Mamikler İnşaat, Kocaeli'yi yatırımlarla güzelleştiriyor!

Çoğu insanın Kocaeli’ni terk ettiği dönemde bile orada kalıp yatırım yapmayı seçen Haluk Mamik, sahiplerinden olduğu Mamikler İnşaat ile bölgeyi güzelleştirmeye devam ediyor.

Çoğu insanın Kocaeli’ni terk ettiği dönemde bile orada kalıp yatırım yapmayı seçen Haluk Mamik, sahiplerinden olduğu Mamikler İnşaat ile bölgeyi güzelleştirmeye devam ediyor

Mamikler İnşaat’ın sahiplerinden Haluk Mamik, 1997 yılından bu yana kuyumculuk sektöründe devam etmekte olup, aynı başarıyı inşaat sektöründe de göstermek üzere sektöre giriş yapmış. Haluk Mamik, kuyumculuktan başlayıp büyük bir inşaat şirketiyle devam eden hikayesini ve Kars’la ilgili görüşlerini aktardı.

Aslen Karslı olmanıza rağmen uzun yıllardır Kocaeli’nde yaşıyor ve çalışıyorsunuz. Neden Kocaeli’ni seçtiniz?

Aslen Karslıyım, Kars’ta doğdum, liseye kadar Kars’ta okudum. Haritayı önümüze koyup “bakalım, hangi il güzel, oraya gidelim” demedik. Her şeyden önce Allah’ın takdiri, artı bizi buraya çeken nedenlerden biri akrabalarımızın çoğunun burada olması… Buraya geldik, iyi ki de gelmişiz. Kocaeli bir sahil kenti, ticari olarak da yatırım yapılabilecek bir yer. Burada ilk kuyumculuktan başladık. Kuyumculuktan sonra da inşaat işine atıldık ve devam ettik. Yani gelme nedenimiz akrabalarımızın burada oluşu ve nasibimizin burada olması…

1999 depremini yaşamış bir şehir olmasına ve pek çok insanın Kocaeli’ni terk etmesine karşın siz burada inşaat sektörüne yatırım yapmayı seçtiniz. Nasıl aldınız bu kararı?

Biz geldik, bir yıl sonra deprem oldu. Depremden sonra insanlarımızın çoğu buradan göç etti. Çünkü çok büyük bir deprem geçirdik. O depremi gördükten sonra herkes burada artık duramayız, gidelim dedi ama özellikle ben, ailem gitmek istemesine rağmen karşı çıktım. Tam tersi bize şu an ihtiyaç var diye düşündüm. Burada ciddi şekilde yıkım oldu, binaların zaten çoğu çürüktü, eskiydi, yorgundu… İnşaat işine girme kararını o zaman aldık. Şehir merkezinde inşaatlara başladık. Daha sonra bunu büyütüp, siteler haline getirip işimize devam ettik. Ve iyi ki de kalmışız diyorum. Güzel şeyler de yaptığımıza inanıyorum.

Kuyumculuktan başlayıp büyük bir şirket kurdunuz. Hikayenizi anlatır mısınız?

Okurken bile hep ticaret aklımdaydı. Yani okuma değil de ticaret… Özellikle de hep kuyumculuktan etkilendim nedense. Belki de altınların ışıltısındandır bilemiyorum. Geldim burada ilk kuyumculukla başladım. Kuyumcumuzu merkezi bir yerde açtık. İşler iyi gidince ikinci, üçüncü şubemizi açtık. İşler biraz büyüyünce de ikinci bir iş yapma gereğini duyduk. Dediğim gibi, deprem de olunca ciddi bir şekilde yapı sıkıntısı, inşaat sıkıntısını gördük. Ondan dolayı da inşaat işine girdik.

Devam eden projeleriniz neler?

Şu an Kocaeli’nde 12-13 yerde inşaatlarımız devam ediyor. Özellikle de Kocaeli’nde belirli yerler vardı, Başiskele, Yahya Kaptan. Oralar dolduktan sonra biz firma olarak Başiskele tarafını seçtik. Hem şehre yakın hem manzarası güzel hem havası güzel… Burada çok güzel, büyük yerler Allah nasip etti. Ağırlıklı olarak şu an Başiskele ve Yeniköy’de projelerimiz var ve devam ediyor.

Kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz?

