Genel

Malatya Şeker Fabrikası, Kolin-Limak'a ucuza mı gitti

Erzincan, Elazığ, Elbistan ve Malatya şeker fabrikaları Kolin-Limak'a 266 milyon dolara satılmıştı (Yaklaşık 500 milyon TL). Sadece Malatya Şeker Fabrikası arsası, ödenen emlak vergisi ve emsalleri gözönüne alındığında 540 milyon TL değerinde

Erzincan, Elazığ, Elbistan ve Malatya şeker fabrikaları Kolin-Limak'a 266 milyon dolara satılmıştı. (Yaklaşık 500 milyon TL ediyor) Oysa sadece Malatya Şeker Fabrikası arsasının, ödenen emlak vergisi ve emsalleri gözönüne alındığında 540 milyon TL değerinde olduğu anlaşıldı.

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi 'arsa bedeli bile değil' tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Şeker fabrikalarının birçoğunun kent merkezlerinde ve rantı yüksek bölgelerde bulunmasından dolayı şeker özelleştirmesi 'kıyak ve peşkeş' kavramlarını yeniden alevlendirdi. Geçtiğimiz hafta yapılan şeker özelleştirmesinde 4 fabrika alan Kolin-Limak ortak girişiminin, ödeyeceği paraya oranla katbekat büyük bir servete konduğu görülüyor.

Vergiye göre 240 milyon TL

Malatya Şeker Fabrikası'nın 2010 yılı için Malatya Belediyesi'ne 240 bin lira emlak vergisi ödediği ortaya çıktı. Sadece bu ödenen emlak vergisi bile geçtiğimiz hafta yapılan 'şeker özelleştirmesini' şimdiden tartışmalı hale getirdi. Emlak vergisinden de anlaşılacağı üzere Malatya Şeker Fabrikası'nın rayiç bedele göre sadece arsa değeri 240 milyon lirayı buluyor.

Emsale göre 540 milyon TL

Sözkonusu şeker fabrikası arazisinin, Malatya Belediyesi'nin 2009 yılında Hollandalı bir firmaya satışını yaptığı ve bugünlerde üzerindeki caminin yıkılmasından dolayı tekrar gündeme gelen eski hal binasının olduğu arazinin satış değerleriyle karşılaştırıldığında ise rakam daha da korkunç bir boyuta taşınıyor. Belediye, 2009 yılında şehrin merkezindeki 32 bin metrekarelik bir alana sahip olan eski hal binasını Hollandalı bir firmaya 52 milyon liraya satmıştı. Bu satıştan yola çıkarak Malatya Şeker Fabrikası'nın arsasının değerini hesaplamaya kalktığınızda ortaya 540 milyon lira gibi bir değer çıkıyor. Çünkü şehrin en değerli bölgesinde bulunan Malatya Şeker Fabrikası'nın arsası, eski hal binasının arsasının 10 katından fazla bir büyüklüğe sahip.

266 milyon dolara satıldı

Bilindiği üzere Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'ye ait olan ve özelleştirme kapsamında B portföyünde yer alan Elazığ, Malatya, Erzincan ve Elbistan Şeker Fabrikaları, geçtiğimiz hafta yapılan özelleştirme ihalesinde 266 milyon dolarla (500 milyon TL bile etmiyor) en yüksek teklifi veren Kolin-Limak ortak girişim grubun-da(OGG) kalmıştı/Sadece Malatya Şeker Fabrikası'nın bugünkü arsa değeri bile Kolin-Limak'in servetine servet katacak.

Ve diğer fabrika arsaları

İhaleyi alan Kolin-Limak'ın elde edeceği arsa serveti bununla da kalmıyor. Çünkü aynı portföyde yer alan Elazığ, Erzincan ve Elbistan şeker fabrikalarının arsaları, Malatya Şeker Fabrikası'nın arsasını 3-5'e katlayacak bir büyüklüğe sahip. Özelleştirme İdaresi'nin, ihalenin yapıldığı gün basına dağıttığı bilgi notuna göre fabrikaların arsa büyüklükleri şöyle;
"Erzincan Şeker Fabrikası toplam 960 bin 267 metrekare yüzölçümlü ve bitişik konumdaki 62 adet parsel, Elazığ Şeker Fabrikası 839 bin 923 metrekare yüzölçümlü ve bitişik konumdaki 147 adet parsel ve Elbistan Şeker Fabrikası ise 1 milyon 780 bin 633 metrekare yüzölçümlü ve bitişik konumdaki 68 adet parsel üzerinde kuruludur."


Ekstradan aldığı kota da 200 milyon dolar değerinde

Öte yandan Kolin-Limak, 266 milyon dolarla fabrika ve arsaların yanında bu portföye ait 131 bin 400 tonluk 'A' şeker kotasını da almış durumda. Türkiye'de şeker kotası artırılmadığı için bu kota, aynı bankacılık lisansı gibi çok değerli. Şeker kotasına sahip olmak şirketler için büyük bir değeri ifade ediyor. Zaten firmalar, şeker özelleştirmesine üretimden ziyade fabrikaların arsalarına ve şeker kotalarına sahip olmak için giriyorlar. Yani Kolin-Limak ortak girişim grubu, 131 bin 400 tonluk 'A' şeker kota hakkını en düşük 200 milyon dolara müşteri sıkıntısı yaşamadan satabilir.

Üretimde süreklilik garanti değil

Ayrıca Özelleştirme İdaresi'nin ihale şartnamesinde üretimde süreklilik garanti altına alınmıyor. Üretim şartı 5 yılla sınırlı. Yani ihale şartnamesinde 'üretim' düşünülmüyor. Bu noktada da 'özelleştirme ihalesi neden fabrika satışı olarak yapıldı' sorusu akla geliyor.

Neden arsa ve kota artışı şeklinde yapılmadı

Çünkü rakamlar özelleştirmenin fabrika satışı olarak değil de 'arsa' ve 'kota' satışı şeklinde yapılması durumunda Hazine'nin elde edeceği gelirin 266 milyon doların kat ve kat üstünde olacağını gösteriyor.
Tüm bu bilgiler geçtiğimiz hafta yapılan şeker özelleştirmesiyle ilgili olarak 'kim kazandı' sorusunu gündeme getiriyor; devlet mi, millet mi, bir firma mı

FATİH AKKAYA/Akit