26 / 11 / 2024

Malatya nasıl marka şehir olur

Malatya nasıl marka şehir olur

Günseli Ö. Ocakoğlu Zaman Gazetesi'ndeki bugünkü köşesinde 'Marka şehir olmak için kayısıdan öteye bakmak gerek' başlıklı yazıyı kaleme aldı...




Eğer plakasının ya da telefonunun numarasında iki tane dört yan yanaysa bilin ki onun sahibi Malatyalıdır.

'Dört dörtlük şehir, dört dörtlük insan' anlamı atfettiğimiz 44 numaralı plakamızı ise her yere taşırız. Ayrıca Malatyalıları adeta şehrin marşı haline gelmiş, 'Malatya Malatya bulunmaz eşin' nağmeleriyle birlikte hangi konum ve statüde olursa olsun hep birlikte halay tutarken de görebilirsiniz. Hani çete düzeyinde olmasa da şehrin neresinden olursa olsun hemşehrilik Malatyalılar için önemlidir.

Temmuz, Malatya'da festivallerin ayıdır. Önce Yeşilyurt'ta kiraz, sonra Malatya'da kayısı festivali ardı ardına kutlanır. İstanbul'a göçen yedi kuşak Malatyalılardanım ben de. Uzun yıllar sonra ilk kez Nurteks'in sahibi İbrahim Nalbant'ın davetiyle gitmiştim Malatya'ya. Gidiş o gidiş. Sonrasında da gitmek için vesilelerle festivalleri bekler oldum. Geçtiğimiz hafta da yazdığım gibi gidişin asıl amacı MİAD'ın Turgut Özal Tıp Merkezi'nde kalan hastaların yakınları için açtığı Konukevi'nin açılışına katılmak. Ama MİAD'lı işadamlarıyla Malatya kazan biz kepçe ilçe ilçe dolaşıyor, su kenarlarında da konaklıyoruz. Mesire yerleri elbette güzel ama Malatya'nın şehirleşme açısından gelişmiş olduğunu memnuniyetle görüyor, aramızda konuşuyoruz.

şžehre gidip de ilin en büyük mülkÜ® amirini görmeden dönmek olmaz. NT'nin Malatya okuma rekorunu da bahane ediyor ve Vali Dr. Ulvi Saran'ı ziyarete gidiyoruz. Son dönemde beni en çok sevindiren konulardan biri, valilerin şehirlerini bir şirket gibi görüyor ve Swot analizi yaparcasına güçlü alanlarını öne çıkarırken güçlendirilmeye açık alanlarını iyileştirmeye çalışıyor olmaları. Malatya Valisi Saran ile şehrin ekonomisini ayağa kaldıracak kültür turizmi, tarih ve ulaştırma amacıyla hazırlanan projeleri konuşuyoruz.

Kerpiçten yapılır Malatya evleri, yapılınca da yıllara dayanamaz. Geniş cumbalı pencereleriyle hava alan, eyvanlarıyla soluklanan o güzelim evler şimdinin hızlı şehirleşmesine kurban gidiyor. TarihÜ® olduğu tescillenenler bile bakımsızlıktan çöküyor. çökmesine üzülmek bir yana yer sahibi bu işe seviniyor bile. çünkü işine geliyor. Veriyor beş dönüm bahçe içindeki 150 metrekarelik evi müteahhide, 3-5 daire alıyor. Vali Dr. Ulvi Saran, bu yerel dokunun bozulmasına dur demek amacıyla bir yandan tarihÜ® binaları tescilleyip yeniden kazanma yoluna giderken, diğer yandan şehrin karakteristiğini taşıyan bir kültür mahallesinin yeniden inşa edilmesi kararını da almışlar. 'Aynı bölgede bozulmamış ve eski evlerin arasına betonarme evlerin yapılmadığı bir mahalle bulamadık. Turistler Malatya'ya geldiğinde eski yerleşim merkezini görelim diyorlar ancak maalesef böyle bir alan yok. Bu nedenle eskiyi anlatan yeni bir mahalle inşa ettik.' diyor.

şžimdilerde 47 noktada başlatılan restorasyon projesinin kısa sürede bitirilmesi planlanırken Hekimhan'da, Yeşilyurt'ta, Darende, Balaban, Arapkir ve Battalgazi'de restorasyon çalışmaları süren evler var. Malatya Valiliği eski yapılardan çıkan tavan göbeği, kapı süslemeleri ve diğer aksesuarları restorasyon sürecindeki Malatya Kültür Mahallesi'ndeki evlerde kullanıyor. Kültür Mahallesi'nde ayrıca Malatya el sanatları ve musikisi de yaşatılacak.

Kervansaraylar sanat merkezlerine dönüşüyor

Restorasyon çalışmalarına şehrin alametifarikası sayılan kervansaraylar da eklenmiş. Yine Battalgazi'de Silahtar Mustafa Paşa Sarayı restore edilerek kültür ve sanat etkinlikleri için doğal bir mekan haline getirilmiş. Nemrut yolu üzerinde bulunan 6 hanın restorasyonu planlanırken toprak altından çıkarılan Sevserek'i restore etmek için çalışmalar başlatılmış. Sanırım bölgenin turistik olmasına en çok sevinen Battalgazi'deki çocuklar. Bizi önce onlar karşılıyor ve ne dediklerini bir anda hemen anlamasak da onlar ezberden şehri, kervansarayı, Ulucami'yi bir çırpıda anlatıyor. Emeklerinin karşılığını ödemek ise bize düşerken gelecekte bu bölgeden pek çok girişimciyi turizm sektöründe göreceğimizin işaretlerini veriyor.

