Mantolama tasarruf sağlar mı?
Adana Bölge Gazetesi'nin yazarlarından Mustafa Baygın bugünkü yazısında Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı'ya mantolama sektöründeki sorunlar hakkında çağrıda bulundu. İşte o yazı...
Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı Hanımefendinin dikkatini, alakasını çekmek, millet olarak zorunlu uygulamaları çok kişinin son güne bıraktığı, Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliğine yani "MANTOLAMA"'ya çekmek istiyoruz! Milletimizin, özellikle eski binalarda, mantolama hakkında çok fazla bilgilendirilmediği, 2017 Yılının 2 Mayıs'ından itibaren müeyyidelerle karşı karşıya kalacağı hakkında gerçek manada dikkati çekilmediği gibi, enerji tasarrufu sağlanmak istenirken, sağlıklarının tehlikeye atılma durumu olacağı açısından da, öncelikle sizin ve diğer ilgili bakanlıkların da gözden kaçırmış hususlar olacağı da ihtimal dâhilindedir.
Binalarda Isı Yalıtımı (2000 yılında Resmi Gazetede yayınlanan) Yönetmelik hükümlerine göre, yeni binalarda mantolama zorunluluğu yer alıyor.
Söz konusu 24043 sayılı resmi gazetede yayınlanan "Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliği"'ne, yeni binaların tamamında, eski binalarda ise 2 Mayıs 2017 tarihine kadar mantolama uygulaması zorunlu hale getirilmiştir.
Enerji Kimlik Belgesi Almak İçin Mantolama Şimdi, buradan sonra, "Açık Mektup" yazmamıza neden olan konuyu Bakanlığın dikkatine sunmaya çalışacağız: Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliği sonucunda, enerji verimliliği, elektrikli beyaz eşyalarda olduğu gibi binalar, A ve G harfleri aralığında bir Enerji Sınıfı ile belirlenecek ve "Enerji Kimlik Belgesi" alacaktır. 2 Mayıs 2017'den sonra bu belgeyi almayan binanın, satış, kiralama, enerji vb.
işlemlerin yapılamayacağı da hükme bağlanmıştır. ...
Mantolama Tasarruf mu, Sağlık İsrafı mı?
Mantolama zorunluluğu olmadan önce de bazı bina sahipleri ısı yalıtımı için binalarda "İzocam" kullanıyorlardı. Tıpkı elektrikli ev aletlerinde olduğu gibi! Ömrü de kısa olan bu ürün yıllarca TV - Gazete - Radyo vs. iletişim araçları ile reklamlarla milletin kullanımı teşvik edilmiştir.
Şimdilerde de binalarda Enerji Tasarrufu sağlamada kullanılan malzemelerin büyük bir çoğunluğu, eksen olarak kabul edilen AB ülkelerinde çöpe değil, adeta üretilmemek üzere maziye gömülürken, Türkiye bu tür maddeleri "uzun ömürlü" diyerek ithal etmeye, ürettirmeye çalışmaktadır. Bazen mantolama yapılan binalarda renkli renkli mantolama malzemelerini, köpük poliüretanları, karbonlu malzemeleri görmek mümkündür, hatta resmi kurumların binalarında da kullanıldığına şahit olunmaktadır. ...
Dışı Güzel, İçi Zehir Binalar Kanunla, yönetmelikle zorunlu hale getirilmiş olan mantolama malzemeleri ne yazık ki sağlıksız görümünden öteye, geçmişin moda haberlerinin(!) ana kaynağı olan kanserojenli maddeler içerip içermedikleri acilen kontrol edilmelidir.
Yangın anında binalarda yükselen siyahi, karanlık dumanlar nereden besleniyor? İtfaiyecilerde bununla ilgili raporlama talep edilmelidir ki, olayın kaynağını teşkil ediyorlarsa da kullanılması engellenmelidir.
İstanbul'un prestij binaları olarak gösterilen "Polat Tower" da 2012'de yangın çıkmış, etrafı, İstanbul'un bir çok yerinde görülen kesif bir duman kaplamıştı. Acaba o simsiyah dumanların kaynağı da, mantolamada kullanılan malzemeler olabilir mi?
Şayet öyle ise bu konu sizin bakanlığınızın yanında Sağlık, Sanayi, İçişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıklarını da ilgilendirmektedir.
Zift yanığı gibi duman çıkmasına neden olan, yangını adeta körükleyen bu malzemeler ise, o halde yangın yönetmeliği de hiçe sayılmış olmaktadır.
Mantolamada kullanılan, hilti tipi matkaplar aracılığıyla yapılan vidalamalar, bazen binanın kirişine, bazen kolonuna, taşıyıcılarına dahi çakıldığından dolayı (m2'ye kaç vidalama yapılıyor, o da ayrı bir hesap konusu yapılmalıdır), binaların depreme dayanıklılığı, mukavemeti zayıflamıyor mu?
Mantolama için kullanılan malzeme ve maddeler araştırılıp, analiz edilmekte midir? Ediliyorsa kriterleri, sağlık, dayanıklılık, yangına karşı mukavemeti kimler tarafından, yapılmaktadır, ayrıca da bunlar denetime tabi tutulmakta mıdır?
Mantolanmış binalar dışarıdan bakılınca, bakanı hayran bıraktığı kadar, içi de içinde yaşayanları belki de zehirleyerek, nefessiz bırakarak çok daha fazla mağdur etmektedir. ...
Yazacak madde çoktur. ...
Sonuç olarak; mantolama ile enerji tasarrufu sağlayalım derken, insanların sağlığından, binaların çürümesine etki eden nedenlerle ömürlerinin kısalmasında, enerji ve yakıt tasarrufundan çok daha fazlası kaybedilmesin! ...
Görev sizi bekliyor, hem de ACİLEN, Sayın Bakanım! Düşünüyor muyuz?
"Çocuklarınıza zengin olmayı değil, mutlu olmayı öğretin. Böylece, hayatları boyunca sahip oldukları şeylerin fiyatını değil, kıymetini bilirler."
Adana Bölge/ Mustafa Baygın