Kent Haberleri

Mardin Deyrulzafaran Manastırı'na ait olan arazi iade edildi!

Hıristiyanların en önemli merkezlerinden Mardin’deki Deyrulzafaran Manastırına ait olan ve 2006 yılında hazine tarafından el konulan 439 dönümlük arazinin manastıra iade kararı, Yargıtay tarafından da onaylandı.

Hıristiyanların en önemli merkezlerinden Mardin’deki Deyrulzafaran Manastırına ait olan ve 2006 yılında hazine tarafından el konulan 439 dönümlük arazinin manastıra iade kararı, Yargıtay tarafından da onaylandı. Kararı değerlendiren Kırklar Kilisesi Başpapazı ve Süryani Kadim Deyrulzafaran Manastırı ve Kiliseleri Vakfı Danışmanı Gabriel Akyüz, kararın kendilerini sevindirdiğini ve tapuları teslim aldıklarını söyledi.


6 bin yıllık geçmişe sahip Deyrulzafaran Manastırına ait 439 dönümlük arazi, yürütülen hukuki mücadelenin ardından Manastır tarafından geri alındı. Arazi, Manastır Vakfının elinde tapusu olmasına rağmen 2006 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında hazine adına tescillenmiş ve Manastır Vakfı tarafından başlatılan hukuki mücadele sonucunda Mardin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, tapuların iadesine karar vermişti. Mahkemenin kararının ardından hazine davayı Yargıtaya taşınca birkaç kez Yargıtay ile Mardin’deki yerel mahkeme arasında gidip gelen dava dosyasına Yargıtay 16. Hukuk Dairesi son noktayı koydu. Yargıtay, hazinenin itirazlarını reddederek, tapunun Deyrulzafaran Manastırı Vakfına tescillenmesine karar verdi.


Kararı değerlendiren Kırklar Kilisesi Başpapazı ve Süryani Kadim Deyrulzafaran Manastırı ve Kiliseleri Vakfı Danışmanı Gabriel Akyüz, 2007 yılından beri verdikleri hukuk mücadelesini kazandıklarını ve mutlu olduklarını söyledi. Akyüz, “1 hafta önce Mardin Tapu Müdürlüğünden arazilerimizin tapusunu aldık. Karar bizim açımızdan son derece önemlidir” dedi.


DEYRULZAFARAN MANASTIRI


Milattan sonra 5. yüzyılda inşa edilen Deyrulzafaran Manastırı, muhteşem mimarisi yanında Süryaniler’in en önemli merkezlerinden biridir. 1932’ye kadar 640 yıl boyunca Süryani Ortodoks patriklerinin ikametgah yeriydi. Manastır, Mardin’in 4 kilometre doğusunda, şirin bir dağ yamacında, Mardin Ovasına hakim bir noktadadır. Üç kattan oluşan Manastır 5. yüzyıldan başlayarak farklı zamanlarda yapılan eklentilerle bugünkü haline 18. yüzyılda kavuşmuştur. Farklı zamanlarda yapılan eklentilere rağmen Manastır’ın adeta tek bir zamanda inşa edildiği havasını vermesi, bu eklenti binaları yapan mimarların ne kadar maharetli olduklarını gösteriyor. Manastır, Milattan Önce Güneş Tapınağı, daha sonra da Romalılar’ca kale olarak kullanılan bir kompleks üzerine inşa edildi. Romalılar bölgeden çekilince Aziz Şleymun bazı azizlerin kemiklerini buraya getirterek kaleyi manastıra çevirdi. Bu nedenle Manastır, önceleri Mor Şleymun Manastırı olarak biliniyordu. Mardin ve Kefertüth Metropoliti Aziz Hananyo’nun 793 yılından başlayarak büyük bir tadilat yapmasından sonra Manastır onun adıyla, Mor Hananyo Manastırı olarak bilindi. 15. yüzyıldan sonra da Manastır’ın etrafında yetişen zafaran (safran) bitkisinden dolayı Manastır, Deyrul-zafaran (Safran Manastırı) adı ile anılmaya başlandı. 


Evrensel