapmalı?

Birçok ilde maketten ev alımına dayalı sorunların çözümü için vatandaşlar adliye koridorlarında beklemekte. Markalı konut projesi üreten bazı firmalar, birçok inşaat firmasından canı yanan vatandaşlardan bir kısmı ne yapacağını bilmeden, da hukuki süreçlerin bir an evvel sonuçlanmasını bekliyor...

Ev almak isteyenlerin gayrimenkul alımında en çok sıkıntı yaşadıkları konulardan biri olan maketten satışla ilgili kanuni düzenlemeler yürürlüğe girmiş olsada geçmiş dönemde aynı yöntemle sözleşme imzalayanların büyük bir kısmının sıkıntıları hala devam ediyor.

Yeni Akit'ten Mehmet Canıtatlı'nın haberine göre; yeni yapılan düzenleme ile maketten ev satışlarına dair kanun yürülüğe girmiş olsada hala birçok inşaat firmasından canı canan insanların hukuk mücadelesi sürüyor.

Gayrimenkul alım satımı, ipotekli satışlar, satış vaadi sözleşmeleri ve maketten satış konularında uzman olan Avukat Önder Durdu, bu gibi durumlarda sürecin nasıl yönetilmesi gerektiğine dair açıklamalarda bulundu.

Anadolumuzun kıymetli vecizelerinden birinde, “dünyada mekan, ahirette iman” denildiğini anımsatan Durdu, “Bu vecizenin işaret ettiği gibi, toplumumuzun yaşam tarzı ve alışkanlıklarımızın bir sonucu olarak, belli bir birikim elde eden insanlarımız, öncelikle başlarını sokacak bir ev almak istemektedir. Ama hukuki problemlerin sürekli arttığı bu alanda herkesin şanslı olduğunu söyleyemeyiz” dedi.

İnsanların tüketim alışkanlıklarının ekonomiyi de şekillendirdiğini aktaran Önder Durdu, “Bu sebeplerle de ülke ekonomimizin lokomotif sektörlerinden birisi de inşaat sektörüdür. Her sene çok fazla konut üretilmekte ve konut alım satımı gerçekleşiyor” diyerek yaşanan hukuki problemler ve çözümleriyle ilgili şunları dile getirdi:

Piyasa ehil olmayanlarla dolu

Gayrimenkul hukuku bağlamında yaşanan problemlere bakıldığında, en fazla dikkat çeken sorunlardan biri, ehil olmayan kişilere inşaat yapma izin ve imkânı tanınması – sektörel ehliyet ve liyakat meselesine yeterli önemin verilmemesini görüyoruz. Bu problem, bilhassa yeterli bilgi birikimi yeterli ekonomik birikim ve deneyime sahip olmayan firmaların ortaya çıkmasına, bu firmaların hukuka aykırı projeler üretmelerine, bu hukuka aykırı projelerde hukuka aykırı kazanç sağlamak çabasıyla hareket etmelerine, maalesef hem devlet kurumları nezdinde düzeltilmesi çok ciddi emek – mesai – masraf gereken sorunlar yaşanmasına; öte yandan bir çok vatandaşımızın mağdur olmasına sebep olmaktadırlar.

Taahhütler yerine getirilmiyor

Bilhassa sermaye yeterliğine sahip olmayan inşaat şirketlerinin başvurduğu maketten satış yöntemi, daha ilk anda birçok probleme gebedir. Zira maketten satış yönteminde, adından da anlaşılacağı üzere maketten satış yönteminde, henüz mevcut olmayan bir konut satışı yapılmaktadır. Daha doğru bir ifade ile bir konutun satışı taahhüt edilmektedir. Maalesef ki, bu taahhütler çoğu zaman vaktinde yerine getirilememektedir. Vaktinde yerine getirilememesinin yanı sıra en sık yaşanan sorunlardan biri de konut üretiminin taahhüt edildiği şekilde yapılamamasıdır. Konutun taahhüt edilen metrekareye uymaması, inşaatta kullanılmış olan malzeme kalitesinin taahhütlere uygun olmaması gibi sorunlarla sık sık karşılaşıyoruz.

Bir diğer problem, satış daha doğru bir ifadeyle satış vaadi işleminin hukuka uygun yapılmamasıdır.

