Genel

Marka şehir olmanın yolları!

Muhterem İlgüner , “Dünya yüzeyinde 2,7 milyon şehir var. Bunların arasından sıyrılıp, nasıl yatırımcı ve ziyaretçi çekeceksiniz? Yeni dünya, ileri görüşlü ve cesur belediye başkanlarının dünyası olacaktır” dedi.

Türkiye’nin önde gelen Marka Danışmanı Muhterem İlgüner , “Dünya yüzeyinde 2,7 milyon şehir var. Bunların arasından sıyrılıp, nasıl yatırımcı ve ziyaretçi çekeceksiniz? Yeni dünya, ileri görüşlü ve cesur belediye başkanlarının dünyası olacaktır” dedi.

 

Marka şehir olmanın, günü değil geleceği kurtaracağına dikkat çeken Marka Danışmanı Muhterem İlgüner, “Şehrin patronu, şehrin CEO’su, ya da siz nasıl tanımlarsanız tanımlayın, “marka şehir” sorumlusu ve yetkilisi; o şehrin belediye başkanıdır. Çünkü şehri yöneten, seçilmiş kişi odur. Kamunun temsilcileri, meslek odaları, kalkınma ajansları, sivil toplum örgütleri bu konuda, Belediye Başkanına yardımcı olur. Doğru bir stratejinin arkasında durulmalıdır, desteklenmelidir. Ya da aksi durumda, hesap sorulmalıdır.” dedi.

 

Kazma-kürek belediyeciliğinin, ötesine geçilmelidir

 

Belediye başkanlarının değişen ve gelişen dünyayı yakından izlemesi gerektiğinin altını çizen Marka Danışmanı Muhterem İlgüner, şunları söyledi: “Belediyi başkanları, şehrini geleceğe taşıyacak ve ona rekabet avantajı sağlayacak stratejileri geliştirmelidir. Değişen dünyada, belediyecilik de değişmiştir ve “kazma-kürek” belediyeciliğin ötesine geçmiştir. Kaldırım, yol, geçit, köprü gibi fiziki, somut unsurlardan; bilgi toplumu, yaratıcı endüstriler, kümeler, sürdürülebilir çevre gibi fiziki olmayan ancak en az onlar kadar, belki daha da değerli unsurlara geçiş yaşanmaktadır. Bu geçişi algılayamayan ve her ikisini bir arada yönetemeyen şehir yönetimleri; sınıfta kalmaktadır. Elbette yol da, köprü de yapılacaktır. Ancak bunlar yapılırken, değişen dünyaya ayak uyduracak gelişmeler sağlanamazsa, en mükemmel yol, en kusursuz köprü, en yüksek bina bir işe yaramayacaktır.” diye konuştu.

 

Devir; vizyoner, yürekli belediye başkanlarının devri olacak

 

Bir şehrin rekabetçiliğini geliştirebilmek için sıradan olmayan, özgün ve farklı şeyler sunabilmesinin önemini anlatan Muhterem İlgüner, “Bir şehrin belediye başkanı, vizyoner ve cesur olmalıdır. Ancak, çoğunlukla risk almadan görevini sürdürmeyi tercih eden birçok belediye başkanı mevcuttur. Bu sağlamcı anlayış, gelişmenin önündeki en büyük engeldir. Nitekim, tutkulu, tez canlı ve cesur başkanlar, şehirlerine önemli değişimler kazandıracaktır” şeklinde konuştu.

 

Şehir yönetiminiz, hangi sınıf grubuna dahil

 

Önünü açanlar, Kaybedenler, Hayal kırıklığı yaşatanlar ve Kumarbazlar olmak üzere 4 tip şehir yöneticisinden söz edilebileceğini söyleyen Marka Şehir Uzmanı Muhterem İlgüner, şunları söyledi:

“Şehir yönetimi, gerçek değişim ve pozitif dönüşümü sağlayabilmek için, hem strateji hem uygulama becerisini geliştirebilmelidir. Ancak, bu iki beceri, aynı şehirde ve aynı liderde nadiren bulunmaktadır. Bunu becerebilenler şehirlerinin önünü açmaktadır. Her ikisini de beceremeyenler “kaybedenler” sınıfını oluşturmaktadır. Bunlar sürekli destek talep eder, adalet üzerine söylev geliştirir ve ağlaşır. Strateji geliştirmede becerikli, uygulamada başarılı olamayanlar “hayal kırıklığı yaşatanlar” sınıfını oluşturur; şehre yılgınlık ve yorgunluk verir. Son olarak, uygulamada becerikli olup strateji geliştiremeyenler “kumarbazlar” sınıfını oluşturur; bu tip yöneticilerin şansları varsa başarılı olma ihtimalleri bulunur; ancak nadiren hedefe isabet ettirebilmektedir” diyerek sözlerini tamamladı.