Aslantepe höyüğündeki bulgular bürokrasinin doğduğu ilk şehir devletin bu bölgede kurulduğunu gösteriyor. Ancak bölge Malatya'daki diğer turistik alanlar gibi öne çıkmamış, çıkarılamamış. Vali Saran, Malatya'nın, Nemrut, Urfa gibi tarihÜ® ve turistik bölgeleri bağlayan yollar arasında bir kavşak olabileceğini söylüyor. Bu nedenle de Nemrut'a Adıyaman ve Malatya'dan çıkan yolun zirveye varmadan kesildiğini, bu yolun birleştirilmesi konusunda Adıyaman Valiliği ile ortak bir noktaya geldiklerini yazıyor. Ancak yol tamamlanırsa turistlerin Malatya yolunu seçecekleri ya da aynı yolu dönerek Adıyaman'a inmelerinin şehir için daha fazla katma değer oluşturacağını düşünen Adıyamanlılar, yolun yapılmaması için çaba gösteriyorlar. Oysaki daha kolay ve zaman kazandırıcı bu yol her iki şehir için de daha fazla olanak demek. Ayrıca Malatya Valiliği tarafından Nemrut'a Anemon Grubu'na yaptırılan taş otelle turistler için bir cazibe merkezine dönüştürülüyor. Böyle düşünenlere diyorum ki bırakınız turistler yorulmadan kolayca gelsin ve daha çok harcama yapsın. İnanıyorum ki iki şehre de şimdikinden daha fazla olanak sağlanacaktır.

Fırat demiryolu köprüsünün ikinci katı nasıl otoyol olacak

Malatya Valiliği, Karakaya Barajı üzerinde Elazığ ile Malatya'yı birbirine bağlayan Fırat demiryolu köprüsünün daha efektif kullanımına ilişkin bir çılgın projeye imza atmak üzere. 2030 metre uzunluğunda Elazığ'ın Baskil ilçesinden Malatya'ya bağlanan demiryolu köprüsünün üstüne inşa edilecek ikinci kat karayolu ile iki şehir arasında süregiden mal ve hububat akışı hem hızlanacak hem de artacak. 'Zaman, emek ve enerji tasarrufu sağlayacak olan bu projenin dünyada örneklerini görmek mümkün.' diyor Vali Saran. Benim aklımda ise daha çok Malatya'ya yakın bölgelerde oturan Elazığlıların hastalarını en hızlı şekilde hastanelere ulaştırabileceği kalıyor. Yolun en kısa sürede bitmesi dileğimi bir kez daha yineliyorum.

Beydağı'nın kıracında 300 bin ağaç fidanı

Daha önce çok kez denenmiş ama dağın kaya dokusu ağaç yetişmesine olanak vermediğinden, Malatya türkülerinin heybetli Beydağı'nın yüzü bir türlü yeşillenememiş. 'Her kayaya adeta saksılar açarak içini dışarıdan getirdiğimiz toprakla doldurup fidanları buralara diktik. Sulamayı da yine dağdaki kaynaklardan yapıyoruz. Beydağı'nın yüzeyini ise adeta nakış gibi işledik ve 300 bin fidan diktik. Fidanların yüzde 98'i tuttu bile.' diyen Dr. Ulvi Saran'ın bu çalışması, Başbakanlık tarafından üstün hizmet kapsamında değerlendirilmiş.

Malatya Valisi Dr. Ulvi Saran'ın tarihten turizme, ulaşımdan eğitime kadar birçok alanda pek çok projesi var. Ayrıca Vali Saran'ın bu projeler tamamlandığında ekonominin büyüyeceğine, giderek artan göçün nitelikli insan kaynağını getireceğine ve nüfusun şehir merkezine yığılması yerine daha dengeli bir biçimde dağılacağına inancı da var. Hitit, Bizans, Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait izleri taşıyan şehrin bu değerlerini korumanın yanı sıra yeni turistik alanların ortaya çıkartılması gerektiğini de söyleyen Dr. Saran, en son olarak Levent beldesindeki Ozan Kanyonu'nun keşfinden de söz ediyor. '170 metre yükseklikteki seyir terası, adrenalin tutkunlarını bekliyor olacak.' diyen Malatya Valisi, maceracı sporcuları Malatya'ya davet ediyor.

Kısa bir süre sonra yolum yine Malatya'ya düşecek. Bu kez gittiğimde Tohma'da rafting yapacak, Ozan Kanyonu'nda mağaraları keşfedecek, Karakaya Barajı'nda kısa bir süre sonra hizmete girecek gemiyle gezerek, Nemrut'ta gün doğumunu izleyeceğim. Ancak ve mutlaka SHçEK'in Sevgi Evleri'nde kalan küçükleri de ziyaret edeceğim.

Elbette Malatya'nın kayısısını, kirazını ve üzümlerini hiç unutmuyoruz ama gelecekte şehri spor turizmi açısından güçlü bir merkez olarak görmek de mümkün diyoruz. Bölgenin havası, suyu ve zengin mutfağı nedeniyle hem iç hem de dış turistler için bir alternatif olacağı söylenebilir. Olmaması için tek neden bu fırsatları görmemek olabilir ki, şimdiki valimiz yapılabilecekleri görmüş ve çoktan kolları sıvamış bile. İnanıyorum ki kayısı ile anılan 'eşi bulunmaz' şehir spor turizminde de sunduğu olanaklarla yine eşi bulunmaz olacak.
Zaman/Günseli Ö. Ocakoğlu


Geri Dön