Bahsedilen bu problemlerin hemen hemen hepsinin temelinde, insanlarımızın inşaat şirketlerine güven duygusu içerisinde hareket ederek ayrıntılar üzerine kafa yormamaları ve hukuk usulü hakkındaki bilgi kirliliği ya da bilgi eksiği bulunmaktadır. İnsanlarımızın bu konuda problem yaşamamaları için maketten satış projeleri yerine bitmiş, satışa ve kullanıma hazır projeleri tercih etmelerini tavsiye etmek gibi bir genel tavsiyeden ziyade hukuk kapsamında dikkat edilmesi gereken konulara dikkat çekmek istiyorum:

Bu konulara dikkat edilmeli

Öncelikle, satış veya satış vaadi sözleşmelerinin noterden yapılması bir zorunluluktur. Noter huzurunda yapılmamış olan satış vaadi sözleşmeleri şekil şartı noksanı sebebiyle geçersizdir. Bu sebeple bahsedilen taşınmaz satış veya satış vaadi sözleşmelerin mutlaka noterler nezdinde yapılmasını tavsiye ediyoruz.

Resmi yolla kayıt altına alın

Bu sözleşmelerde, alım satıma konu dairenin özelliklerinin eksiksiz bir şekilde açık ve net olarak belirtilmesini, teslim tarihi, teslim koşulları, fiilen teslimin yanı sıra yazılı bir belge ile de teslimin kayıt altına alınmasını, teslim sonrasında ortaya çıkabilecek sorunlarda müteahhidin sorumluluğunun belli bir süre devam edeceğinin kayıt altına alınmasını, vatandaşın yapacağı ödemenin yeri ve zamanı gibi koşulların açıkça kayıt altına alınmasını ve nihayet, taraflardan herhangi birinin yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde bunun karşı yaptırımının cezai şart, tazminat vs.’nin açık ve net bir şekilde kayıt altına alınmasına dikkat edilmesini tavsiye ediyoruz.

Hukuk danışmanınız mutlaka olsun

Tüm bu bahsettiğimiz konularda sağlıklı bir şekilde iş ve işlem yapılabilmesi için en güvenli yol, henüz işlem yapılmadan önce bir hukuk danışmanına – avukata danışarak işlem yapmaktır. Zira önceden bir avukata danışılarak yapılacak bir işlemin hukuk güvenliği üst düzeyde sağlanmış olur. Müteahhit ile vatandaş arasında ortaya çıkmış bir meselenin çözümü için dava açmak için yapılması gereken yargılama (mahkeme) masrafları ve ödenmesi gereken avukatlık ücreti ile mukayese edildiğinde sürecin en başından bir avukattan danışmanlık alarak ilerlemenin maliyeti çok düşük olacaktır.

Binlerce aile mahkemelik

Sadece İstanbul Esenyurt’ta maket üzerinden satın aldıkları evler yüzünden mağdur olanların sayısı 20 bini geçiyor. Bunların bir kısmı dairesinin başkalarına da satıldığını, bir kısmı anahtarlarını teslim alamadıklarını, bir kısmı da tapularını ya hiç alamadıkları ya da ipotekli aldıklarını dile getiriyor. Mahkeme kapılarında haklarını arayan mağdurlar aldıkları hukuki desteklerdeki eksikliklerden de yakınıyor. Avukat Önder Durdu, davaların hızlı neticelendirilmesinde hak sahiplerinin ellerinde bulunan evrakların geçerliliğinin önemli kriterlerden birisi olduğunu vurguluyor. Belgeye dayalı ilerleyen davalarda ise neticelerin hak sahiplerinin lehine sonuçlandığına dikkat çekiyor. Bugüne kadar iletişim araçlarını etkin kullanarak pazarlama yapan ve gerçekleştirdiği satışlara rağmen tüketicileri mağdur eden firma sayısı kadar açılan davaların dosyaları da kabarmış durumda. Farklı farklı sebeplerden kaynaklanarak patlak veren mağduriyetlerden bugüne kadar sonuçlananların sayısı ise geçmişe göre arttı. Başta FETÖ’ye finansör olduğu iddiasıyla yönetimine TMSF tarafından el konulan Dumankaya İnşaat ve Fi Yapı gibi projelerde anahtarlarını bekleyen mağdurlar ise başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere devlet ricalinden bu konuda destek talep ediyor.

Maket ev satışları mercek altında!