Binlerceyi buldu. Tabii ki 12-13 şantiyeyi idare etmek, yürütmek kolay değil. Bunlar tabii ki ekip işidir. Ekipteki çok değerli arkadaşlarımızla beraber bu başarıyı yakaladık. Ve bunu da devam ettirmeye niyetliyiz.

Sosyal hayatınızda nelerle ilgileniyorsunuz?

Bende bir hırs var; çalışma hırsı… Bu yüzden de yoğun çalışıyorum ve sosyal hayatıma ayıracak çok vaktim olmuyor doğrusu. Ama sporla ilgileniyorum. Ne kadar yoğun olsam da yürüyüş yapmayı aksatmam ve bir de yüzmeyi çok severim.

Markalaşmak gerekli

Haluk Mamik, Kars’ın peynirlerinin Hollanda ya da Fransa peynirleri gibi dünya çapında bilinir ve tercih edilir hale gelmek için tek eksiğinin Reklam çalışması olduğunu belirtti.

Memleketinizle ilgili yaptığınız çalışmalardan söz eder misiniz?

Tabii ki orası doğduğumuz yer, burası da doyduğumuz yer, ülkemiz, vatanımız… Orada büyüdük, unutmak mümkün değil. İçimden, tabii ki, oraya da yatırım yapmak hep geçiyor. Şu an köyümdeki camiden başladım. Beldemizin belediye başkanıyla da görüşmeler yaptık. Orayla ilgili bazı eksikler söyledi yatırım yapmamız için. Onu da birkaç iş adamı yine Karslı, Ardahanlı, Iğdırlı arkadaşlarla değerlendiriyoruz. Bu değerlendirmelerden sonra başkanımızın istediği yatırımı da yapacağız inşallah…

Siz de pek çok hemşeriniz gibi doğdunuz yerlerde değil de batıda iş yapmak zorunda kalmışsınız. Bu durumun değişmesi için neler yapılmalı sizce?

Kars büyük bir yer konum olarak ama korkunç şekilde göç vermiş bir şehir. Şimdi Kars’ın geçim kaynağı öncelikle hayvancılık, ardından da tarım geliyor. Hayvancılık tabii ki geçmişte yanlış politikalar yüzünden ciddi şekilde fire verdi. İnsanlar da iş alanlarını kaybedince göç etmek zorunda kaldı. Tarıma gelirsek, yeterli derecede tarım alanı var ama iklimden dolayı aktif değil.

Bunlar dışında bir şeyler yapılabilir mi? Kesinlikle yapılabilir. Çünkü Kars, komşuları olan bir şehir... İklimden dolayı bir kayak olayı var, Sarıkamış’ta. Oradaki kar dünyada en iyi kaliteye sahip olan bir kar. Sağ olsun, Karslı olmayan bir iş adamı gitti orada bir otel yaptı. Az da olsa tanıttı yani.

Dünyaya satabiliriz

Bölge turizm açısından geliştirilebilir, hayvancılık biraz daha geliştirilebilir, tarım ve peynircilik de… Bakın biz sadece neyle kaldık; Kars kaşarıyla. Normalde, yüz ölçümüne baktığınız zaman Hollanda, belki de Kars ve çevresi kadar bir yer. Fakat Hollanda’ya, Fransa’ya gittiğiniz zaman raflarında binlerce peynir çeşidi var. Biz peynirimizi sadece Türkiye’ye değil dünyaya satabilirdik ama yapamadık. Devletimiz ve iş adamlarımız önce insanlarımızı bilinçlendirmeye yönelik çalışmalı, sonra da reklam kısmına ağırlık verip bunları aşabiliriz. Zincir marketlerden birine gittiğiniz zaman Hollanda peynirleri daha fazla, Kars kaşarı ise sadece bazı yerlerde var. Bu sadece kaşarla ilgili değil, reklam her işte önemli. Markalaşmak lazım.

Siyaset için teklifler var

Karslı hemşerilerimiz tarafından çok sevildiğim için, güzel yatırımlar yaptığımız için hem Kars’ta hem Kocaeli’nde vatandaşlarımızdan ciddi bir şekilde baskı var.

Hemşerilerimiz siyasette de yer almamızı istiyorlar. “Seni Meclis’te görmek istiyoruz” diyorlar. İlk başta, açıkçası biraz uzak durmak istedim. Ama arkadaşlar o potansiyelin bizde olduğunu gördüler. Bir-iki partiden de teklif geldi ama ileri ki süreçlerde eğer ülkem için, vatanım için, şehirim için faydam olacaksa neden olmasın…

Milliyet